ŞAM – Cumhurbaşkanı
Beşşar el Esad ABD’nin, IŞİD ve Nusra Cephesine karşı çabada bulunma iradesine sahip olmadığını,
çünkü bu iki terör örgütünü istediği zaman istediği şekilde kendi çıkarları
için kullanabileceğini düşündüğünü belirtti.
El Esad Associated Press Ajansına verdiği röportajda; ABD’nin Suriye’de terörle
gerçek ve ciddi bir mücadele için Rusya’nın çabalarına katılmaya da hazır
olmadığını ifade etti.
ABD komutasındaki uluslararası koalisyonun Deyrezzor kırsalında Suriye ordusunun mevkiine gerçekleştirdiği
saldırının planlı ve kasıtlı olduğunu vurgulayan el Esad; Beyaz Sarayın, Kızılay
Konvoyuna karşı saldırıda bulunduğu konusundaki iddiaları eleştirdi. El Esad Amerikalı yetkililerin Suriye’deki
durumlar konusunda bulundukları tüm iddiaların aslı gerçeği olmadığını, baskı
ve dayatma amaçlı suçlamalardan ibaret olduğunu söyledi.
Mesele Sadece Suriye ve Rusya
ile İlgili Değildir
Suriye’de ‘ateşkes’ durumu ve bunun yeniden sağlanması konusunda soruya
cevabında el
Esad; meselenin ‘ateşkes’ değil de, çatışmaların durdurulması
olduğunu söyledi. El Esad Suriye’nin
her daim buna hazır olduğunu belirten el Esad, fakat meselenin sadece Suriye ve Rusya ile ilgili olmadığını, aynı zamanda Türkiye, Suudi Arabistan
ve ABD’nin yanı sıra IŞİD, Nusra Cephesi ve Kaide
Örgütü tabanlı terör örgütleriyle ilgili olduğuna dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad, söz konusu bu tarafların açık ve aleni
bir şekilde bağlı olmadıklarını ilan ettiklerini ve fiilin de uymadıklarına
vurgu yaptı. Daha önce Şubat ayından da çatışmaların durdurulması için bir ilan
yapıldığına dikkat çeken el Esad; bunun da ABD tarafından sabote edildiğini
belirtti. El
Esad ABD’nin Suriye’de çatışmaların durdurulması ve
şiddete son verilmesinde ciddi ya da dürüst olmadığının altını
çizdi.
Pratik Olarak Mümkün Olsa da
Gerçekte Mümkün Değildir
Rusya ve ABD arasında sağlanan anlaşma kapsamında
iki ülke arasında Suriye’de teröre karşı ortak mücadele işbirliğinin olma
ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad;
bunun pratik olarak mümkün olabileceğini
söyledi. El Esad;
ABD’nin, IŞİD ve Nusra Cephesini, kendi çıkarları doğrultusunda kullanabileceğini
düşündüğü oyun kartları olarak görmesiyle bu iki terör örgütüne karşı ciddi ya
da dürüst bir mücadele verme iradesine sahip olmadığını ifade etti.
Dolayısıyla Rusya ve ABD arasında Suriye’de teröre karşı
ortak mücadelenin gerçekte mümkün olmadığını belirten el Esad; ABD’nin Suriye’de terör ve
şiddete son verilmesini istemediğini bir kez daha ifade etti.
Planlı ve Kasıtlı Bir
Saldırıydı
ABD komutasındaki koalisyon güçlerinin, Deyrezzor kırsalında Suriye ordusuna karşı bulundukları saldırının,
Amerikalıların iddia ettikleri gibi bir kazadan ibaret olup olmadığı sorusuna
cevabında el
Esad; bunun kesinlikle doğru olmadığını, saldırının planlı
ve kasıtlı bir saldırı olduğunun altını çizdi.
El Esad saldırının birden fazla uçakla gerçekleştirildiğini
ve yaklaşık bir saat sürdüğüne dikkat çekti. Saldırının bir noktaya değil bir
dizi tepeye olduğuna vurgu yapan el Esad; ayrıca bu bölgenin IŞİD ile temasa yakın olmadığını
kaydetti.
Cumhurbaşkanı el Esad; IŞİD’li radikal teröristlerin
koalisyon uçaklarının bombalamalarından hemen sonra aynı bölgeye hırçın bir
saldırı başlattıklarına dikkat çekerken, IŞİD’in söz konusu saldırıdan
nasıl haberdar olup da, çok sayıda teröristi toplayıp bölgeyi ele geçirmeye
çalıştığı sorusuna vurgu yaptı.
