21 Eylül 2016 Çarşamba

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-4




GİZLENEN İLİŞKİ

Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan’ın Fethullah Gülen Cemaatiyle bağlantısı var mıydı?

Ergenekon mahkemesi, Ergenekon sanıklarının bu iddiasını araştırmaya değer bulmadı. İdddialar, dava tutanakları arasında kayboldu gitti.


Arslan, Fethullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen’in Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden arkadaşıydı. Dava Ankara’da görülürken, Arslan, Danıştay üyelerinin resimlerinin bulunduğu gazeteyi kendisine Kemalettin Gülen’in verdiğini söyledi. Bir anlamda onu cinayete azmettiren Kemalettin Gülen’di. Gülen, Arslan’ın bu açıklamasından sonra Arslan’ın “akli dengesinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle dilekçe verecekti.

TELEFON TEHDİTLERİ

Kemalettin Gülen hakkındaki iddia bununla da sınırlı değildi. Gülen’in Danıştay 2. Dairesi’nin kamu kurumlarında başörtüsünü yasaklayan kararından sonra, bu kararı veren 2. Daire Başkanı Mustafa Birden’i evinden telefonla arayarak küfrettiği iddia edilmişti. Ayrıca Danıştay saldırısından bir hafta önce Arslan’ın Gülen’in bürosuna gittiği, burada Gülen’in Arslan’a, hakim Birden’in adresini ve telefon numarasını da verdiği ileri sürülmüştü.

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan Coşkun da 5 Nisan 2008 tarihindeki yazısında Gülen’in kendisini telefonla tehdit ettiğini yazmıştı. Coşkun yazısında, Gülen’in Arslan ile ilişkisini belirtmiş ve bizzat Arslan tarafından suçlanmasına karşın Gülen’in herhangi bir adli takibe alınmadığına dikkat çekmişti. Gülen’in Hakim Birden’i de telefonla tehdit ettiği iddiasına değinen Coşkun, “Anlaşılan arkadaşın telefonla arayarak had bildirme gibi bir alışkanlığı mevcut” ifadesini kullanmıştı.

‘NEDENSE ES GEÇİYORLAR’

Ergenekon davasında sanıklardan avukat Kemal Kerinçsiz, Alparslan Arslan’ın Glock marka silahların bedellerini nasıl temin ettiği konusunu çözümlemek için mutlaka Arslan ile Gülen arasındaki ilişkinin hangi boyutlara vardığını tespit etmek gerekir. Nitekim bu ilişkiler ağını anlatan Ahmet Hakan bu kişi tarafından tehdit edilmiştir” diyordu.

Gülen’in Danıştay cinayeti ile irtibatlandırılmaktan özellikle kaçınıldığını ifade eden Kerinçsiz, Arslan ile Gülen arasındaki telefon irtibatları, iş ilişkileri, tarikat bağlantıları, bankalardaki hesap hareketlerinin mutlaka incelenmesi gerektiğini kaydetti. Kerinçsiz, şu ifadeleri kullandı: “Savcılar nedense bu bölümleri iddianamelerinde es geçiyorlar. Gülen soyadına iddianamelerinde yer vermek istemiyorlar.”

SANIK DEĞİL ‘TANIK’ OLDU

Kemalettin Gülen, hakkındaki iddialar nedeniyle mağdur olduğunu öne sürerek Ergenekon davasına müdahil olmak istedi. Mahkeme bu talebi reddetti, ancak Gülen’i 26 ve 28 Temmuz 2011 tarihlerinde iki gün tanık olarak dinledi. Gülen, Alparslan Arslan ile üniversite döneminde tanıştıklarını belirterek, Arslan’ın kendisinden üç yıl önde olduğu için fazla muhabbetleri olmadığını ancak zaman zaman aynı ortamlarda bulunduklarını söyledi. Gülen, Arslan’ın üniversite yıllarında ülkücü görüşe sahip gözü pek, cesur biri olduğunu, üniversitede 40’a yakın eyleme ve fakülte baskınlarına katıldığını söyledi. Gülen, Arslan’ın ülkücü geçmişine dikkat çekiyor, fakat onun tarikat bağlantılarından hiç söz etmiyordu.

