22 Eylül 2016 Perşembe

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-6

Hoca Kıtlığından Şeyh Yapmışlar

Ergenekon davasında 153. duruşma 22 Ağustos 2010 günü yapıldı. Bu duruşmada Alparslan Arslan’ın şeyhi olarak bilinen tutuksuz sanık Salih Kurter ifade verdi. Kurter, Alparslan, Danıştay saldırısından 5 gün önce yanıma geldi. ‘Ben bir adam öldürmek için Ankara’ya gideceğim’ dedi. Ben bunun kafayı oynattığını düşündüm” dedi.


Kurter şöyle ifade verdi:

“40 senedir talebe okutuyorum. Bunların içinde müezzin, imam, vaiz, avukat, doktor ve profesörler de var. Alparslan Arslan’ı bana avukat Süleyman Esen getirdi. Alparslan bana gelmeye yaklaşık 5 ay devam etti. Sonra 2-3 ay yanıma gelmedi. Bir dahaki gelişinde bana para verdi. O dönemin parasıyla 3 milyar parayı bana zorla verdi. Evime televizyon falan da aldı. Gayet sakindi. Başım ağrıyor derdi. Alparslan, Danıştay saldırısından 5 gün önce yanıma geldi. ‘Ben bir adam öldürmek için Ankara’ya gideceğim’ dedi. Ben bunun kafayı oynattığını düşündüm... Daha sonra Alparslan’la Süleyman’ın babaları ‘Sen teşvik ettin’ diye beni öldürmeye teşebbüs etti. Ben vaizim. Beni Gültepe’de, Beşiktaş’ta herkes tanır. Ben, hiç siyaset ve güncel konularla ilgili konuşmam. Konuşmalarım dini sohbetlere dayalıdır.”

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Kurter’e “Din eğitimini nereden aldın? Diploman var mı? Tarikat mısın, cemaat mi? Şeyh misin?” sorularını yöneltti. Kurter, bu sorular üzerine, “O zamanlar hoca kıtlığı vardı. Diyanet, ‘Dini bilgisi olan, konuşmayı bilen gelsin’ dedi. Benimki gönüllü yani. Benim camilerde, cemaat gibi cemaatim var” diye konuştu.

KURTER’İ AKLAMA ÇABALARI

Cemaat medyası, medyada “Nurcu lider” olarak tanımlanan Salih Kurter’e sahip çıkmadı. Nur cemaatinden Mehmet Nuri Güleç, Mehmet Fırıncı, Mehmet Emin Birinci, Necmettin Şahiner, Yavuz Bahadıroğlu gibi isimler Salih Kurter’i tanımadıklarını ve bu şahsın Nurcularla hiçbir alakasının bulunmadığını belirttiler. Nurcular, Kurter’e pek bulaşmak istemiyor ve onun tarikatlarla ilişkisi olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlardı.

KİM BU ŞEYH?

Çevresinde ‘Salih Hoca’ olarak anılan Salih Kurter, Bulgaristan doğumlu. 1955’ten beri İstanbul’da yaşıyordu. Beş çocuğunun hepsinin akıl sağlığı bozuktu. Kurter, İETT’den emekli olduktan sonra vaktinin çoğunu Harmantepe Camisi’nde geçiriyordu. Sürekli Kuran okuması ve dini sohbetler yapması nedeniyle çevresinde onu dinleyen bir topluluk oluştu. İmamın izniyle vaazlar veriyordu.

ASLAN’IN BABASI AYDINLIK’A KONUŞTU

Şimdi Aydınlık’ta Önder Öztürk’ün 24 Eylül 2013 günlü haberine bakalım. Önder Öztürk soruyor:

Alparslan’ın, Danıştay saldırısında yer alması için o evde ikna edildiği söyleniyor...

“Bu konuyla ilgili bir şey diyemem. Ama Alparslan, cinayetten önce yine Salih hocaya gitmiş, ‘Ankara’ya gideceğim’ demiş. Salih hoca sessiz kalmış ve olumsuz bir yanıt vermemiş. Alparslan da ‘Sükut ikrardan gelir’ diye düşünüp Ankara’ya gitmeye karar vermiş. Ama bu yüzden hoca tarafından yönlendirilmiştir diyemem, bilmiyorum.”

