15 Temmuz 2016 darbe girişimi ABD’nin doğrudan yönlendirdiği gerici Gülencilerin başını çektiği kanlı bir kalkışmadır.
Bu darbe girişiminin sorumluları arasında Gülen gericiliğinin büyümesinde etkin rol oynayan, Cumhuriyet’e karşı birlikte kumpas kuran AKP iktidarı da yer almaktadır.
***
Amerika’nın iktidara taşıdığı AKP hükümetinin son dönemlerde PKK-PYD ve Rusya konularında izlediği politikalarla ABD’nin Orta doğu ve Rusya hakkında dayattığı siyasa arasında açı farkı oluşmaya başladı. Bu fark AKP’nin ABD politikalarını terk etmek istemesinden değil, ülke-bölge gerçeklerinin zorlaması ve iç dinamiklerin etkisiyle ortaya çıktı. Bu gelişmelerle birlikte ABD, Ordudan tasfiye edilecekleri ortaya çıkan Cemaat güçlerinin harekete geçmelerini destekledi ve o güçler 15 Temmuz akşamı faşist bir darbe yapmaya kalkıştılar.
Dinci Gülencilerin yönlendirdiği bu darbe girişimi başarılı olsaydı, ülkemizde ABD’ye daha doğrudan bağlı, CIA’nın emrinde bir yönetim kurulacaktı. Yapacakları yeni anayasa ile ülke ABD’nin istediği şekilde etnik ve mezhep ayrımına göre yeniden şekillendirilecek ve bugünkünden daha yoğun biçimde Ortaçağ karanlığına sokulacaktı.
***
Söz konusu darbe girişiminin başarısız olması karşısında bu işin ABD’nin planı olamayacağını düşünenler olabilir. Ama daha şimdiden ortaya çıkan gerçekler ABD’nin bu darbe girişimini desteklediğini ortaya koyuyor. 17 Temmuz 2016 tarihli Hürriyet’te Tolga Tanış’ın yazdığına göre, bu darbe girişiminin henüz yenilgiye uğratılmadığı saatlerde Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin bu işle ilgili “izliyoruz” açıklaması dışında bir şey söylememeleri, ta ki girişimin başarısız olduğunun açığa çıkmasından sonra (TSİ 02’den sonra) Obama’nın seçimle gelen Hükümeti herkesin desteklemesi gerektiğini söylemesi bile bu konuyla ilgili yeterli bir kanıttır.
Diğer yandan meşhur BOP haritasını 2006’da ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde de yayınlayan Ralph Peters Cuma akşamı sağcı Fox News televizyonuna çıkarak darbe girişiminin başarılı olmasını beklediğini söyleyerek ABD’nin gerçek amacını bu kez de açık ediyordu. Amerikan Ordusu’nun bu eski istihbaratçısı “Durum çok net. Bu darbe, Türkiye’nin İslami bir diktatörlük olmaktan kurtulması için son şansıdır. Sakın hata yapmayalım. Bu darbede rol alanlar iyi adamlar” diyerek rol verdikleri kişilere sahip çıkıyor ve dinci Cemaatçilerin ülkeyi İslami diktatörlükten kurtaracağını söylüyordu. Güler misin ağlar mısın!
Tanış Pentagon’daki bazı muvazzafların da Amerikan medyasına girişimin başarılı olduğuna dair açıklamalar yaptıklarını, hatta kalkışmanın ilk saatlerinde bu muvazzaflardan birisinin MSNBC’ye, Erdoğan’ın Almanya’dan sığınma talep ettiğini söylediğini belirtiyor.
Bu arada Amerikan TV’lerinin darbenin başarılı olduğu yolunda yayınlar yaptığını yazan Tanış, CNN gibi kanalların darbe karşıtı göstericileri darbe yanlısı olarak sunduklarını ifade ediyor.
***
Bu gerici darbe ile Türkiye her bakımdan ABD’ye tam anlamıyla bağımlı hale getirilecek ve daha fazla halkın aleyhine olacak ekonomik, politik ve kültürel alanlarda adımlar atılacaktı. Hiç şüphesiz AKP’nin iktidarda kalması da halkın lehine olan bir durum değildir. Çünkü AKP iktidarının 14 yıldır anti-demokratik, hukuk dışı, gerici uygulamalarıyla ve yolsuzluklarıyla halkın çıkarlarının karşısında yer aldığını tartışmaya bile gerek yok.
Kendi çıkarlarının kokusunu binlerce kilometre öteden alabilen ama bu darbe girişimini önceden haber alamayan (aldıysa da gerekli tavrı gösteremeyen) AKP’nin iktidarsızlığı, ülkeyi yönetemediği bu olayla net bir biçimde ortaya çıktı. Ülkenin içine sokulduğu kriz ortamı bundan sonra ister istemez daha da derinleşecektir. İktidarın yanı sıra güvenlik bürokrasisinin de meşruiyeti sorgulanacaktır.
Ortaya çıkan bir başka gerçek de pompalanmaya çalışıldığı gibi darbeyi önleyen ne R. T. Erdoğan ne de AKP’dir, bunlar kendilerine verilen iktidarı tehlikeye attılar, koruyamadılar. Darbeyi önleyen ülkenin iç dinamikleridir. Bu arada kelle kesen güruhu bu dinamiklerin içinde saymamak gerekir. Gezi direnişi sırasında da sokağa dökülen bu eli palalı para-militer güçleri darbecilerden daha az insanlık ve demokrasi düşmanı olmadıklarını da belirtmek gerekir. AKP’nin tepesindekiler her sıkıştıklarında bu Kanlı Pazar artıklarını kışkırtarak kitleleri sindirmekte ve istedikleri gibi yönlendirmekteler.
***
Seçimle de iktidara gelseler Amerikancılar, açık veya gizli faşizm yanlıları halka demokrasi ve özgürlük getirmezler. CIA’nın emrindeki Gülenciler, Abramovic ve Fuller gibi ABD derin devletinin adamlarının dizayn ettiği AKP’nin yöneticileri ülkenin ve halkımızın yararına değil efendilerinin ve kendilerinin çıkarları için iktidarı hedeflerler. Öte yandan bu son olayda olduğu gibi kendi tabanlarını ve etkiledikleri grupları siyasi amaçları için sonuna kadar istismar ederler. Şimdi AKP başkanlık düzenini kurmak ve laikliği etkisizleştirmek amacıyla bu istismarı ve darbeye karşı elde edilen başarıyı kullanmayı yoğun bir biçimde sürdürecektir.
Önümüzdeki dönemde, AKP iktidarının darbenin önlenmesini fırsata çevirerek, Göbels vari propaganda makinesini işleterek toplumu başkanlığa razı etme yolunda mesafe almaya çalışacağı anlaşılıyor.
İktidarın her türlü diktatoryal, gerici faaliyetlerine ve yeni ABD planlarına karşı çıkılmalı.