Kemalettin Gülen’e göre, Danıştay cinayetini Gülen cemaatinin üzerine yıkmak için ‘kara propaganda’ yapılıyordu. Ancak Alparslan Arslan 19, 20, 22 Ekim 2009 tarihlerinde Silivri’de 3 gün boyunca yapılan çapraz sorgusunda Gülen’i yalanlayan bir ifade vermişti. Arslan, Işık Evleri’nin sorulması üzerine “Cemaatin evlerinde benim kalmışlığım da var. Gidip gelmişliğim de...” demişti.

O MANŞETİ GÜLEN VERDİ

Yine Arslan, Vakit Gazetesi’nde 13 Şubat 2006’da yayımlanan “İşte o üyeler” başlıklı haberin ne zaman ve kimin tarafından gösterildiğine ilişkin sorular üzerine, “Haberi, Kemalettin Gülen gösterdi. Bildiğim kadarıyla Fethullah Gülen’in yeğeni” demişti. Fakat mahkeme, Arslan’ın bu ifadesini Gülen’e sormak ihtiyacını duymamıştı.

Çok yazıldığı için tekrarlamayalım sadece hatırlatmakla yetinelim. Avukat Zeynep Küçük, Alparslan Arslan ve arkadaşlarının Cumhuriyet gazetesini bombalamalarını ve Danıştay saldırısı eylemlerini yaptıkları 13 günün telefon kayıtlarını dakika dakika inceledi. Ergenekon duruşmasında bunun sunumunu yaptı.

Kim kiminle irtibatlı tek tek ortaya çıkardı. “İrtibatları olduğu” gerekçesiyle yıllardır hapislerde tutulanların bir tek bağlantısı bile yoktu. Telefon sinyal raporlarıyla F tipi savcıların iddiaları aynı değildi. Esas irtibatlı kişiler ise serbest bırakılmış ve bu konularda bir araştırma bile yapılmamıştı. Polisin sistemli ihmaller zinciri çok açıktı. Arslan, Cumhuriyet’i bombalama eyleminden sonra Avukat Hilmi Öztürk’ü cep telefonundan aradı. Hilmi Öztürk’ün cep telefonu babası Hamza Öztürk adına kayıtlıydı. Hilmi Öztürk, Kemalettin Gülen’in avukatlık bürosunun ortakları arasındaydı!

‘İŞÇİ PARTİLİ’YDİ TAPINAKÇI OLDU’!

Kemalettin Gülen duruşmada şunları söylüyordu: “Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin akrabasıyım Zaman gazetesinin, Samanyolu televizyonunun ‘Ergenekon’ ile ilgili yayınları nedeniyle Danıştay olayını Fethullah Gülen cemaatinin üzerine yıkmak için kara propaganda yapılıyor. Alparslan Arslan’ı 1998’de tanıdım. Ülkücü ideolojiye sahipti. MHP’yi savunuyordu. Cemaatçileri uysal, antipatik buluyordu. Cemaatle ilişkisi olduğuna dair bilgim yok. Sonra İşçi Partili olmuş, en son sonra tapınakçı olmuş.

Oktay Yıldırım: Tapınakçı sözünü açar mısınız?

Gülen: Tapınak şövalyeleri vardı. Tefeci, haraççı ve cinayet işleyen gruplardı.

Oktay Yıldırım: Bunlar Hristiyan mıydı?

Gülen: Aşırı gruplardı, baştakileri şeytana tapıyorlardı.”

Ergenekon sanıklarının Gülen’in sözlerine tepkileri üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Ergenekon sanıklarının yüzlerce kez dinlediği nakaratı söyleyerek konuyu kapatıyordu: “Burada ciddi bir yargılama yapıyoruz. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için uğraşıyoruz.!” 


Hikmet ÇİÇEK
Aydınlık/14.05.2016


DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-1 (Polis Gözetiminde Silah Alışverişi)

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-2 (Arslan-Gülen Bağı Mercek Altında)

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-3 (Sarhoş İmamlar Tekkesi)