Silahlıların Bölgesinde
Vuruldu
Suriye ordusu ya da Rusya’nın geçen hafta Halep
kırsalında Kızılay’ın insani yardım konvoyuna saldırıp saldırmadıklarına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun kesinlikle
doğru olmadığını belirtti.
El Esad, yıllardır dünyanın muhtelif devletlerinden ve
örgütlerden, Suriye’ye yüzlerce insani yardım konvoyu girdiğine ve hiç birinin
Suriye ordusu ya da Rusya tarafından hedef alınmadıklarına dikkat çekti.
Konvoyun vurulması sorumluluğunun kimlere
düştüğüne ilişkin soruya cevabında ise el Esad;
bu olayın silahlı grupların bulundukları bölgede
olmasıyla onların suçlanmaları gerektiğini söyledi.
El Esad, şu ana dek tüm durumun yanan bir araç ve tahrip
edilmiş araçların görüntüsünden ibaret olduğuna dikkat çekerken, şu ana dek
konu hakkında pek ayrıntının bulunmadığını söyledi.
Suriye’nin Bunda Hiç Çıkarı
Yok
İnsani yardım konvoyuna saldırının karadan mı ya da havadan yapıldığı ve
havadan yapıldığı yönünde ifade veren sözde görgü tanıklarına ilişkin soruya
cevabında el
Esad; her şeyden önce BM’nin bile konvoya havadan
saldırı olmadığını belirttiğine dikkat çekti.
El Esad konvoyun
füzelerle hedef alınmasının Suriye ordusu tarafından hedef alındığı anlamına
gelmediğini, teröristlerin de Suriye ordusuna füzelerle saldırdıklarına vurgu
yaptı.
Görgü tanıkları konusunda ise el Esad; ‘görgü tanıkları’ denilen bu kişilerin
kim oldukları, bu gibi meselelerde görgü tanıklarının ne derecede güvenilir
olduklarını sorguladı. El Esad bu gibi görgü tanıklarının neden hep Suriye ordusuna yönelik suçlamalar
mevzu konusu olduğunda ortaya çıktıkları sorusuna da dikkat çekerken,
teröristlerin katliam işledikleri zamanlarda sözde insani çalışmalarda
bulunduklarını iddia eden söz konusu görgü tanıklarının neden ortaya
çıkmadıklarına vurgu yaptı.
El Esad sonuç
itibarıyla Suriye’nin ya da Rusya’nın insani yardım konvoylarını
hedef almalarında mantıken hiçbir çıkarları olmadığını, bunun sadece ve sadece
teröristlerin çıkarlarına hizmet edeceğini bildiklerini ifade etti. Böyle bir durumda sivillerin teröristler tarafına kayacağına
işaret eden el
Esad; böylece kaybettikleri halk tabanının yeniden
kazanabileceklerini söyledi. El Esad dolayısıyla
Suriye ordusunun bu gibi bir hataya düşmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
İtiraz Eden ve Sabote Eden
ABD’ydi
Suriye ordusuna yapılan suçlamalar ve kimyasal
silah kullanımı konusunda soruya cevabında el Esad;
Suriye’de ilk kez 3 yıl önce Halep’te kimyasal
kullanıldığına dikkat çekerek, bu konuda soruşturmanın yapılmasının bizzat
Suriye hükümetinden talep edildiğini hatırlattı.
Soruşturmanın
yapılmasının o zamanlarda bizzat ABD tarafından itiraz gördüğü ve çabaların
sabote edildiğine vurgu yapan el Esad;
bunun temel sebebinin, ABD’nin, soruşturmada kimyasal silahların teröristler
tarafından kullanıldığının tespit edilmesi halinde, Suriye ordusunu suçlama olanağını
kaybetmekten endişelenmesi olduğunu belirtti.
Suriye’de
her kimyasal silah kullanımı olayında Suriye’nin BM’den uzman bir ekip gönderip
soruşturma yapmasını talep ettiğini vurgulayan el Esad;
her defasından da bunun ABD tarafından engellendiğini söyledi. El Esad bu durumda ne ABD ne de başkasının bu
bağlamda Suriye’ye suçlamada bulunma hakkına bile sahip olmadığını sözlerine
ekledi.
Ordu Halkı Hedef Alsaydı
Suriye Bunca Süre Direnemezdi
Varil bombaları, ihlaller ve her suçlamayı reddetme konusunda soruya
cevabında el
Esad; meselenin bu şekilde olmadığına işaret etti.
