18 Eylül 2016 Pazar

14 Adımda Korsanlık Dersleri,BES'te Yalanlar ve Gerçekler!


“Korsanlık Ortaçağ’da açık denizlerde, ya da Deli Dumrul öykülerinde kaldı” diyenler, çok yanılıyor, çok!


Şimdikiler eskilere taş çıkartır. Nasıl mı?

İşte bir korsanlık öyküsü:

1. adım: Mesela sigorta pazarını yabancılara mı sunacaksınız? Önce 1990’da, Milli Reasürans T.A.Ş.’nin tekelini, sigorta aracılarının (broker, prodüktör ve eksper) Türk olma zorunluluğunu kaldıracak, tarife sistemi değiştirerek, özel sigorta şirketlerinin faaliyet alanını genişleteceksiniz. Bu arada da, sadece şube açma izinleri olan yabancı sigorta ve reasürans şirketlerine, serbestçe kurulma imkanı sağlayacaksınız.

2. adım: Yabancı sigorta şirketlerine iç pazarınızı açınca onlar da durur mu! Hücum edecekler. Kısa zamanda yerli şirketleriniz bile yutacaklar. Sektördeki yabancı payı 2007’de yüzde 29’a, 2011’de yüzde 75’e tırmanacak. Böylece emperyalist tekellerin sigorta pazarınızı ele geçirme işi tamamlanmış olacak.

3. adım: “Her şey plan dahilinde mi” diye, IMF, Dünya Bankası, OECD ve Avrupa Birliği emirleri sık tekrarlayacaklar. Gururunuzda beş paralık bile değer kalmasın diye, basına da verilecek bu emirler ve “harfiyen yerine getiriliyor mu” diye, karşılıklı emir tekrarı yapılacak.

4. adım: Sıra geldi emeklilik pazarına. Önce emeklilik yaşını uzayacak, prim sahipleri SSK’dan kaçırtılacak. Bunun için 1999’da Gölcük depremini de fırsat bilecek, millet acısıyla meşgulken, sen “mezarda emeklilik” yasasını çıkaracaksınız.

5. adım: DSP-MHP-ANAP Hükümeti olarak, CHP ve DYP’nin desteğiyle, Meclis’ten geçirdiğin ‘2002 Ulusal Program’ında, “Reformun bu aşamasında özel emeklilik sisteminin kurulması ile ilgili çalışmalara sıra geldi” diye yazıp, müjdeyi vereceksiniz emperyalistlere.

6. adım: Şimdi de ABD’nin adamının tehdit etmesi zamanı. Kemal Derviş ABD’ye gider ve seslenir: ‘15 kanunu 15 günde Meclis’ten geçirmezseniz, gelmem’. 15’ten biri de özel emeklilik şirketlerine kuruluş izni vermektir tabi.

7. adım: Emeklilik pazarındaki para 200 milyar dolar. Çok büyük para. Emperyalist tekeller ellerini ovuşturuyor. Derken, yasa çıkar, üşüşürler hemen. 14’ü yabancı, 20 şirket peydah olur.

8. adım: Sonra SSK’yı batırmada sıra. Planın kalanını AKP devralır. 2003 Ulusal Program’ında AB’ye şu sözü verir; “... sosyal güvenlik sistemine bütçeden yapılan transferler azaltılacaktır.”

9. adım: Mezarda emeklilik olayında bir hamle de AKP yapar. Emeklilik prim gün sayısı 9000 güne, emeklilik yaşını 68’e çıkarılır, emeklilik maaşı yüzde 31 oranında düşürülür. Millet BES’e sürülmektedir gayri.

10. adım: Tek hamleyle hepsini yıkmak için devletin emeklilik şirketlerini bir çatıda birleştirmek lazımdır şimdi de. IMF’nin emir de bu zaten. 2004 kredi dilimini, bu şarta bağlamıştı. Derken, CHP’nin de desteğini alan AKP, birleştirme yasasını çıkarır. İşçinin parası ve özel yasayla kurulan SSK, resmen gasp edilmiştir gayri.

11. adım: Birleştirilen kurumlar toptan batırılabilir gayri. Devlet desteği kesilir, prim alacakları 18 kez affedilir. 2013’te SGK’nın 20 milyar lira olan borcuna karşılık, 33 milyar TL alacağı vardı, ama alması engelleniyordu.

12. adım: Bu sırada emperyalistlere ait özel emeklilik şirketlerine “yürü kulum” denmişti. Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) girenlerin sayısı 2005’te 673 bin iken, 2015’te 6 milyona, topladıkları para ise 36 milyona çıkmıştı.

13. adım: Bu yetmezmiş gibi, SGK’nın alacakları tahsil edilmez, teşvikleri de esirgenirken, 2013 yılından itibaren BES’lere, topladıkları prim başına yüzde 25 oranında para desteği başlatıldı. BES’e akıtılan para 1.5 yılda 2 milyar liraya ulaşır. Şu sıra 5 milyarı bulmuştur.

14. adım: Hükümet, milletin vergisini emperyalist tekellere yedirmekle de yetinmiyor. Şu sıralar 45 yaşının altındaki her çalışandan her ay 100 lira gasp ederek bu şirketlere yedirecekmiş.

Tiyatroya bakar mısınız.

Fabrikaları, bankaları satmış, ülkeyi boğazına kadar borca batırmış hükümet, emeklilik ve sigorta pazarını da yedirdiği emperyalist tekelleri daha çok beslemek için, milleti haraca bağlayacak, sonra şişmanlattığı bu kumarcı şirketlerden borç alarak devlet çarkını çevirmeye çalışacak.

