Kızılderili, Lezbiyen, Gay, Yahudi, uyuşturucu mafyası, türbanlı, IŞİD, solak, liboş, anarşist, Obama’nın kızı, CNN ve tekelci holding medyası, Wall Street, çok uluslu ama özellikle Siyonist kimlikli şirketler, Starbucks (on binlerce Müslümana iş olanağı sunacakmış), eski Dışişleri Bakanı Siyonist Madlene Allbright, yavru Siyonistler Sharon (Şaron) Stone, Angelina Jolie, Madonna, George Clooney, Robert De Niro, Bush Oğlu Bush, Frau Merkel, Mösyö Hollande, tekmili birden tulumba tatlısı yüzlü Mr. President Trump’a savaş ilan etmiş;
Kanada’nın Liberal Partili Başbakanı Mösyö ve Mr. karışımı Justin Trudeau, ABD’nin almak istemediği on binlerce Müslümana umut yuvası olmaya hazırmış. Madonna Beyaz Sarayı havaya uçurmak istiyormuş. Diğer artistler ülkeyi terk etmeyi düşünüyormuş. Trump, Meksika-ABD sınırına duvar örerse Meksika uyuşturucu mafyası harekete geçmeli gerekeni yapmalıymış.
ABD’DEN MANZARALAR
Lutilerin (aynı cinsle birleşenler) gösterisinde elinde megafon Maestro edasıyla kitleyi coşturan şahıs, İngilizce aksanıyla, “Allah-u Ekber” çekiyor müezzinlik yapıyor. Sokaklarda modern giyimli, göbeği açık alternatif moda kılıklılar türbanlılara şefkatli elleriyle sarılıyor, sıcak bir tebessüm eşliğinde kırmızı güller sunuyor. ‘Hepimiz Müslümanız’ sloganı yeri ve göğü inletiyor. Bir türlü başaramadığımız dinler ve insanlar arası diyalog hayali gerçek oluyor. Gözlerimizi yaşartan muhabbet manzaraları. Hasreti ile ömürler tükettiğimiz bu ilahi güzel manzarayı zehirleyen Trump’a beddualar, lanetler arşa ulaşıyor.
Maşallah ve de Hafazanallah, “Şeytan” Trump’a karşı kanatsız Melek kesildiler. Bizim mahallenin medyası da haz duyulmayan isimler üzerinden “Müslüman düşmanı” Trump’a verdikçe veriyor. Bizim mahallenin solcu, Atatürkçü, laik kimliği ile maruf isimlerden Clinton’ların, Obama’nın, Trump’tan daha çok Müslüman karşıtı olduğunu, ABD’ye Müslüman ülkelerden göç alınmaması kararlarına en çok imza atanların bunlar olduğunu duydunuz mu? Okudunuz mu?
TRUMP’TAN DAHA AZILILAR
Birinci paragrafta isimleri zikredilen bilumum evde kalmış umutsuzlar taifesinden “demokrat” Clintonlara, Obama’lara karşı veya “Cumhuriyetçi” Reagan’lara, Bush’lara veya Bush oğlu Bush’lara karşı bir protesto yürüyüşüne şahit oldunuz mu? Bu başkanların dış politikaları, savaş politikaları, işgal politikalarına karşı yapılan protestolardan bahsetmiyorum. Bu başkanlar döneminde Müslüman ülkelerden veya başka “tehditkâr” mekânlardan ABD’ye göç almama kararlarına karşı böyle top yekûn bir curcunayı hatırlıyor musunuz? Bu Başkanların Trump’tan daha azılı kararlara imza attıklarını görmek için bunların siciline bakmak yeterli olacak. Bu esnada bizim mahallenin çocukları ve medyasını da uyaralım.
Bizim mahallenin medyası eski vekil malum türbanlı Yeni Akit yazarı Merve Kavakçı’yı, Trump’a sahip çıktığını ve savunduğunu iddia ettiler. Kavakçı’nın Müslüman olmadığını ibraz etmek için Trump’a sarılmak sadece ahmaklık değil aynı zamanda ciddi bir acizlik durumu. Yandaş medyanın habis metotlarını kullanmak bizim mahalleye yakışmıyor. Şu acayip işe bakınız ki Trump, Müslüman olmanın kıstası haline geliyor. Halbuki, Merve Kavakçı’nın yazısını yayımlayanlar sözlerinin muhtevasını bile okuduklarına ihtimal vermiyorum. Olsaydı, “ Hristiyan ülkelerden Müslümanları ABD’de istemeyen ABD Başkanı Donald Trump’a tepki yağarken, yandaş yazar Merve Kavakçı 7 Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girişini yasaklayan ABD Başkanı Donald Trump’a sahip çıktı” denilmezdi.
KAVAKÇI DEĞİL ARMAN YAZSAYDI..
Kavakçı, “Obama’ya benzemeyen tarafıysa ne gördüyseniz o. Ne söylediyse o. Ne söz verdiyse o. Amerikan halkının oy verdiği ne ise o. Yani Trump’ta şimdiye kadar müşahede ettiğimiz haliyle yalan yok. Ufak bir detay var ama. Söz verdiklerinin hepsi hem kendi halkına hem insanlığa çok zararlı” diye yazmış. Bu ifadeyi Merve Kavakçı değil de Ayşe Arman yazsaydı günün sözü diye manşet yapılırdı.
Merve Kavakçı haz veren bir isim olmayabilir. Peki, Amerikan İslam Ulusu hareketi lideri, “Obama dostu” “İsrail düşmanı” siyahi Müslüman lider Louis Farakan’ın Trump’un kararlarını “normal ve gayet anlaşılabilir” açıklamalarına ne demeli?
Sanırım Trump, artık dışarıda savaş yapmanın zorlaştığı bir dönemde bu savaşı içeride yaşayacak. Kazanırsa daha güçlü bir ABD ile dış savaşlara daha güçlü girebilecek. Kazanamazsa ABD’nin yeni Gorbaçov’u olacak. Filler tepişirken miskin Müslüman âlemi ayaklar altında kalmaya, yeniden şekillen Dünyanın güçlü merkezlerinin siyasetlerinde araç ve taşeron olmaya devam edecek.
Mehmet YUVA
Aydınlık/02.02.2017