Oğlunuzun Fethullah Gülen Cemaati tarafından kullanıldığından hiç şüphelenmediniz mi?

Kemalettin Gülen’le görüşmesi şüphelendiriyor. Ama görüşme açık ve hem Alparslan’ın hem de Kemalettin Gülen’in açıklamaları birbiriyle örtüşüyor. Mahkemede, ‘Fethullah Gülen’i üzdüysem özür dilerim’ demişti. Bu da ilginç ama nedenini bilmiyorum.

Alparslan’ın Gülen okullarıyla bir ilgisi oldu mu?

Alparslan, 1977 yılında doğdu. İlkokul ve ortaokulu Elazığ’da okudu. Lise 1 ve lise 2’yi İstanbul’da Burhan Felek Lisesi’nde okudu. Lise son sınıfta tekrar Elazığ’a döndük. Burada Fethullah Gülen dershanesine kaydoldu. FEM, Elazığ’daki adıyla EFEM’e gitti. Derslerini geliştirmek için Işıkevlerine gittiğini de biliyorum.”

ŞEYH ZAMAN’A KONUŞTU

“Beni ‘Danıştay Cinayetini Yönlendiren Şeyh’ diye tanıttılar”, böyle diyor, Salih Kurter. Ergenekon davasında beraat ettikten sonra 11 Ağustos 2013 günlü Zaman’a açıklama yapan Kurter, saldırının faili Arslan’ı emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in yönlendirdiği yalanını tekrar ediyor. “Her şeyi o yüzbaşı planlamıştı. Alparslan’ı sohbetlerime gönderip benimle ilişkilendirdi. Yazıklar olsun beni bu işlere karıştıranlara” diye konuşuyor. Kurter, “Bizi haberimiz bile olmayan işlerin içine attılar. Davayı mütedeyyin kesimin üzerine yıkmaya çalışarak iftira attılar” diyor.

Hikmet ÇİÇEK
Aydınlık/16.05.2016

Cin olmadan adam çarpmışlar

Salih Yaşar (Küçük Salih) İsmailağa Cemaatinde yetişmiş. Bir kuyumcuda çalışıyor. Salih Kurter’in evine 1999 yılından beri gidip geliyor. Kendisini ‘Hafız’ olarak tanımlıyor. Salih Kurter’in asistanı gibi hareket ediyor. Süleyman Esen’i Kurter’in yanına götüren kişi. Danıştay cinayetinden önce 1,5 sene içerisinde Süleyman Esen ile aralarında bin 500 telefon görüşmesi yapıldığı kanıtlandı. Şeyh Salih’in yazdığı muskaları isteyen kişilere veriyor. Bu muskalardan Alparslan Arslan ve arkadaşı Teoman Ekşioğlu’na da vermiş. Alparslan Arslan’ın arkadaşı Recep Özkan’ı da evine giderek “okuma seanslarına” tabi tutuyor.


‘OKUMA SEANSI’

Sorgusunda kabul etmemekle birlikte, telefon baz kayıtlarından ve diğer tanıkların beyanlarından anlaşıldığı üzere, Danıştay cinayetinden önceki 7 Mayıs ve 14 Mayıs tarihlerinde Alparslan Arslan’ın evine giderek “okuma seansı” gerçekleştirmiş. Bu sırada Alparslan Arslan yatırılmış ve elleri ve ayakları tutulmuş. Aslında bu “cin çıkarma” seanslarının, Alparslan Arslan’ın cinayete hazırlama seansları olduğu anlaşılıyor.

Birinci Ergenekon davasının 167’inci duruşması 6 Aralık 2010 günü yapıldı. Duruşmada Salih Kurter’in öğrencisi olduğu söylenen ve “Küçük Salih Hoca” olarak anılan Salih Yaşar tanık olarak dinlendi.