El Esad her şahıs ve her hükümetin
hataları olabileceği gibi savaş durumlarında bu hataların artmasının gayet
normal odluğunu belirtti. Varil bombaları denilen
bombalardan şer dolu bir provokasyonun amaçlandığını ifade eden el Esad;
Suriye ordusunun bu varillerle gelişigüzel sivil insanları hedef aldığı imajı
yaratılmaya çalışıldığını söyledi. Varil bombalarının bir bomba türü olduğunu
ve Suriye ordusunun bu bombaları gelişigüzel kullanmadığının altını çizdi.
El Esad Suriye ordusunun sivilleri
korumak, can ve mal güvenliklerini savunmak amacıyla teröristleri
öldürdüklerini vurgularken, teröristlerin varlığında dünyanın tüm ordularının da
temel ve ulusal görevlerinin bu olduğunu ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’deki gibi durumlarda
ordunun halkı hedef almasında hiçbir çıkarı olmadığını vurgularken, bunun karşı
tarafın çıkarlarına hizmet edeceğinin bilindiğini kaydetti. El Esad
Suriye’de teröristlerin halk tabanlarını kaybettiklerini ve kaybetmekte
olduklarına dikkat çekerken, ordunun halkı hedef alması durumunun gerçek olması
halinde halkın ordudan yana olmasının mümkün olmadığını söyledi. Oysa ki Suriye
halkının genel bir şekilde ordusunun saflarında olduğunu belirten el Esad;
aksi halde dünyanın sayısız devletleri tarafından
desteklenen teröre karşı Suriye devletinin bu denli uzun süre mücadele
vermesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
Terör Saldırılarından Kaçarken
Ordunun Girdiği Bölgelere Geri Dönüyorlar
Suriyelilerin neden göç ettiklerine ilişkin soruya cevabında ise el Esad; bu insanların
büyük çoğunluğunun terörden ve ekonomik yaptırımların yol açtığı zorluklardan
kaçtıklarını belirtti.
El Esad bu
insanların Suriye ordusunun saldırılarından kaçtıkları yönünde yapılan
iddiaları çürüten bir dizi gerçeğe ışık tuttu. Suriye ordusunun
terörden kurtardığı her bölgeye insanların hemen evlerine geri döndüklerine
dikkat çeken el
Esad; teröristlerin saldırdıkları bölgelerden de kaçtıklarını
kaydetti.
El Esad insanların
tehciri arkasındaki tüm nedenlerin sadece güvenlik olmadığına işaret ederken,
kimilerinin savaşın yansımalarından, kimilerinin teröristlerden, kimilerinin de
tüm bu koşulların yol açtığı zorluklardan kaçtıklarını söyledi.
Suriye’ye düşman taraflar ve
yandaş medyalarının Suriye hükümetinin halkı hedef aldığı, IŞİD ve Nusra Cephesi
gibi radikal teröristlerin de halkı koruduğu imajı vermeye çalıştıklarına
dikkat çeken el
Esad; bunun da hiçbir mantıkla ilgisi olmadığını belirtti.
Ailelerinin İhtiyaçlarını
Karşılıyorsa Yardımları Neden Engellesin
Suriye hükümetinin Halep ve daha başka yerlerde
teröristlerin bulundukları bölgelere her türlü insani yardımı engellediği
yönündeki suçlamalar konusunda ise el Esad;
geçen yıllar boyunca muhtelif bölgelere sayısız insani
yardım konvoyu girdiğine dikkat çekti.
Suriye
hükümetinin Halep ve daha başka bölgelerde insani yardımların girişine
kesinlikle izin verdiğini ifade eden el Esad,
teröristlerin çembere aldıkları bölgelere insani yardım girişinin
engellenmesinin neden görmezden gelindiği sorusuna vurgu yaptı.
El Esad Suriye
hükümetinin, teröristlerin bulundukları bölgelere tıbbi yardım, çocuk aşıları
ve hatta devlet memurlarının maaşlarını bile göndermeye devam ettiğinin altını
çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; ulusal uzlaşmalar çerçevesinde, bir kısım
bölgelerden tahliye edilen teröristlerin başka bölgelerde yine terör
eylemlerinde bulunmaya gittiklerinde ailelerini ve yakınlarını devletin
hazırladığı geçici ikamet bölgelerinde bıraktıklarına dikkat çekti. El Esad devletin silahlıların bu ailelerinin tüm
ihtiyaçlarını karşıladığı bir zamanda sıcak bölgelerde halkın ihtiyaçlarını
engellemesinin mantıkla hiçbir alakası olmadığını söyledi.
