29 Ağustos 2016 Pazartesi

CİA’nin Yasal Penceresi NED 4

Bir sistemin bilançosu

   USAID, NED, uydu kuruluşları ve aracı vakıfları zamanla geniş ve iştahlı bir bürokrasinin doğmasına neden oldular. Her yıl Kongrede NED’in bütçesinin görüşülmesi sırasında bu dokunaçlı sistemin yararsızlığı ve bu kurumu yönetmekle sorumlu ABD’li siyasetçilerle ilgili zimmete para geçirme dedikoduları üzerine şiddetli tartışmalar yaşanıyor.


   Daha iyi bir yönetim kaygısıyla, bu mali akışların etkisini ölçmek üzere birçok araştırma sipariş edildi. Uzmanlar, her bir Devlete ayrılan tutarlarla, Freedom House’un bu Devletlere ilişkin verdiği demokrasi notlarını karşılaştırdılar. Ardından, bir Devletin demokrasi notunu bir puan kadar yükseltebilmek için fert başına ne kadar dolar harcanması gerektiğini hesapladılar.


Hillary Clinton’un sivil toplum ve gelişen demokrasiler konusundaki danışmanı Tomicah Tillemann, Dışişleri Bakanlığında NED’in düzeneğini denetlemektedir.


   Tabii ki bütün bunlar kendini meşrulaştırma girişiminden ibarettir. Bir demokrasi notu düzenleme düşüncesinin hiçbir bilimsel yanı yoktur. Totaliter bir yaklaşımla, sadece bir tür demokratik kurum olduğunu varsaymaktadır. Ve çocuksu bir şekilde, tutarsız bir kriterler listesi düzenleyerek, toplumsal karmaşıklığı tek tip bir rakama indirgemek için bunları hayali katsayılarla dengelemektedir.

  Sonuç olarak, bu incelemelerin büyük bir çoğunluğu başarısızlığa işaret etmektedir: dünyadaki demokrasilerin sayısı artıyor olsa da, Ulusal Güvenlik Konseyinin harcadığı paralarla, demokratik gelişme ya da gerileme arasında hiçbir bağ yoktur. Öte yandan, USAID’in sorumluları Vanderbilt Üniversitesinin gerçekleştirdiği bir araştırmadan söz etmektedirler. Buna göre, NED’in sadece USAID ile ortak finanse ettiği operasyonlar etkili olmuştur, çünkü USAID bütçesini dikkatli yönetmektedir. Bu çok özel araştırmanın USAID tarafından finanse edildiğini söylersem şaşırmayın.

   Ne olursa olsun, 2003 yılında, yirminci kuruluş yıldönümü dolayısıyla NED, faaliyetlerinin bir siyasi bilançosunu çıkarır ve bu raporda dünya çapında 6 000’den fazla siyasi ve toplumsal kuruluşu desteklediğini açıklar. Bu sayı bugüne kadar artışını sürdürmüştür. Vakıf Polonya’da Solidarnoc sendikasını, Çekoslovakya’da Charta 77 (77’ler Bildirgesi) ve Sırbistan’da Otpor’u tamamen kendisinin kurduğunu kabul ediyor. Eski Yugoslavya’da radyo B92’yi ya da Oslobodjenje gazetesini ve « özgürleştirilen »Irak’ta birçok yeni bağımsız medyayı tam teşekküllü olarak kurmakla övünüyor.


Aralık 2011’de, Mısırlı yetkililer Kahire’deki National Democratic Institute ve International Republicain Institute kurumlarının merkezlerinde arama yaparlar. Bulunanlar, 1979 yılında Tahran’daki “ajan yuvasının” ele geçirilmesinden beri ABD’nin müdahalesini anlatan en önemli belgelerdir. Casuslukla suçlanan NED yetkilileri adalete sevk edilirler: fotoğrafta Robert Becker (NDI’nin Kahire Müdürü) davanın ilk duruşmasında görülüyor. Belgeler NED’in, Müslüman Kardeşleri iktidara taşımak için 4000 ölümle sonuçlanan Tahrir Meydanı sözde devrimini tamamen kışkırttığını ve yönlendirdiğini ortaya koyuyor.