İNKAR ETTİ

Salih Yaşar, tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz’in sorularını yanıtladı. Kemal Kerinçsiz, Yaşar’a, Danıştay saldırısından üç gün önce 14 Mayıs 2006’da Alparslan Arslan’ın evine Süleyman Esen ile birlikte gitmelerine ve cin çıkartma iddialarına ilişkin sorular yöneltti. Kerinçsiz’in Alparslan Arslan’ın arkadaşı tanık Orhan Kadı’nın “Alparslan Arslan’a evinde Salih Yaşar, sert bir şekilde okuyormuş. Cin çıkarıyorlarmış, üzerine çıkmışlar, ellerini, ayaklarını tutmuşlar” şeklindeki ifadelerini anımsattı. Salih Yaşar, “cin çıkartma” seanslarını inkar etti. “Cin çıkartma diye bir şey yok. Ben Alparslan’ın üzerine nasıl çıkayım? Genç adam, spor yapmış, boks yapmış. Ben sadece Kuran okudum” dedi.

ESEN’İN TELKİNİYLE OKUMUŞ

Salih Yaşar’ın bu sözlerin üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, Alparslan kalk bakalım, bunlarla ilgili ne diyorsun” dedi.

Alparslan Arslan, “Beni ilk Salih Kurter okudu, kendi isteğimle okumuştur. İlk 2005 yılının kışı ya da ilkbaharın başıydı. Sonra Salih Yaşar kendi isteği üzerine başladı. Benim evimde Süleyman Esen’in telkiniyle okumuş olabilir. Zorlama değil. Ben de kendisini kırmamak için, Salih Yaşar yaşı büyük, kırmamak için” diye konuştu. 

Başkan Şengün’ün “Üzerine çıktı mı” sorusu üzerine Arslan “Uzan diyor. Ayıp olmasın diye uzanıyorsun ama nefes alamıyorsun. Yanınızdaki yargıç bey de size bir Fatiha okuyabilir. Reddedemezsiniz, kırmamak açısından” diye konuştu.

“Neden okuyor” sorusunu ise Arslan “İnsanda bir hal vardır. Morali bozuktur, kafası takılmıştır” diye yanıtladı.

‘BAĞIMSIZ DEĞİLİZ’

Moralinin neden bozuk olduğunu soran Başkan Şengün’e Arslan “Baskı altındaydım o dönemde” yanıtını verdi. Başkan Şengün’ün “Kimden bu baskı” sorusuna “Baskı altındaydım. Neticede pişmanım. Uzun zamandır pişmandım da söylemiyordum. Siz şimdi bir yere gitmek istemezsiniz de baskı altında gidersiniz ya” diye yanıt verdi.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Sizi kim baskıyla götürdü” sorusuna Arslan “Sayın Başkan, Doğu Bey, bağımsız varlıklar değiliz. Bazı şeyleri irade dışı istemeyerek yapabiliriz” diye karşılık verdi.

‘ÇOK BÜYÜK GÜÇ ODAKLARI’

Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan’ın “Oğlumun can güvenliği tehlike altında” şeklindeki beyanlarının ardından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na konuyla ilgili ifade verdi. Oğlunun pişman olduğu yönündeki beyanlarını hatırlatan İdris Arslan ifadesinde, “Danıştay saldırısının arkasında çok büyük güç odaklarının olduğunu düşünüyorum. Bu güç odaklarının Alparslan’ın konuşmasını önlemek için Alparslan’a zarar vereceğini düşünüyorum. Alparslan’ın son dönemdeki ifadeleri nedeniyle can güvenliğine daha fazla dikkat edilmesi gerekir” diyordu. 

Hikmet ÇİÇEK
Aydınlık/17.05.2016


DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-1 (Polis Gözetiminde Silah Alışverişi)

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-2 (Arslan-Gülen Bağı Mercek Altında)

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-3 (Sarhoş İmamlar Tekkesi)

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-4 (Gizlenen İlişki)
http://kaziminci.blogspot.com.tr/2016/09/danistay-cinayeti-sahibini-buluyor-4.html

DANIŞTAY CİNAYETİ SAHİBİNİ BULUYOR-5 (Aynı Şeyhe Bağlılar)
http://kaziminci.blogspot.com.tr/2016/09/danistay-cinayeti-sahibini-buluyor-5.html