El Esad bunun yanı sıra teröristlerin
bulunduğu bölgelere şayet iddia edildiği gibi her türlü yardımın geçişinin
engellendiği doğruysa, orada bulunan teröristlerin günler, haftalar ya da aylar
değil, nasıl yıllar boyu orduya karşı savaşma gücünü nereden buldukları
sorusunun altını çizdi.
El Esad Suriye hükümetinin iddia
edildiği gibi gıda ve tıbbi yardımların girişini engelleme gücüne sahip olması
halinde, silah ve mühimmatın da girişini engelleme gücüne sahip olması
gerektiğini belirtti. Fakat bunun mantıklı olmadığına dikkat çeken el Esad; silah geçişini engelleyemediği gibi insani
yardımı da engellemediğini ifade etti.
Asıl Batılılar Bu Yıkımı
Görünce Ne Hissediyorlar
Halep’i ziyaret etme ve meydana gelen yıkıma ilişkin düşünceleri konusunda el Esad;
kuşkusuz ki Halep’i ziyaret edeceğini belirtti.
Yıkım konusunda ise el Esad; kuşkusuz meydana gelen bu yıkımın acı
verici olduğunu, fakat Suriyelilerin Suriye’yi yeniden yapılandırma güç ve
olanaklarına sahip oluklarını ifade etti. El Esad maddi yıkımdan daha acı olan
şeyin toplumun yıkımı, kan dökümü ve yaşanan ölüm olduğunu belirtti.
Bu
yıkımı gördüğü sırada asıl kendisinin değil de, teröre muhtelif tür destekleri
ve örtüleriyle tüm bunun sorumluları olan Batılıların ne düşündüğü sorusuna
vurgu yapan el Esad; Suriye’de yaşanan tüm bu
yıkım, ölüm ve uygarlığın sabote edilmesinin direk sorumlularının Batılılar
olduklarını kaydetti.
Beşeri Kaynaklar Kaybıdır
Suriye dışına çıkan Suriyelilere mesajı konusunda bir soruya el Esad;
beşeri kaynaklar kayıplarının her ülke açısından ciddi bir kayıp olduğunu
söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad; kimi devletlerin teröre desteklerini
kesmeleriyle Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması ardından bunların
büyük çoğunluğunun vatanına geri döneceğine inandığını söyledi.
Suriyeliler Ordudan Değil
Savaştan Kaçıyor
Cumhurbaşkanı el Esad, Suriyelilerin iddia edildiği gibi ordu güçlerinden değil savaştan
kaçtıklarını belirterek “ siviller teröristlerden kurtardığımız köy
ve kentlere geri dönüyor, fakat teröristlerin saldırısına uğrayan bölgelerden
ve terörist grupların kontrolü altındaki bölgelerden kaçıyorlar” dedi.
Savaşın yarattığı zor koşulların da insanları kaçmaya mecbur ettiğinin
altını çizen el
Esad, insanların sadece güvenlik nedeniyle değil farklı insani
nedenlerle Suriye’den ayrılmak zorunda kaldığına dikkat çekti.
El Esad, Suriye’den ayrılan birçok insanın başka ülkelerde
bulunmalarına rağmen son başkanlık seçimlerinde hükümete destek verdiklerine
işaret ederek hükümetin sivilleri öldürdüğü ve Kaide Örgütüne
bağlı terör gruplarının sivilleri koruduğu yönündeki iddiaların inandırıcı
olmadığını ekledi.
Hükümetin Halep başta olmak üzeri kuşatma altındaki bölgelere yardım
konvoylarının girişini engellediği iddialarının asılsız olduğunu belirten el Esad,
hükümetin kendi bütçesinden teröristlerin kontrolü altındaki bölgelere yardım
göndermeye ve memurların maaşlarını ödemeye devam ettiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el Esad, “Halep söylendiği gibi kuşatma altında olsaydı oradaki insanlar
açlıktan ölürdü. Bununlar birlikte civardaki bölgeleri ve ordu mevzilerini
yıllardır her türlü bomba ve havan toplarıyla durmadan bombalıyorlar. Silah
temin edebilecek imkânları varken nasıl oluyor da açlıktan ölüyorlar? İnsani ve
tıbbi yardımlarını engelleyebilirken nasıl oluyor da o bölgeye silah ulaşmasını
engelleyemiyoruz? Bu hiç mantıklı değil” diye konuştu.
Halep’te yaşayanların Halepli olmadığına değinen
el Esad, Halepli vatandaşların büyük
çoğunluğunun hükümetin kontrolü altındaki bölgelerde yaşadıklarına işaret etti.
