Paris’te Uluslararası “Türkiye İç Savaşın Eşiğinde “ temalı bir kollokyum düzenlendi. Paris Kürt Enstitüsü tarafından düzenlenen kollokyum’da, konuşmacılar tarafından, dünden bugüne Türkiye’nin konumu ve Türkiye’deki mevcut rejim enine boyuna irdelendi. İki oturum halinde gerçekleşen kollokyum 5. saat sürdü.
İlk oturum ‘Türkiye’de Durum” moderatörülüğünü Le Monde gazetesi yazarı ve Türkiye uzmanı Marc Semo’nun yaptığı oturumda, Prof. Hamit Bozarslan, Le Monde Türkiye Muhabiri Marie Jego, Yazar Ahmet Nesin, Gazeteci Fehim Taştekin, Paris barosundan Martin Pradel ve Avrupa ırkçılığa karşı Hareket başkanı Benjamin Abtan, konuşmacı olarak katıldılar. İkinci oturumda ‘Batılı müttefikler Türkiye’de ne yapabilir?’ Moderatörlüğünü Paris Kürd Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan’ın yaptı. Otorumun konuşmacıları ise HDP Mardin Milletvekili Hukukçu Prof. Mithat Sancar, ABD Kolumbiya Üniversitesinden Hukuk profesörü David Phillips ile Yeşiller Milletvekili Sergio Coronado konuştu.
Konuşmacılar genel olarak, Türkiye’nin bölgedeki konumu dolayısıyla, Suriye ve Irak’taki gelişmeleri ele alırken, bölgedeki terör örgütü DAEŞ’le yapılan mücadele çerçevesinde, Kürt gruplarının konumu ve Türkiye’nin ABD, Rusya ve İran ile ilişkileri, YPG ve PYD’nin bölgedeki rolü PKK’nın bunların arasındaki konumu ve Türkiye sınırında gelişen savaşın Türkiye’ye etkileri gibi konuları ele alan konuşmacılar, ortada gözle görülür net bir durumun olmadığını vurguladılar. Türkiye’nin Güney Doğu’sundaki PKK’nın kazdığı hendekler üzerine yapılan konuşmada, Türk ordusunun savaşmak için hazırlıklı olduğunu, AKP hükümetinin başlatmış olduğu Kürt açılımı konusunda, İmralı’da Öcalan ile yapılan görüşmelerin devam ettiği süreçte, Öcalan’a verilen bazı sözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından engellendiği, örneğin İmralı’ya bir heyetin gitmesi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından engellendiği ve daha sonra Dolmabahçe mutabakatının gerçekleşmediği belirtildi.
Kazılan hendeklerde bölge halkının çok zarar gördüğünü, bu girişimi Kandil’in engelleyemediği ve iş yaydan çıkmış bir hal oldu diyen bir konuşmacı 14 yaşındaki PKK’lı örgüt militanı yol kesip milletvekili’ne bile kimlik sorduğu günler yaşandığını söyledi. Diğer taraftan, konuşmacılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır konusunda yanılgıya düştüğünü, Müslüman kardeşler örgütü benzeri bir durumun Suriye’de gerçekleşeceği varsayımıyla haraket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye,Mısır ve Suriye üçgeninde kendisini “Halife” ilan etme hayali güttüğünü ileri sürdüler. Öte yandan, bir konuşmacı ise, Erdoğan’ın güç kaybının İstanbul’daki Gezi olayları sırasında başladığını, bu gelişmelerden sonra Erdoğan’ın başkanlık konusunda israr ettiğine dikkat çekti.
17-25 Aralık haraketiyle Fetullah Gülen ile Erdoğan’ın arasının açıldığına işaret eden konuşmacı, arkasından 15 Temmuz darbe girişimiyle her şeyin açıkça ortaya çıktığını belirtti. Fetullah Gülen’in ABD’den iadesiyle ilgili olarak ise, bunun mümkün olmayacağının altını çizen bir konuşmacı, Gülen’in itiraz hakkı olacağını ve bu itiraz hakkını kullandığı zaman sürenin uzayacağını ve yaşlı bir durumdaki Fetullah Gülen’in iade edilmeye ömrünün yetmiyeceğinini söyledi. Türkiye-ABD ilişkileri konusunda, ABD’nin YPG konusunda eski ABD Başkanı Obama’nın Türkiye’nin isteği doğrultusunda hareket ettiğini, yeni seçilen Trump’nda Obama’dan farkı olmaz diyen konuşmacı, öyle veya böyle ABD, Türkiye ile olan ilişkilerini sürdüreceğini söyledi.
Türkiye-Fransa ilişkileri konusunde ise, her ne kadar Fransa 1915 Ermeni Soykırımı konusunda Türkiye’ye baskı uygulamaya kalkmış olsa da, perde arkasında ikili anlaşmalar yapıldığını söyledi ve, eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, Ermenistan gezisinde Erivan’daki soykırım anıtına çelenk koyduğu sırada, Franas İçişleri bakanı, şimdiki başbakan Bernard Cazeneuve, Ankara’da terörizm konusunda iki ülke arasında bir anlaşma imzalandı ve terör konusunda mutabakata varıldı. Fransa, kendi ülkesindeki bazı Türkiye’deki rejim karşıtı örgütlere karşı operasyonlar düzenleyip örgüt militanlarını gözaltına aldı. Hatta bu anlaşma sonrasına denk gelen başka bir olay oldu. Paris’te öldürülen 3 PKk’lı kadının cinayete kurban gitti. Bütün bunlar olurken, Fransa Ulusal Meclisi’nde bazı Parlamenterler, Ermeni soykırımı inkar yasası konusunda teklif sunuyorlardı, ama bu ikili anlaşma neyin nesi demek akıllarına gelmedi mi demek gerekiyor. Dedi ve konuşmasını bu şekilde noktaladı.
Paris (Tan-Sar) www.hodrimeydan.net
23.02.2017