Örtü değiştirmek

Dünya çapında başarılı olduktan sonra, demokratikleşme söylemi artık ikna edici olmuyor. Başkan George W.Bush bunu her durumda kullanarak tüketmeyi başardı. Artık kimse NED’in yaptığı desteklerin uluslararası terörizmi ortadan kaldıracağı düşüncesini ciddi olarak destekleyemez. Aynı şekilde, ABD birliklerinin Saddam Hüseyin’i Irak’lılara demokrasiyi armağan etmek için devirdiğini bundan böyle kimse iddia edemez.

Üstelik dünyanın her yerinde demokrasi için mücadele eden yurttaşlar kuşkucu olmaya başladılar. NED’in ve yalancı ayaklarının armağan ettiği yardımın aslında onları yönlendirmeye ve ülkelerini tuzağa düşürmeye yönelik olduğunu anladılar. Dolayısıyla da gün geçtikçe kendilerine önerilen « karşılıksız » bağışları kabul etmiyorlar. ABD’nin farklı rüşvet kanallarındaki yetkililer de bir kez daha sistemi susturmayı öngördüler. CİA’nin süslü darbelerinden ve NED’in şeffaflığından sonra, güvenilirliğini yitirmiş bir oluşumdan görevi devralacak yeni bir yapı kurmayı öngörmektedirler. Bu yapı artık sendikalar, işverenler ve iki büyük parti tarafından değil, Asia Foundation modelinde olduğu gibi çokuluslu şirketler tarafından yönetilecektir.

80’li yıllarda basın, Asia Foundation’un CİA’nin Asya’da komünizmi yenmek için kullandığı bir paravan yapı olduğunu ifşa etmişti. O zaman vakıfta reform yapılmış ve yönetimi çokuluslu şirketlere (Boeing, Chevron, Coca-Cola, Levi Strauss v.b. gibi) emanet edilmişti. Bu yeni imaj, kuruluşundan beri CİA’ye hizmet eden bir yapıya, hükümet dışı ve saygın bir görünüm vermek için yeterli olmuştu. SSCB’nin dağılmasından sonra, ortaya çıkan yeni Asya Devletlerinde gizli faaliyetleri yaygınlaştırmak üzere bu kuruma Eurasia Foundation adında bir kardeş daha gelmiştir.

Bir başka tartışmalı konu da « demokrasinin teşviki » için yapılan bağışların sadece belirli projelerin gerçekleştirilmesi için bir tür sözleşme kapsamında mı yoksa sonuç zorunluluğu olmaksızın verilen destekler olarak mı verileceğidir. Birinci formül daha iyi bir yasal koruma sağlarken ikincisi yolsuzluk için daha büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Karşımızdaki manzaraya baktığımızda, bunun için geliştirdikleri bürokrasi aşırı ve aşırı titiz olsa da, Vladimir Putin ve Vladislav Surkov’un Rusya’daki STK’ların finansmanına kurallar getirilmesi şartı meşrudur. ABD Ulusal Güvenlik Konseyinin otoritesi altında yapılanan NED düzeneği, dünyadaki demokratik çabaları desteklemekle kalmıyor, onları zehirliyor da.

Thierry Meyssan

Çeviri
Osman Soysal

Kaynak
Odnako (Rusya)

Bu makale ilk olarak Rus dergisi Odnako’nun 35nci sayısında (27 Eylül 2010 tarihli) yayınlanmıştır.

CIA'nın Yasal Penceresi NED 1

CIA'nın Yasal Penceresi NED 2
http://kaziminci.blogspot.com.tr/2016/08/cianin-yasal-penceresi-ned-2.html

CIA'nın Yasal Penceresi NED 3