1. 25 Şubat 1992: 336. Motorize Alayı, Hocalı’yı
üç taraftan kuşatıyor
SSCB’nin
dağılma aşamasının hızla sürdüğü o dönemde, ordunun çoğu Ermeni askerlerden
oluşuyordu. Ermenilerin dışında, Rus askerler de Alay’da görevliydi.
Dağlık
Karabağ bölgesi için Azeri ve Ermeni halkı arasında 1988’de başlayan Karabağ
Savaşı sürerken, Ermeniler bölgenin bir kasabası olan Hocalı’da hakimiyeti ele
geçirmek amacıyla Hocalı’ya ilerlemeye başladı.
Tuzaklarla dolu koridor
Ermeniler,
Hocalı kuşatmasıyla, sivil halkın kaçabileceği tek bir istikamet bırakmıştı:
Doğu tarafı. Çok az sayıda kişinin kullandığı Kuzeydoğu hattını saymazsak,
sivillerin bir kısmı doğu koridorunu kullanarak Hocalı’dan ayrılmak istedi.
Ancak o yolda, Azerileri Ermeni askerler bekliyordu. Sivillerin yanındaki
silahlı güçler karşılık vermeye çalışsa da, sivillerle birlikte tamamı açılan
ateş sonucu öldü.
2. Geride kalanlarsa, yakın tarihin en insanlık dışı
katliamlarından birini yaşadı
Hocalı kuşatmasından kaçamayan Azeriler, belki de yakın tarihin gördüğü en
acımasız, en vahşi katliamlardan birine maruz kaldılar…
3. Katliamın boyutları: 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere
toplam 613 Azeri vahşice öldürülmüştür.
İnsan Hakları örgütü’ne ölenlerin sayısını verilmediği için, kentin
içindeki çatışmalarda ölenlerin sayısı bilinmemektedir. Hocalı`dan kaçarken
koridorlarda Ermeniler tarafından öldürülenlerin sayısı ise olaydan sonra
netleşmeye başladı.
Hocalı’da 63’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’i yaşlı 613 sivil insan
öldürülmüştür. Sekiz aile tamamen yok olmuş, 487 kişi sakat kalmış ve 1275 kişi
esir alınmıştır. Esir alınanlardan 68’i kadın ve 28’i çocuk toplam 150 kişinin
yaşayıp yaşamadığı belli değildir.
4. Hocalı’daki katliamı organize eden isimse tanıdık:
Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, Hocalı Katliamı’nın sorumlusu
birliklerin başındaki iki liderden biriydi, ve bazı kaynaklara göre katliam
emirlerinin sahibi.
Nitekim Sarkisyan, İngiliz araştırmacı Thomas de Wall’un yaptığı bir
röportajda o günlerden şu şekilde bahsediyor;
"Azerbaycanlılar Ermenilerin sivil halka karşı katliam
yapmayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu azerbaycanlılara şaka yapmadığımızı
göstermek amacıyla ibret olsun diye yaptık."
A President, an Interview, and
a Tragic Anniversary
Thomas de Waal
….I
have been personally caught up in the Khojali
story. In December 2000, while researching my book on the Karabakh
conflict, Black Garden, I interviewed Serzh Sarkisian,
the man who is now president of Armenia and was then Armenia’s minister of
defense. When I asked him about Khojali,
he said that “a lot was exaggerated”
but he did not deny that Armenians had killed Azerbaijani civilians. He told
me: “Before Khojalu,
the Azerbaijanis thought that they were joking with us, they thought that the
Armenians were people who could not raise their hand against the civilian
population. We needed to put a stop to all that. And that’s what happened. And
we should also take into account that amongst those boys were people who had
fled from [the anti-Armenian pogroms in] Baku and Sumgait.”….
Makalenin
tamamı için bkz.
|
5. Hocalı vahşetinin tanığı Ermeni gazeteci Daud Kheriyan’ın
yazdığı kitaptan kan donduran satırlar.
Ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında
bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında
bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. yüzü morarmıştı. Soğuğa,
açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu.
Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu
tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar.
Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi.
yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için
savaşa devam ettiler.
‘For The Sake of Cross’ – Haçın Hatırı İçin, Sayfa:
62-63
6. Dünya basını katliamı nasıl verdi?
“Ermeniler Hocalı’ya saldırdılar. Bütün dünya tanınmaz
hale getirilmiş cesetlere tanıklık etti. Azerbaycanlılar çok sayıda insanın
öldürüldüğünden haber vermekteler”.
“Krua l’Eveneman” dergisi (Paris), 29 Şubat 1992
yılında
“Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir”
Sunday Times gazetesi (Londra), 1 Mart 1992
yılında
“Ermeniler Ağdam’a doğru giden orduyu kurşun yağmuruna
tutmuştur. Azeriler 1200 kadar ceset saymış. Lübnanlı kameraman, ülkesinin
zengin Ermeni Taşnak lobisinin Karabağ’a silah ve asker gönderdiğini
onaylamıştır.”