Allah size akıl fikir versin.

Düyun-u Umumiye’dir bunun adı.


Mehmet AKKAYA
Aydınlık / 15.06.2016 

BES’te yalanlar ve gerçekler!

- “30 milyona müjde!”


- “45 yaşın altına otomatik bireysel emeklilik!”

- “Her çalışana 1000 TL!”

- “Yok böyle bir getiri!”

- “13 milyon kişi daha BES’lenecek!”

Ne ballı haberler değil mi? Yandaş gazetelerin sekiz sütuna haberleri böyle idi. Yanlarında da mutlu aile resimleri...

Haberin içinde ise gerçekler saklanmış, saklanmayan ise çarpıtılmış.

45 yaşın altındaki ücretli herkes, bireysel emeklilik şirketlerine “otomatik” kaydedilecek.

Kaydı devam eden herkese devlet 1000 lira da teşvik parası verecek.

Hesaplar da ballı. Daha ilk sene 2000 liraya yakın. 1000 liranın bir defalığına ve sadece seni kandırmak için verildiği söylenmiyor oysa. Eline kağıt kalem alıyor okuyan. “Vay beee” diyor. “İkinci emeklilik anasını satayım”.

Önce, kim kimin için kandırılıyor, bakalım.

Kandırılan, Türk vatandaşı... İşçi ve memur yani...

Kimin için yapılıyor haber? Çoğu yabancı olan özel emeklilik şirketleri...

Toplamı 16 şirket. Asya Finans kapatılınca kaldı 15. Dördü kamu ya da kamu ortaklı bankalara ait... Anadolu Hayat, Vakıf Emeklilik, Yapı Kredi Emeklilik, Ziraat Emeklilik... Koç grubuna ait Garanti Emeklilik’i de sayarsak, yerli olan bunlar.

10’u ise yabancı... Aegon Emeklilik, Allianz Hayat ve Emeklilik, AvivaSa, Axa, BNP Paribas Cardif, Deniz Emeklilik, Ergo Emeklilik, Finans Emeklilik, Groupama Emeklilik, ING Emeklilik.

Gördünüz mü, hükümetin ve yandaş gazetelerin kimin için çalıştığını?

Oyunun ne olduğunu, 15 Haziran 2016 tarihli “14 adımda korsanlık dersleri” başlıklı yazıda yazmıştım. 

Okuyanlar da tekrar okumalı. Oyun çok kapsamlı ve vahim zira.

Haberlerde, bu şirketlerin çoğunun yabancı olduğu, kumarhane şirketleri olduğu anlatılmıyor. Baştan faul yapıyorlar yani.

İkincisi; konu emeklilik, ama SGK’nın adı bile yok ortalıkta. Adeta bir cambaz, yok etmiş SGK’yı. Hükümet ve basın da karşı tarafa geçince, meydanı hükümet zoruyla bu emperyalist işgal etmiş.

Reklamlar bunlara, teşvikler bunlara. Yalan haberler, o da yetmez ise kanun zoruyla korsanlığa çıkıyor hükümet. “Hayırdır SGK’nın suyu mu çıktı” diye düşündürecek bir haber ya da makale ise yok, yok.

Peki, soralım mı, “paralar n’oluyor” diye.

Yaldızlı sözlerle geçiştiriliyor. Primde devlet garantisi olmadığı saklanıyor. Paranın borsa, hisse senedi, altın, dolar gibi kumar araçlarına yatırıldığı da saklanıyor.

“Ya şirket batarsa?” Bunun cevabı da yok yandaşlarda. Biz diyelim. Batarsa soğuk su içeceksin.

ABD’de kriz olsa, en kırılgan bu şirketler. Yani, Türkiye ya da Amerika fark etmiyor, krizde ilk batacak olanlar bunlar.

İşçi bunları bilmez. Akşama eve kendini atar, tv karşısında tapıklarken görüntüden ne kadarını yakalayabilirse, o kadarına sahip olayın.

Bu durumda muhatap AKP hükümeti... Soralım. Bu şirketlere kefil misiniz?

O halde neden milletin günahına giriyorsunuz?

Ayrıca gönüllülük diye bir şey var, değil mi? “Otomatik katılım” denilen zorla üyelik ile Anayasa’nın 60. maddesini bile çiğnemeye teşebbüs edecek kadar korsanlığa soyunmanızın sebebi nedir?

Yabancı şirketler için kendi vatandaşınızı kazıklamış olmuyor musunuz?

Sadece milleti kanun yoluyla gasp etmiyor, size emanet edilen parayı da bu şirketlere hibe ediyorsunuz. Emperyalist şirketlere olan aşkınız nedendir?

Bunun adı gayri millilik değil midir, millet düşmanlığı değil midir?

Daha da hazini, SGK dibi devlet kurumu varken, milletin parası yine Türkiye’de kalıyor, kendi ulusal çarkımız içinde değerlendiriliyor iken, SGK aleyhine bu çabalarınızı tarif edecek bir milli ihtiyaç gösterebilir misiniz?

“Hakimiyet milletindir” diyorsunuz son günlerde. Şükür. O halde, emperyalist tekelleri beslemekten vazgeçin, milleti ve milletin çıkarlarını savunun.

Mehmet AKKAYA
Aydınlık / 11.08.2016