3 Eylül 2016 Cumartesi

Powell'in Adamına Darbeyi Sorduk




Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Özel Kalem Müdürü, emekli albay Prof. Lawrence Wilkerson Aydınlık’a FETÖ’cü darbe girişimini değerlendirdi. 11 Eylül 2001 günü ikiz kulelerin indirilmesinden sonraki süreçte bizzat görev alan Prof. Wilkerson, Afganistan ve Irak işgallerinin planlanma sürecine de dahil oldu ve önemli görevlerde bulundu. Prof. Wilkerson, Colin Powell’ın BM ve dünyayı Irak’ta kitle imha silahları olduğuna ve Irak’ın işgal edilmesi gerektiğine ikna etme çalışmalarını -tüm sürece dahil olmasına rağmen- sert dille eleştirmişti. Lawrence Wilkerson, CIA’nın Beyaz Saray’ı bile darbe konusunda bilgilendirmemiş olabileceğini ve darbe söylentilerinin Washington yönetiminden ziyade, onun çevresinde söz konusu olduğunu belirtti.

WASHİNGTON ERDOĞAN’I SADDAM’LA KIYASLIYOR

| ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, darbe girişiminin haberini alınca Türkiye’de tüm taraflar için “istikrar, barış ve süreklilik” umduğunu söyledi. ABD, bu demokratik olmayan darbe girişimini neden anında kınamadı? ABD her zaman darbelere karşı değil midir?

Hayır, ABD bu tür darbelere her zaman karşı değildir. Örneğin, 1973 yılında Şili’de Başkan Salvador Allende’nin alaşağı edilmesi bir darbe ile gerçekleşti ve ABD bunu sonuna kadar destekledi ve aslında ortalık durulduğunda da General Pinochet’yi destekledi.

| Emekli Albay Ralph Peters, darbe girişiminin ilk saatlerinde, darbe liderlerinin laik generaller olduğunu ve bu darbenin, Türkiye’nin otoriter bir islami rejim olmaması için önündeki son şansı olduğunu söyledi. Bu görüşler Washington çevresinde ve Obama yönetimi tarafından paylaşılıyor mu?

Obama yönetimi adına konuşamam. Washington’da ve özellikle de ulusal güvenlik eliti içinde, Erdoğan’ın -aynı kendisinden önceki Saddam Hüseyin gibi- gün geçtikçe daha da despotlaştığını ve İslamın daha da radikal bir yorumunu destekleyerek, daha kökten dinci eğilimi olan Türkler arasında daha da fazla destek aradığını düşünüyorlar.

| Sputnik Haber Ajansı’na yaptığınız açıklamada CIA Başkanı John Brennan’ın Türkiye’de olan bitenle ilgili haberdar olduğuna inandığınızı söylediniz. Washington darbe hazırlıklarını biliyor muydu? Biliyorsa, Ankara’yı neden uyarmadı?

Sputnik Haber Ajansı’na üç olasılıktan bahsettim ya da üç olasılığın çeşitlerinden diyelim...

Birinci olasılık; CIA’nın darbe girişimi hakkında hiçbir bilgisi yoktu ve yine, genel beceriksizliğini sergiledi. Ki bu beceriksizlik, Amerikalı vergi mükelleflerinin yıllık milyarlarca dolarına maloluyor...

İkincisi; CIA, darbe girişiminin olabilirliğinden haberdardı ve hiçbir şey yapmadı ya da müdahil olanları vazgeçirmeye çalıştı...

Üçüncüsü; CIA, darbe girişiminden haberdardı ve bu darbeyi teşvik etti ve hatta destekledi, belki de planlanmasında yardımcı oldu...

İkinci Dünya Savaşı sonrası CIA tarihinde, bu olasılıklardan her biri görüldü. Belirttiğim gibi, her bir olasılığın farklı biçimlerinin de ortaya çıktığı oldu.

Örneğin, istihbarat teşkilatı darbe girişiminden haberdar olmuş ve sessiz kalmayı tercih etmiş olabilir. Hatta, CIA’nın patronu olması gereken Beyaz Saray’ı bile uyarmamış olabilir ve tabii haliyle, Türkiye’deki darbenin hedefi olanları da uyarmamıştır...

| Peki, sizce bu hangi olasılık ağır basıyor?