Savaş Toplumda Tahribat
Yarattı
Savaşın Suriye’de yarattığı yıkımın acı verici olduğunu belirten el Esad,
“fakat ülkemizi yeniden inşa
edebiliriz ve savaş bir gün mutlaka bitecek. En acı olan toplumdaki tahribat ve
katliam dökülen kanlardır ve bunu her saat ve her gün yaşıyoruz”
dedi.
El Esad, yıkım görüntülerini gördüğü
zaman, ellerine Suriyelilerin kanı bulaşan ve bu katliamları yapan batılı
yetkililerin bu yıkıma bakarken ne hissettiklerini düşündüğünü belirtti.
Batılı
yetkililerin ahlaki değerlerden yoksun olduğuna dikkat çeken el Esad, siyasetin çıkarlar ve amaçlara nasıl
ulaşılacağı üzerine değil, değerler üzerine kurulması gerektiğinin altını
çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye’deki en büyük kaybın insan kaynaklarının
kaybı olduğunu ifade ederek Suriye’den ayrılmak zorunda kalan vatandaşların
geri dönmesini arzuladıklarını ve onların ülkede güvenliğin sağlanması ardından
ülkelerine geri döneceklerine inandığını söyledi.
Suriye’de Barış Çok Yakında
Sağlanacak
Suriye’de barışın çok yakında birkaç ay içinde sağlanacağını belirten el Esad,
“ bundan eminim ve abartmıyorum.
Fakat kontrol altına alamadığımız dış unsurlar göz önünde bulundurulduğunda bu
durum uzayabilir ve buna sadece teröristlere destek veren ülkeler, hükümetler
ve yetkililer cevap verebilir” dedi.
Erdoğan, ABD ve batı rejimleri, Suudi
Arabistan ve Katar’ın iki ay
içinde teröristlere verdikleri desteğe son vereceklerini sanmıyorum diyen el Esad,
bunun önümüzdeki iki ay içinde olmasını beklemiyorum diye ekledi.
Suriyelilerin teröristlerle işbirliği yapmasının en büyük kayıp olduğunu
ifade eden el
Esad, savaşı kaybetmenin ise bir varsayım olduğunu, duygularla değil
gerçekliklerle alakalı olduğunu söyledi.
El Esad, “savaşta bazı bölgeleri kaybederken başka
bölgeleri alırsın ve kazanma veya kayıp belirsizdir ve bu sorunun cevabı
yoktur” dedi.
Rusya’nın Suriye ordusuna destek amacıyla meşru müdahalesinin ardından daha
iyi durumda olduğumuzu hissettik diye belirten el Esad, ordunun birçok ana kenti ve
yeri geri almayı başardığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad, Suriye’deki vahşi savaşın bölünme ortamı
yaratmadığına dikkat çekerek Suriye’de siyasi ya da coğrafi bölünme
olmayacağını, bunun öncelikle toplamsal temelde olması gerektiğini ifade etti.
El Esad, Suriyelilerin büyük
çoğunluğunun ülkelerini korumanın tek yolunun birlikte yaşamaktan geçtiğine
inandığına dikkat çekerek bu nedenle Suriye’nin bölünmeyeceğine ve birliğini
koruyacağına inandığını, Suriye’de temel sorunun bölünme değil terör olduğunu
söyledi.
Suriye
ordusunun hastaneleri ve okulları hedef aldığı iddialarını yalanlayan Cumhurbaşkanı el Esad, okulları ve hastaneleri
bombalamamız teröristlerin yararına olacaktır diye konuştu.
Beyaz Miğferler Örgütünün Nobel barış ödülüne aday gösterilmesini
destekleyip desteklemediğine ilişkin soruyu yanıtlayan el Esad, bazı örgütlerin
siyasallaştırıldığını, insani kılıf ve maskesi altında bir takım ajandaları
hayata geçirdiğini kaydetti.
Beyaz
Miğferler Örgütünün Suriye’de ne yaptığını ve Nobel Ödülünün siyasallıktan uzak olup
olmadığını sorgulamak gerektiğini söyleyen el Esad, Suriye’de barış için çalışan ve
teröristlerin Suriye’ye akışını durduracak herhangi birine barış ödülü vermeye
hazır olduğunu ifade etti.
ABD başkanlık seçimleri konusunda ise el Esad, Amerikalı başkan adaylarının seçimden
önce ve sonra söylediklerinin birbiriyle çeliştiğine dikkat çekerek
söylediklerine güvenilemeyeceğini ve adayın başkan olması ardından davranış ve
tutumunu takip etmek gerektiğinin altını çizdi.
SANA (Suriye Arap Haber Ajansı)
22.09.2016