Financial Times gazetesi (Londra), 9 Mart 1992
yılında
“Birçok insan çirkin hale getirilmiş, masum kızın
sadece kafası kalmış.
“Times gazetesi (Londra), 4 Mart 1992 yılında
“Video kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi.
Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin kafa derisi soyulmuştu.”
“İzvestiya” gazetesi (Moskova), 4 Mart 1992 yılında
“Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalıda
öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları
çıkarılmış 3 kişi görmüşlerdir.”
“Le Monde” gazetesi (Paris), 14 Mart 1992 yılında
“Binbaşı Leonid Kravets: Ben şahsen tepede yüz
civarında ceset gördüm. Bir erkek çocuğun kafası yok idi. Her tarafta
acımasızca öldürülmüş kadın, çocuk ve ihtiyar vardı.”
“İzvestiya” (Moskova), 13 Mart 1992 yılında
7. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 2, 3, 5, 9 ve
17. maddelerinin ihlal edildiği Hocalı Katliamı’ndan ötürü kimse yargılanmadı
İnsan
Hakları İzleme Örgütü, yaşanan olayı Dağlık Karabağ’ın işgalinin ardından,
yaşanan en kapsamlı sivil katliam olarak nitelendirmiştir.
Azerbaycan’da
‘Hocalı Faciası’, ‘Hocalı
Soykırımı’; Ermenistan’da ise ‘Hocalı Olayı’ olarak anılan
katliamla ilgili, geride kalan 24 yılın ardından herhangi bir sorumlunun
cezalandırılamadığını da belirtmek gerekir.
8. 24 yıl boyunca beklemek…
Hocalı
katliamı sırasında eşleri, kardeşleri çatışırken çocuklarını ve yeğenlerini
alıp kaçan üç kadın, yıllardır hep birlikte metruk bir evde yaşıyor. Esir düşen
yakınlarının döneceğine inandıkları için şehit yardımını kabul etmiyorlar.
9. Türkiye ve Hocalı katliamı
Yaşananlar,
dünyanın bazı ülkelerinde, teşkilatlarında soykırım, bazı ABD eyaletlerinde ise
katliam olarak tanınmıştır. Türkiye ise, Hocalı’da yaşanan olayı soykırım
olarak tanıyan ülkeler arasında yer almıyor.
‘Hocalı
Soykırımı’ Azerbaycan, Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Peru,
Bosna Hersek, Sudan, Honduras ve İslam İşbirliği Teşkilatı Parlementolar
Birliği tarafından tanınmaktadır.
Türkiye ‘soykırım’ı tanımıyor
Türkiye’de
bazı şehirlerde, ‘Hocalı Katliamı’ anıtları yer almaktadır. Ancak ‘soykırım’
Türkiye tarafından tanınmamıştır.
MHP
Iğdır Milletvekili Sinan Oğan tarafından, Hocalı Katliamı’nın 21. yıldönümüde
TBMM’de sunulan, 26 Şubat 1992’de yaşananların ‘soykırım’ olarak tanınmasına
yönelik kanun teklifi, MHP ve CHP tarafından kabul edilmiş, ancak AKP’li
milletvekillerinin oyları ile reddedilmişti.
Türkiyeli
Ermeniler
Kamuoyunun
yakından tanıdığı bazı Ermeni asıllı isimlerin de Hocalı hakkındaki yorumları
da dikkate değer.
Gazeteci Etyen Mahçupyan:
Bu
olayın hukuksal tanımı üzerinde çok geniş bir tartışma yaşanmadı. Ancak öldürülenlerin
hepsinin azeri olduğu, Bu kimliği taşıdıkları için böyle bir sonla
karşılaştıkları, ateş edenlerin ise bunu bilerek ve bir karar doğrultusunda
yaptıkları bellidir. Diğer bir deyişle Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi
açısından bakıldığında karşımızda bir soykırım daha var.
Gazeteci Rober Koptaş:
Hatalarda
ısrar etmek, onların üzerini örtmek, toplumları küçültür. Büyümek için, önce
hatalarımızı kabullenmek gerekir. Böylece, düşman sandıklarımızdan çok da
farklı olmadığımızı, nihayetinde hepimizin biçare faniler olduğumuzu
görebiliriz. Gelecek, Hocalı’nın acısını yüreğinde duyan Ermenilerle,
Sumgayit’ten ötürü üzülen Azerilerin ve onlar gibilerindir.
10. Hocalı’nın ardından…
‘Tarihin
siyah gecesi’nde yaşamını kaybetmiş yüzlerce Azeriyi, yaşanan vahşetin 24.
yıldönümünde rahmetle anıyoruz.
Alıntı Kaynağı: http://onedio.com
Thomas de Waal'ın Makalesinden Alıntı: IŞIK