Tecrübelerime ve araştırmalarıma dayanan kişisel tahminime göre, CIA bu darbe hakkında fazla bir şey bilmiyordu. Milyarlarca dolarlık bütçesine ve yine milyarlarca dolarlık bütçeye sahip diğer istihbarat birimi NSA ile bağlantısına rağmen -ki NSA, Türkiye içinde bir takım kişilerin telefonlarını dinleyen ve diğer iletişim araçlarını takip eden özel bir ekibe sahip... 

Kısaca, iki istihbarat birimi de büyük bir beceriksizlik gösterdi...

Bu tür olaylarda ilk yorumum genelde bu yönde oluyor çünkü ABD istihbarat topluluğunun yetersizliğine yakinen ve şahsi olarak şahit oldum, özellikle de CIA ve NSA’nın beceriksizliğine...

| Laikliği savunan kesimde, Erdoğan’la ilgili bir memnuniyetsizlik var. Sizce Gezi olayları gibi ya da bir renkli devrim gibi yeni bir protesto dalgası gelebilir mi?

Erdoğan şu an, devletin her kademesinde son derece kuvvetli. Kanun çıkarmaktan, yargıya, istihbarattan, şimdi de silahlı kuvvetlere...

DARBE BEKLENTİSİ WASHINGTON’UN ÇEVRESİNDE VARDI

| Amerikalı bazı yorumcular, Türk ordusunun Balyoz ve Ergenekon operasyonlarıyla zayıflatıldığı ve eskisi gibi etkisinin kalmadığını söylüyorlardı. Ancak buna rağmen TSK’nın darbe yapacağını söylediler. ABD, darbenin TSK adına mı olacağını tahmin ediyordu? Bu konu Washington için sıcak bir gündem maddesi miydi?

Pek değildi. Bazı üst düzey kişiler arasında gündem maddesi olabilir ancak bundan çok daha büyük sorunlar var...

| Balyoz ve Ergenekon davaları, aynı zamanda bu darbe girişimcilerinin yollarını açmak için mi yapıldı?

Bu yolla ancak Erdoğan’ın daha da fazla güç toplamanın yollarını bulmayı tasavvur etmiş olabileceğini söyleyebilirim.

‘İNCİRLİK ABD İÇİN HAYATİ ÖNEMDE’

| İncirlik Üssü’nün komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van ve 11 görevli tutuklandı. Darbecilerin kullandığı savaş uçaklarının İncirlik’ten yakıt aldıkları ve darbeci komutanların Amerikalı komutanlarla İncirlik Üssü’nde defalarca görüştükleri ortaya çıktı. Sizce bu durumun, İncirlik Üssü’nün geleceği konusunda ve ABD’nin üsteki varlığı ve IŞİD’e karşı savaşı konusunda nasıl bir etkisi olur?

Bir etkisi olmaz, gerçekten... Bu üs ABD için son derece önemli! NATO için de öyle ve tabii sonuç olarak Türkiye için de aynı şekilde...

‘TÜRKİYE İLE NATO AYRILMAYACAK’

| Sizce, Kerry’nin uyardığı gibi, bu süreç Türkiye’nin NATO’dan çıkışına mı yol açacak?

Hayır, böyle bir şey olmayacak.

‘TSK, PKK’YA KARŞI ZAAF YAŞAYABİLİR’

| Darbe girişiminden sonra, darbecilere karşı büyük bir operasyona girişildi, binlerce tutuklama söz konusu. Sizce Türkiye, bir güvenlik zaafiyetiyle karşı karşıya kalabilir mi?

Erdoğan, darbe girişimini, tüm siyasi düşmanlarından kurtulmak için kullanıyor. Darbe girişimine katılmış olsalar da olmasalar da... Ancak, bu insanların hepsini elemek ya da hapsetmek ülkeyi yönetmeyi daha zor bir hale getirebilir ve hatta gücünü PKK’ya karşı yığmak konusunda zorluk yaratabilir.


Şafak Terzi
Aydınlık / 27.07.2016