13 Temmuz 2016 Çarşamba

İş Cinayetlerinin Küçük Kurbanları




İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı çocuk işçi cinayetleri raporuna göre 2016 yılının ilk beş ayında en az 18 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Son üç buçuk yılda ise bu rakam en az 194’ü buldu.

İSİG Meclisi’nin çalışan çocuklarla ilgili verilere ve konuyla ilgili açıklamalara dayandırarak hazırladığı rapor grafiklerle ayrıntılandırıldı. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi:

- Ülkemizde milyonlarca çocuk işçi bulunmaktadır. Çocuklarımızın yarısı tarımda diğer yarısı ise sanayi ve hizmetler sektöründe çalışmaktadır.

- Devlet kendi yasalarına dahi uymamakta, çalışan çocuklar korunmamakta ve çalışması yasak olan işkollarında çalışmanın yanında 15 yaşın altında da çocuklar çalışmaktadır. Ayrıca çocuk işçi sağlığı ile ilgili bir çalışma yapmamakta ve çocuk işçi ölümlerine dair de çelişkili açıklamalarda bulunmaktadır.

- Çocuk işçilik konusunda devlet politikalarının bir ortağı Avrupa Birliği’dir (AB). AB yetkilileri çocuk işçilik konusunda bir yandan devletin attığı adımlarla olumlu bir çizgide olduğunu söyleyerek övmektedir. Bu noktada kendi eliyle kurdurduğu ve mali olarak milyonlarca Avro aktardığı dernekleriyle sosyal bir imaj çalışması çizmektedir. Oysa Türkiye’de çocuk işçiliğin artışında AB’nin uygulattırdığı, tarımı çökerten ve sanayiyi daha da bağımlılaştıran politikalar bulunmaktadır.

- 2013 yılında çalışırken yaşamını yitiren hiçbir göçmen çocuk tespit edilememişken, 2014 yılında 5 Suriyeli çocuk, 2015 yılında 12 Suriyeli çocuk, 2016 yılında 2 Suriyeli çocuk olmak üzere 19 Suriyeli çocuk iş cinayetlerinde katledilmiştir. Genel olarak çocuklar içinde iş cinayetlerinin yüzde 9,8’inde Suriyeli çocuklar kurban edilmiştir. Bu durum Türkiye-AB arasındaki göçmen politikalarının doğrudan yansımasıdır.

- Çocuk işçilerin en az yarısı tarımda yaşamını yitirmiştir. Diğer yönü ise mevsimlik işçiliktir. Çocuklar mevsimlik işçiliğin kadınlar ile birlikte omurgasını oluşturmaktadır.

- İnşaat, metal, ticaret, konaklama, gıda ve tekstil işkollarında da hatırı sayılır oranda çocuk işçi çalışmaktadır. Çocuk işçiler kalıcı olarak, yaz sürecinde ya da çırak ve stajyer olarak işyerlerinde çalışmaktadır. 4+4+4 eğitim sistemi ya meslek lisesine gidişi teşvik etmekte ve böylece sermayeye ucuz teknik eleman sağlanmakta ya da çocukları eğitim dışına itmekte ve vasıfsız işgücüne katmaktadır. Özellikle eğitim dışında kalan çocukların yaşamı daha da zorlaşmaktadır. TÜİK’in 2013 yılı açıklamasına göre okula devam etmeyen çocuklar için haftalık fiili çalışma süresi 54,3 saat ile Türkiye ortalamasının üstündedir. Üçte birine işyerinde yemek verilmemektedir. Yüzde 36’sının haftalık izni, yüzde 89’nun yıllık izni yoktur ve daha fazla iş cinayetine maruz kalmaktadırlar.

- İş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocukların yüzde 16’sı kız çocuğu/genç kadındır. Bu oran genel olarak iş cinayetlerinde tespit edilen kadın işçi ölümünün iki katıdır.

- Türkiye’de çocuk işçilik çok küçük yaşlarda başlamaktadır. Çocuk işçi ölümlerine 6 yaşından itibaren rastlanıyor.

- Özellikle Adana’da çocuk işçilik sanayi ve tarımda yaygındır ve bunun sonucu olarak çocuk işçi ölümlerinde ilk sıradadır. Yine İstanbul’da sanayi; Urfa, Antep ve Ankara’da ise tarımda çocuk işçi ölümleri dikkat çekmektedir.

TARLADA, FABRİKADA, İNŞAATTA...

Son üç buçuk yılda çocuk işçilerin en çok yaşamını yitirdiği işkolları tarım, inşaat, metal ve ticaret olarak belirlendi. İş cinayetlerine kurban giden çocuk işçilerden 31’i kız çocuğu/genç kadın ve 163’ü ise oğlan çocuğu/genç erkekten oluştu. Yaşamını yitiren çocukların yaş dağılımı tespiti ise şöyle: 6 yaşında 2 çocuk, 7 yaşında 2 çocuk, 8 yaşında 3 çocuk, 9 yaşında 4 çocuk, 10 yaşında 7 çocuk, 11 yaşında 3 çocuk, 12 yaşında 7 çocuk, 13 yaşında 14 çocuk, 14 yaşında 15 çocuk, 15 yaşında 30 çocuk, 16 yaşında 49 çocuk, 17 yaşında 58 çocuk.

Aydınlık / 13.06.2016