24 Mayıs 2015 Pazar

Sahi Abdullah Öcalan ile Avni Özgürel nereden tanışıyorlardı?






Bu soruda ne var demeyin. Son dönemlerde Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde düşüncelerini, görüşlerini tavsiye ettiği bu kişi kim? Abdullah Öcalan’ın yaptığı beyanatlarda Avni Özgürel’i çok iyi tanıyacak kadar, "hatta Avni özgürel’in babasının asker kökenli olduğunu değerli düşüncelerinin olduğunu" vurgulamasında, ne vardır demeyin. Birileri ne vardır insan insani tanımaz mı, birilerin görüşlerini önermez mi diye söyleyebilir. Ancak kim ne derse desin bu benim biraz "tuhafıma" gitti.

Neden mi? Bir ulusun "serok" inin bir türk milliyetçisinin görüşlerini önermesinden bir anormallik yok mu? Ha buna da bir şey demedik, çünkü M. kemalin görüşlerini de önermişti. Ne var bunda insan başkasının görüşlerini önerebilir. Bundan ne çıkar ki? Amenna, oldu bir şey demedim, olur. Ancak Avni Özgürel Abdullah Öcalan’ı başka tanıyordu ve tanıtıyordu."1966–67 de MİT'e ait bir kuruluşta çalıştığını, gördüğünü" söylemişti. Bunu defalarca yazdı çizdi, hatta kameralar karşısında televizyonlarda da söyledi. Kürtler bunu görmeyecek kadar kör mü acaba? Hâşâ bunu Kürt halkı için demiyorum! onun peşinde giden entel görüntülü okur yazar cahillere sözüm.

Yine başa dönüyorum ve sorumu tekrar soruyorum. Sahi Avni Özgürel Abdullah Öcalan’ı nereden tanıyordu? Evet, Avni Özgürel’in kendisinden dinleyelim: Radikal gazetesinin yazarı Neşe Düzel, Avni Özgürel’le Apo nun MİT ilişkileri üzerine ve nerde tanıştığına dair röportaj yapmıştı. Tarih 27.10.03, tarihli röportajı internette bir bütün olarak indirir ve okur. Avni Özgürel bu mülakattan önce ve sonrada bu konu üzerine yazıp, söyleşilerde bulundu.

Ben aslında bu söyleşilerden sonra, Avni Özgürel’in kendi hayatını tehlikeye koyduğunu hep düşünüyordum. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen hiç de tehlikeli bir şey olmadı, Abdullah bizzat onun görüşlerini tavsiye ediyor ve onun görüşlerine değer veriyor.

Daha önceleri her kim ki, Apo ile MİT in ilişkisi vardır dediyse, kendisini PKK’ nin şerrinden, hedef tahtası olmaktan kurtaramamıştı. Özelliklede bu durum Kürt yurtseverleri için geçerliydi. Ancak Avni Özgürel bu kategoride değildir ve onun için şanslıdır, istediği gibi konuşabilir, hatta Uğur Mumcudan daha şanslıdır diyebilirim. Aslında benim şimdi yaptığımda tehlikeli bir şeydir, ama tehlikeye rağmen yapıyorum.

Gerçekten Avni Özgürel söyleşisinde ne demişti, Abdullah’ı nasıl bilirdin?

"1966–67 yıllarında Ankara’da İzmir caddesinde mit`e ait bir yerde anti komünist yayınları ve bildiriler alırdık, kara yağız genç bir delikanlı hep orda bulunuyordu, oraya her gittiğimde onu orada görüyordum. Daha sonraları Apo’yu sık sık medyada görünce acaba bu omu diye kendime sorardım. Tabi insan yaşlanınca görüntüde değişiyor. Ancak 1993’de Apo basını Bekaa’ya çağırınca, Panorama dergisinin genel yayın yönetmeni olarak bende oraya gittim. Daha sonra haftalık dergi olan Panorama adına özel bir söyleşide bulundum. Kendisine Ankara’da İzmir caddesindeki fikir ajansı diye bir yerde “sanki görmüşüm, yanlış hatırlıyorum olabilirim “ diye sordum, Öcalan’da “yoo doğru hatırlıyorsun. Ama ben bunları bir müddet sonra açıklayacağım" dedi. Avni Özgürel kendi yoldaşını iyi hatırlamıştı, tabi Abdullah da.

Avni Özgürel İzmir caddesindeki bu kuruma mit elemanları dışında kimsenin giremeyeceğini, mit’in tam güvendiği kimselerin girebileceğini söylüyor.

Avni Özgürel bunları söylerken yazarken, kendisine hiç kimse bir şey demiyor tehdit etmiyor. Ancak bunu değerli Abdulmelik Fırat söyleyince yer yerinde oynadı ve Apo hemen cevap ulaştırdı. Abdulmelik’in "Demirelin ajanı olduğunu" söyledi ve olmadık hakaretlerde bulundu. Başka Kürt yurtseverleri de bu tür iddialarda bulundukları için kendi canlarından oldular.

Ancak Avni Özgürel şanslıdır, cezalandırılma yerine,"Serok" tarafından ödüllendiriliyor ve “görüşlerinden faydalanın “diyor. Bilmiyorum ama acaba eski yoldaşlıkları daha halen sürüyor mu diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. Her ne olursa olsun, kim ne diyorsa desin, şimdi her ikisi çok iyi anlaşıyorlar.

Aslında, Avni Özgürel’de diğer yanda yaptığı beyanatlarda, Türk devletinin Apo’nun yakasını bırakmaması gerektiğini, ondan faydalanmasını öğütlüyor. Abdullah’ın denetimi dışındaki bir Kürt hareketinin tehlikeli olacağını ifade ediyor. Ayni şeyi zaten Abdullah da söylüyor. İkisi aynı noktada birbirini tamamlıyorlar.

Avni Özgürel, "derin devleti ayrı kompartımanları olan bir trene benzetiyor. Her kompartımanda farklı unsurların olduğunu, birleşik kaplar gibi aynı reflekse sahip olduğunu söylüyor". Bunu anladım da, kendisinin ve Apo’nun daha halen aynı kompartımanda olup olmadığını, öğrenmek isterdim. Merakım bu!!


Kaynaklar:

Radikal gazetesi, Neşe Düzel ile Avni Özgürel’in röportajı, bu çatışmayı bitireni bitirirler.


Abdullah Öcalan’ın son Avukat görüşme notları, 30 10.06 ve ekim başındaki görüşme notları/ özgür Gündem gazetesi.



Rucan Keleş / 04.11.2006 / www.rizgari.com