2 Ağustos 2016 Salı

Sizi Uyarıyoruz: Kararnameyi Derhal Geri Alın!

aydınlık;03.08.2016


PERİNÇEK: ORDUNUN YAPISINI BOZANLAR TÜRKİYE’Yİ YÖNETEMEZ

FETÖ’NÜN PLANINI HÜKÜMET ÜSTLENDİ

   AKP iktidarının dün çıkardığı Kararname, Türk Ordusunun ve Türkiye Cumhuriyetinin İstiklal Savaşı ile kurulan temelini ve Türk Milletinin bağımsızlığını hedef almaktadır.

   AKP iktidarı, ABD ve AB’nin Türk Ordusunu zayıflatma planını uygulamaktadır. Kararnamede öngörülen her şey, Soros'un ünlü TESEV programından kopyalanmıştır. Yunan Silahlı Kuvvetleri 2002 yılına kadar bu Amerikan sistemini uyguladı ve Kardak krizinde fiyaskoyla sonuçlandığını gördü. Ders çıkaran Yunanistan, Türk Ordusunu örnek alarak tekrar Ordunun emir- komuta birliğine döndü.

   Savaş ilkelerin birincisi, emir-komuta birliğidir.

  O nedenle Başbakan Yardımcısının  bugün Hükümet adına yaptığı açıklamada, “Silahlı gücün tek bir elde toplanmasına karşı olduklarını” beyan etmesi, Hükümetin Türkiye’yi savunacak asgari bilgiden yoksun olduğunu gösteriyor.

   Hükümet, FETÖ darbecilerinin programını hayata geçirmektedir.

  Anayasanın 117. Maddesine göre, Genelkurmay Başkanı Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık  görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getirir. Genelkurmay Başkanı görev  ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur. Yeni düzenleme,  Anayasayı çiğnemektedir. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları arasındaki emir-komuta zinciri     bozulamaz  ve TSK  Başbakana sorumlu olmak dışında herhangi bir sıradüzen içinde tanımlanamaz. Kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına  bağlanması, Türk Ordusunun komuta yeteneğine indirilen bir darbedir.

Bunu ancak düşman yapar.

   Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıkları arasındaki emir komuta zincirin tahrip edilmesi, Ordumuzun savaş yeteneğine indirilen bir darbedir.

Bunu ancak düşman yapar.

 Emir-Komuta yetkisinin Genelkurmay Başkanlığının elinden alınması, silahlı kuvvetler komutanını bina amiri durumuna düşürür. O zaman savaşı kim yönetecektir. 

  Askerî okulların kapatılması, Türk subayının halk içindeki     köklerini zayıflatır ve  İstiklal Savaşı ruhuyla eğitilmesine darbedir.

Bunu ancak düşman yapar.

  Polis, Jandarmanın görevini yapamaz. Polisleştirilen bir Jandarma da görev yapamaz. Türk Milletinin askere duyduğu geleneksel bir saygı var. İç güvenlik de Türk askerinden vazgeçmeye kalkanlar, halk üzerinde Cumhuriyet otoritesi kuramazlar.

 Türk Ordusunun Harp Akademileri, Dünya ölçeğinde kurumlardır. Harp Akademilerini tasfiye  etmeye kalkanlar, Kurmaylığın yerine neyi getireceklerdir? Subaylar bundan sonra  “doktor”, “doçent” gibi akademik unvanlarla mı alınacaklardır?

Hastanesi olmayan Ordu savaşamaz.

  Genelkurmay Başkanlığı ve MİT’i  Cumhurbaşkanlığına bağlama iddiası, Anayasaya aykırı olmanın ötesinde Anayasa sistemini bozar. Çünkü Cumhurbaşkanı sorumsuzdur Genelkurmay Başkanı ve MİT bağlandığı zaman sorumlu duruma düşer. Böylece Meclisin Hükümet üzerindeki denetimi de ortadan kaldırılır.

  FETÖ mensupları, Türk Ordusu için “bunlar Yeniçerilerdir.Yeni Ordu lazım” diyorlardı. AKP iktidarının Orduyu Yeniden Yapılandırma Planı FETÖ’nün planlarıyla örtüşmektedir. FETÖ darbesi  başarıya ulaşsaydı, bu kararnameyi ABD güdümlü Yurtta Sulh Konseyi çıkartacaktı. Nitekim AKP Hükümetinin  kararnamesini  düşmanla işbirliği yapanlar alkışlıyor. Şu anda PKK, FETÖ ve ABD işbirlikçileri bayram yapıyor.

AKP iktidarı açıkça Türk Ordusunu hedef almaktadır. Askerî birliklerin önüne çöp kamyonları yığarak Orduya karşı psikolojik savaş yürüttü. Ve şimdi Ordunun ve devletin dayandığı İstiklal Savaşı temelini tahrip etmektedir. 

 Oysa darbeyi önleyen silahlı güç, Türk Ordusudur.

 Yüz yüze olduğumuz dış tehdidi önleyecek olan Türk Ordusudur.

 ABD'nin iç yıkıcılığını ezecek güç, Türk Ordusudur.

 Ordusuz kalan halkların halini görüyoruz, ayak altında kalmışlardır.

  Türkiye darbe ortamına sürükleyenler ve Ordunun yapısını bozanlar, Türkiye'yi yönetemezler.

    AKP, Türkiye'yi yönetemeyeceğini ispatlamaktadır.

  Tayyip Erdoğan yönetimi, devlet tecrübesi olmadığını, Cumhuriyet geleneği ile bir türlü uyum sağlayamadığını, emperyalistlerin beslediği  31 Mart yobazlığının Ordu düşmanı hınçlarından kurtulamadığını göstermektedir.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devleti ve Orduyu sıfırlamaktan söz ediyor. Buna kalkışanlar, kendisini sıfırlar.

 Bu yönetim, bu haliyle Türkiye'yi ABD tehdidine karşı birleştiremez, Türkiye'yi savunamaz.

  Türkiye'yi birleştirmeyen ve Türkiye'yi savunamayanlar Türkiye'yi yönetemezler.


Genel Kurmay Başkanlığı'na sesleniyoruz:

Türk Ordusunun savaş yeteneğini tahrip eden bu uygulamalar karşısında sessiz kalamazsınız! Anayasa size Ordunun savaş yeteneğini güçlendirme görevini veriyor. Bugün sessiz kalırsanız, yarın görevinizi yapamaz ve asker şerefini koruyamazsınız!
 Türk milletine, özellikle AKP'ye oy veren vatandaşlarımıza sesleniyoruz: AKP iktidarının Ordunun yapısını bozan bu uygulamalarına karşı kararlı tavır almak, günün vatan görevidir. Orduya düşmanlığını açığa vuran Tayyip yönetimini sırtımızda taşıyamayız.

AKP iktidarına sesleniyoruz:

Ordu düşmanlığının altında kalırsınız. Çünkü Ordu düşmanlığı  Millet düşmanlığıdır. Tarihe bakın, Ordu düşmanlarının ne hale düştüğünü görürsünüz. Kuvayı İnzibatiye kurmaya kalkanların sonunu incelemeniz hayırlı olur.
Ordu Türkiye için tehdit değildir, tehdide direnecek biricik  silahlı gücümüzdür. Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki ABD koridorundan tehdit ediliyor. Bu tehdide Türk Ordusu ile karşı koyacağız. Bu koşullarda  Türk Ordusunun yapısını bozmaya kalkmak, sizi vatana ihanete götürür. Bakın ABD, FETÖ'yü kurtaramadı, yarın sizi de kurtaramaz.

Sizi uyarıyoruz: Kararnameyi derhal geri alın!