23 Şubat 2015 Pazartesi

Ankara'da "Şah Fırat " Tartışması

 
 



AKP Hükümeti’nin, Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti toprağı olan Halep ili Karakozak Köyü’ndeki arazide son 1 yıldır Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü tehdidi altındaki Şah Süleyman Türbesi’ni “Şah Fırat Operasyonu” ile taşıması, Türkiye siyasetinde tartışma yarattı. Muhalefet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez toprak terkedilmesini “mobil egemenlik” deyimiyle eleştirirken; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye’deki Kürt Yönetimi PYD-YPG ile işbirliğini yalanladı.
 
Suriye’deki Şah Süleyman Türbesi’nin AKP Hükümeti’nin talimatı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yönetiminde Türk Silahlı Kuvvetleri’nce taşınması operasyonu, muhalefet cephesinde farklı yorumlara neden oldu. CHP ve MHP, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez toprak terk edilmesini eleştirirken; HDP ise, Rojova-Kobani gibi Kanton olarak adlandırılan kentleri yöneten PYD-YPG ile işbirliğine dikkat çekti.
 
CHP ‘Mobil Egemenlik’ önerdi
 
Ortadoğu’da diplomasi tecrübesine sahip Emekli Büyükelçi, CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk, Başbakan Davutoğlu’nun Mısır’daki Türk Başkonsolosluğu işgali döneminde “Kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin” sözünü anımsattı. Korutürk, “IŞİD işte bu gücü test etmiş ve testin sonucu ne yazık ki Türkiye’nin vatan toprağını terk etmesi sonucunu doğurmuştur” dedi. Türkiye’nin dış politikada ortaya attığı “Değerli Yalnızlık” kavramıyla dünyada alay konusu olduğunu kaydeden Korutürk, geçmişte Türkiye’nin Irak’ta İran’ın ve İran’da Irak’ın temsilciliğini yaptığını anımsatarak, bugün ise AKP yönetimiyle Türkiye’nin bölgesinde sorunlu olduğunu söyledi. Davutoğlu’nun, vatan savunması amacıyla geri çekilme dediği operasyon için gerçekte ricat yani vatan toprağını terk etme demek gerektiğini söyleyen Korutürk, bu nedenle Hükümet’e “mobil egemenlik” önerdi.
 
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de, “Bir çakıl taşını dahi bırakmama Türk geleneğinden zoru görünce kaçma geleneği AKP’ye gelmiştir. Kaçmanın yüreksizliğinde adı Şah Fırat hamasi operasyonu oldu” diye konuştu.
 
ABD gibi bayrak dikme tartışması
 
CHP’li Korutürk, ayrıca Şah Fırat Operasyonu’nda, ABD’nin Vietnam Savaşı’ndaki Iowa’da tepeye bayrak dikme fotoğrafı gibi propaganda amaçlı Eşme’den paylaşılan fotoğraf ile Bayrak Kanunu’nun çiğnendiğini söyledi.. Türk Bayrağı’nın törenle göndere çekilmesi gerektiğini kaydeden “Iowa’da Amerikalılar’ın bayrak dikişini taklit eden tarzda bayrak direğiyle birlikte sökülmez direğiyle birlikte takılmaz Türkiye’de. Biz Amerika değiliz. Bayrak Kanunu açıktır” dedi.
 
MHP’li Tuğrul Türkeş de, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Türkiye’nin ABD’yi adeta taklit eder görüntüsünü yarattığını söyledi.
 
Türkiye, Kürtler ile işbirliği yaptı mı?
 
Şah Fırat Operasyonu ile ilgili en sıcak tartışma konusu ise, Şah Süleyman Türbesi’nin taşındığı Eşme Köyü’nün PYD-YPG kontrolü altındaki arazi ile yan yana olması oldu. PYD-YPG cephesi kaynaklı mesajlarda ve HDP’lilerce, AKP Hükümeti’nin bu operasyonu Kürtler ile işbirliği halinde gerçekleştirdiğinin açıklanması gerilim yarattı.
 
PYD-YPG işbirliği, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın operasyonla ilgili bilgi verdiği konuşması ardından da milletvekilleri arasında tansiyonu yükseltti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, IŞİD’in Kobani’ye saldırdığı dönemde PYD için “terörist” ifadesini kullanmış olması muhalefet tarafından sıkça hatırlatıldı.
 
TBMM Genel Kurulu öncesinde MHP’li Yeniçeri, Davutoglu’na Suriye’deki Kürt yönetimi PYD-YPG ile işbirliği yapılması için sert ifadeler kullanarak, “Eğer bir yanda aslan köpeklere baş olursa köpekler aslanlaşır. Köpek, aslanlara baş olursa aslanlar köpekleşir. Bir devletin başı da yöneticisinin çapı kadardır. Bu hükümet şeytanla bile işbirliği yapar işbirliği yapmadığı tek grup Türk Milletidir” dedi. HDP’li İdris Bayülken ise, Türkiye’nin dış politikasında iflas yaşadığını açıklayarak, “Türkiye IŞİD ile olan ilişkiler noktasında Rojava'da Kürt kazanımlarına karşıt bir pozisyon belirleme noktasında Suriye'de halkların iradesinden çok savaşın bir tarafı olma durumu noktasında tam bir iflası yaşamıştır. Önümüzdeki günlerde Türkiye'nin bu iflaslarla yüzleşmesi Suriye ve Rojava politikasında köklü değişimlere gitmesinin bizce tam zamanıdır” dedi.
 
MHP’li Oktay Vural’ın, kürsüde PYD ile PKK bağlantısını anımsatarak, terörizm ile işbirliği vurgusu hem AKP’den hem de HDP’den tepkilere neden oldu. Milli Savunma Bakanı Yılmaz’ın, yeniden kürsüye gelerek “PKK da DAİŞ (IŞİD için AKP’nin kullandığı ifade) de teröristtir” demesi tartışmaları alevlendirdi. HDP’liler, Kobani’de halkını IŞİD gibi katliamcı bir terör örgütüne karşı savunan PYD’ye aynı şekilde terör örgütü denemeyeceğini söyledi. Ancak MHP’liler itirazlarını sürdürdü. Bu arada Vural’ın, Bakan Yılmaz için “Sıvışma Bakanı” ifadesi dikkat çekti.
 
Cumhurbaşkanlığı: PYD terör örgütüdür
 
Bu arada Cumhurbaşkanlığı Basın Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği basın toplantısında, Kürtler ile işbirliği konusunda ve Eşme’nin Kürt kontrolünde olmasıyla ilgili şunları ifade etti:
“Operasyonun selameti açısından müttefiklere bilgi verildi, Suriye’ye de nota iletildi. örgütlerle işbirliği söz konusu değildir. Gerek Genelkurmay gerek istihbarat gerekse Dışişleri Bakanlığı o coğrafyayı çok iyi bilir. Hiçbir sorun yaşanmaması da bu bilgi birikimiyle alakalıdır. Suriye krizi, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük krizdir. Artık bu krize nitelikli müdahale yapılması gerekmektedir. Hamdolsun bu operasyonla olası bir çatışma ve can kaybı önlenmiştir. PYD bizim için bir terör örgütüdür. Bizim Suriye Eşmesi olarak belirlediğimiz yer Türkiye cumhuriyetinin koruması altındadır. Biz şu anda burada bir sorun görmüyoruz. Bu türbe en yakın zamanda tarihi önemine uygun şekilde inşa edilerek Türk askeri tarafından korunmaya devam edilecektir.”
 
KAYNAK: AMERİKA'NIN SESİ