Bu
soruda ne var demeyin. Son dönemlerde Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde
düşüncelerini, görüşlerini tavsiye ettiği bu kişi kim? Abdullah Öcalan’ın
yaptığı beyanatlarda Avni Özgürel’i çok iyi tanıyacak kadar, "hatta Avni
özgürel’in babasının asker kökenli olduğunu değerli düşüncelerinin
olduğunu" vurgulamasında, ne vardır demeyin. Birileri ne vardır insan
insani tanımaz mı, birilerin görüşlerini önermez mi diye söyleyebilir. Ancak
kim ne derse desin bu benim biraz "tuhafıma" gitti.
Neden mi? Bir ulusun "serok" inin bir türk milliyetçisinin
görüşlerini önermesinden bir anormallik yok mu? Ha buna da bir şey demedik,
çünkü M. kemalin görüşlerini de önermişti. Ne var bunda insan başkasının
görüşlerini önerebilir. Bundan ne çıkar ki? Amenna, oldu bir şey demedim, olur.
Ancak Avni Özgürel Abdullah Öcalan’ı başka tanıyordu ve
tanıtıyordu."1966–67 de MİT'e ait bir kuruluşta çalıştığını,
gördüğünü" söylemişti. Bunu defalarca yazdı çizdi, hatta kameralar
karşısında televizyonlarda da söyledi. Kürtler bunu görmeyecek kadar kör mü
acaba? Hâşâ bunu Kürt halkı için demiyorum! onun peşinde giden entel görüntülü
okur yazar cahillere sözüm.
Yine
başa dönüyorum ve sorumu tekrar soruyorum. Sahi Avni Özgürel Abdullah Öcalan’ı
nereden tanıyordu? Evet, Avni Özgürel’in kendisinden dinleyelim: Radikal
gazetesinin yazarı Neşe Düzel, Avni Özgürel’le Apo nun MİT ilişkileri üzerine
ve nerde tanıştığına dair röportaj yapmıştı. Tarih 27.10.03, tarihli röportajı
internette bir bütün olarak indirir ve okur. Avni Özgürel bu mülakattan önce ve
sonrada bu konu üzerine yazıp, söyleşilerde bulundu.
Ben
aslında bu söyleşilerden sonra, Avni Özgürel’in kendi hayatını tehlikeye
koyduğunu hep düşünüyordum. Ancak aradan yıllar geçmesine rağmen hiç de
tehlikeli bir şey olmadı, Abdullah bizzat onun görüşlerini tavsiye ediyor ve
onun görüşlerine değer veriyor.
Daha
önceleri her kim ki, Apo ile MİT in ilişkisi vardır dediyse, kendisini PKK’ nin
şerrinden, hedef tahtası olmaktan kurtaramamıştı. Özelliklede bu durum Kürt
yurtseverleri için geçerliydi. Ancak Avni Özgürel bu kategoride değildir ve
onun için şanslıdır, istediği gibi konuşabilir, hatta Uğur Mumcudan daha
şanslıdır diyebilirim. Aslında benim şimdi yaptığımda tehlikeli bir şeydir, ama
tehlikeye rağmen yapıyorum.
Gerçekten
Avni Özgürel söyleşisinde ne demişti, Abdullah’ı nasıl bilirdin?
"1966–67
yıllarında Ankara’da İzmir caddesinde mit`e ait bir yerde anti komünist
yayınları ve bildiriler alırdık, kara yağız genç bir delikanlı hep orda
bulunuyordu, oraya her gittiğimde onu orada görüyordum. Daha sonraları Apo’yu
sık sık medyada görünce acaba bu omu diye kendime sorardım. Tabi insan
yaşlanınca görüntüde değişiyor. Ancak 1993’de Apo basını Bekaa’ya çağırınca,
Panorama dergisinin genel yayın yönetmeni olarak bende oraya gittim. Daha sonra
haftalık dergi olan Panorama adına özel bir söyleşide bulundum. Kendisine Ankara’da
İzmir caddesindeki fikir ajansı diye bir yerde “sanki görmüşüm, yanlış
hatırlıyorum olabilirim “ diye sordum, Öcalan’da “yoo doğru hatırlıyorsun. Ama
ben bunları bir müddet sonra açıklayacağım" dedi. Avni Özgürel kendi
yoldaşını iyi hatırlamıştı, tabi Abdullah da.
Avni
Özgürel İzmir caddesindeki bu kuruma mit elemanları dışında kimsenin
giremeyeceğini, mit’in tam güvendiği kimselerin girebileceğini söylüyor.
Avni
Özgürel bunları söylerken yazarken, kendisine hiç kimse bir şey demiyor tehdit
etmiyor. Ancak bunu değerli Abdulmelik Fırat söyleyince yer yerinde oynadı ve
Apo hemen cevap ulaştırdı. Abdulmelik’in "Demirelin ajanı olduğunu"
söyledi ve olmadık hakaretlerde bulundu. Başka Kürt yurtseverleri de bu tür
iddialarda bulundukları için kendi canlarından oldular.
Ancak
Avni Özgürel şanslıdır, cezalandırılma yerine,"Serok" tarafından
ödüllendiriliyor ve “görüşlerinden faydalanın “diyor. Bilmiyorum ama acaba eski
yoldaşlıkları daha halen sürüyor mu diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. Her
ne olursa olsun, kim ne diyorsa desin, şimdi her ikisi çok iyi anlaşıyorlar.
Aslında,
Avni Özgürel’de diğer yanda yaptığı beyanatlarda, Türk devletinin Apo’nun
yakasını bırakmaması gerektiğini, ondan faydalanmasını öğütlüyor. Abdullah’ın
denetimi dışındaki bir Kürt hareketinin tehlikeli olacağını ifade ediyor. Ayni
şeyi zaten Abdullah da söylüyor. İkisi aynı noktada birbirini tamamlıyorlar.
Avni
Özgürel, "derin devleti ayrı kompartımanları olan bir trene benzetiyor.
Her kompartımanda farklı unsurların olduğunu, birleşik kaplar gibi aynı
reflekse sahip olduğunu söylüyor". Bunu anladım da, kendisinin ve Apo’nun
daha halen aynı kompartımanda olup olmadığını, öğrenmek isterdim. Merakım bu!!
Kaynaklar:
Radikal gazetesi, Neşe Düzel ile Avni Özgürel’in röportajı, bu çatışmayı bitireni bitirirler.
Abdullah Öcalan’ın son Avukat görüşme notları, 30 10.06 ve ekim başındaki görüşme notları/ özgür Gündem gazetesi.
Rucan Keleş / 04.11.2006 / www.rizgari.com