Bir
sistemin bilançosu
USAID,
NED,
uydu kuruluşları ve aracı vakıfları zamanla geniş ve iştahlı bir bürokrasinin
doğmasına neden oldular. Her yıl Kongrede NED’in bütçesinin görüşülmesi sırasında bu
dokunaçlı sistemin yararsızlığı ve bu kurumu yönetmekle sorumlu ABD’li
siyasetçilerle ilgili zimmete para geçirme dedikoduları üzerine şiddetli
tartışmalar yaşanıyor.
Daha iyi bir yönetim kaygısıyla, bu mali
akışların etkisini ölçmek üzere birçok araştırma sipariş edildi. Uzmanlar, her
bir Devlete ayrılan tutarlarla, Freedom House’un bu Devletlere ilişkin verdiği
demokrasi notlarını karşılaştırdılar. Ardından, bir Devletin demokrasi notunu
bir puan kadar yükseltebilmek için fert başına ne kadar dolar harcanması
gerektiğini hesapladılar.
Hillary Clinton’un sivil toplum ve gelişen demokrasiler
konusundaki danışmanı Tomicah
Tillemann, Dışişleri
Bakanlığında NED’in düzeneğini denetlemektedir.
Tabii ki bütün bunlar kendini meşrulaştırma
girişiminden ibarettir. Bir demokrasi notu düzenleme düşüncesinin hiçbir
bilimsel yanı yoktur. Totaliter bir yaklaşımla, sadece bir tür demokratik kurum
olduğunu varsaymaktadır. Ve çocuksu bir şekilde, tutarsız bir kriterler listesi
düzenleyerek, toplumsal karmaşıklığı tek tip bir rakama indirgemek için bunları
hayali katsayılarla dengelemektedir.
Sonuç olarak, bu incelemelerin büyük bir
çoğunluğu başarısızlığa işaret etmektedir: dünyadaki demokrasilerin sayısı
artıyor olsa da, Ulusal Güvenlik Konseyinin harcadığı paralarla, demokratik
gelişme ya da gerileme arasında hiçbir bağ yoktur. Öte yandan, USAID’in
sorumluları Vanderbilt Üniversitesinin gerçekleştirdiği bir araştırmadan söz
etmektedirler. Buna göre, NED’in sadece USAID ile ortak finanse ettiği operasyonlar etkili
olmuştur, çünkü USAID
bütçesini dikkatli yönetmektedir. Bu çok özel araştırmanın USAID tarafından finanse edildiğini
söylersem şaşırmayın.
Ne olursa olsun, 2003 yılında, yirminci kuruluş yıldönümü
dolayısıyla NED,
faaliyetlerinin bir siyasi bilançosunu çıkarır ve bu raporda dünya çapında 6 000’den fazla siyasi ve toplumsal
kuruluşu desteklediğini açıklar. Bu sayı bugüne kadar artışını
sürdürmüştür. Vakıf Polonya’da Solidarnoc
sendikasını, Çekoslovakya’da
Charta 77 (77’ler Bildirgesi) ve Sırbistan’da Otpor’u tamamen kendisinin kurduğunu kabul ediyor.
Eski Yugoslavya’da radyo B92’yi
ya da Oslobodjenje
gazetesini ve «
özgürleştirilen »Irak’ta birçok yeni bağımsız medyayı tam teşekküllü olarak
kurmakla övünüyor.
Aralık 2011’de, Mısırlı yetkililer Kahire’deki National Democratic Institute ve International
Republicain Institute
kurumlarının merkezlerinde arama yaparlar. Bulunanlar, 1979 yılında Tahran’daki
“ajan yuvasının” ele geçirilmesinden beri ABD’nin müdahalesini anlatan en
önemli belgelerdir. Casuslukla
suçlanan NED yetkilileri adalete sevk edilirler: fotoğrafta Robert
Becker (NDI’nin Kahire Müdürü)
davanın ilk duruşmasında görülüyor. Belgeler NED’in, Müslüman Kardeşleri iktidara taşımak için
4000 ölümle sonuçlanan Tahrir Meydanı sözde devrimini tamamen kışkırttığını ve
yönlendirdiğini ortaya koyuyor.
Örtü değiştirmek
Dünya çapında başarılı olduktan sonra,
demokratikleşme söylemi artık ikna edici olmuyor. Başkan George W.Bush bunu
her durumda kullanarak tüketmeyi başardı. Artık kimse NED’in
yaptığı desteklerin uluslararası terörizmi ortadan kaldıracağı düşüncesini
ciddi olarak destekleyemez. Aynı şekilde, ABD birliklerinin Saddam
Hüseyin’i Irak’lılara demokrasiyi armağan etmek için devirdiğini bundan böyle
kimse iddia edemez.
Üstelik dünyanın her yerinde demokrasi için mücadele eden
yurttaşlar kuşkucu olmaya başladılar. NED’in ve yalancı ayaklarının armağan ettiği
yardımın aslında onları yönlendirmeye ve ülkelerini tuzağa düşürmeye yönelik
olduğunu anladılar. Dolayısıyla da gün geçtikçe kendilerine önerilen «
karşılıksız » bağışları kabul etmiyorlar. ABD’nin
farklı rüşvet kanallarındaki yetkililer de bir kez daha sistemi susturmayı
öngördüler. CİA’nin süslü
darbelerinden ve NED’in şeffaflığından sonra, güvenilirliğini yitirmiş bir
oluşumdan görevi devralacak yeni bir yapı kurmayı öngörmektedirler. Bu yapı
artık sendikalar, işverenler ve iki büyük parti tarafından değil, Asia Foundation modelinde olduğu gibi
çokuluslu şirketler tarafından yönetilecektir.
80’li yıllarda basın, Asia Foundation’un CİA’nin Asya’da komünizmi yenmek için kullandığı bir paravan yapı
olduğunu ifşa etmişti. O zaman vakıfta reform yapılmış ve yönetimi çokuluslu şirketlere (Boeing, Chevron,
Coca-Cola,
Levi Strauss v.b. gibi) emanet edilmişti. Bu yeni imaj,
kuruluşundan beri CİA’ye hizmet eden
bir yapıya, hükümet dışı ve saygın bir görünüm vermek için yeterli olmuştu.
SSCB’nin dağılmasından sonra, ortaya çıkan yeni Asya Devletlerinde gizli
faaliyetleri yaygınlaştırmak üzere bu kuruma Eurasia Foundation
adında bir kardeş daha gelmiştir.
Bir başka tartışmalı konu da « demokrasinin teşviki » için yapılan bağışların sadece belirli
projelerin gerçekleştirilmesi için bir tür sözleşme kapsamında mı yoksa sonuç zorunluluğu
olmaksızın verilen destekler olarak mı verileceğidir. Birinci formül daha iyi
bir yasal koruma sağlarken ikincisi yolsuzluk için daha büyük kolaylıklar
sağlamaktadır.
Karşımızdaki manzaraya baktığımızda, bunun için
geliştirdikleri bürokrasi aşırı ve aşırı titiz olsa da, Vladimir Putin ve Vladislav Surkov’un
Rusya’daki STK’ların finansmanına kurallar getirilmesi şartı meşrudur. ABD Ulusal Güvenlik Konseyinin
otoritesi altında yapılanan NED düzeneği, dünyadaki demokratik çabaları
desteklemekle kalmıyor, onları zehirliyor da.
Thierry Meyssan
Çeviri
Osman Soysal
Osman Soysal
Kaynak
Odnako (Rusya)
Odnako (Rusya)
Bu makale ilk olarak Rus dergisi Odnako’nun 35nci sayısında
(27 Eylül 2010 tarihli) yayınlanmıştır.
CIA'nın Yasal Penceresi NED 1
CIA'nın Yasal Penceresi NED 2
http://kaziminci.blogspot.com.tr/2016/08/cianin-yasal-penceresi-ned-2.html
CIA'nın Yasal Penceresi NED 3