27 Şubat 2015 Cuma

HOCALI KATLİAMI

Önce Hocalı katliamını tanımlayalım. Hocalı katliamı; 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında, 613 Azerbaycan Türkünün, kadın, çocuk, yaşlı demeden Ermeniler tarafından vahşice katledilmesidir.

Peki Hocalı kasabasının özelliği nedir? Burası, Karabağ dağ silsilesi üzerinde Ağdam- Şusa, Eskeran - Hankendi yolu üzerinde stratejik bir bölgedir. Bölgenin tek havaalanı bu bölgededir. Önemli bir üs konumundadır. Dağlık Karabağ bölgesi Anadolu’dan bile eski bir Türk yerleşim bölgesidir. 936 kilometrekarelik bir alandır. 13 bin 356 kişinin yaşadığı bir yerdir.

Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine 1988’de başlayan Ermenistan -Azerbaycan arasındaki çatışmalar, 18 Ekim 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesinden (Ermenistan da 1991’de bağımsızlığını ilan etmiştir) sonra daha da arttı. Hatta 1990’da olayları bastırmak üzere Bakü’ye giren Rus Ordusu olayları önlemek yerine çok sayıda Azeri’nin öldürülmesine neden oldu. Aslında artan Ermenilerin Rusya destekli taarruzlarıydı. Ermenilerin hedefi Dağlık Karabağ idi. Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte Şusa ve Laçin’e taarruz ettiler. Bu iki bölge Dağlık Karabağ’ın giriş kapısıydı. Ermenistan- Azerbaycan Savaşı, buna Rus birlikleri destekli Ermenistan güçlerinin saldırısı da diyebiliriz, Rusya’nın Kafkasya politikası ile yakından ilişkilidir. Amaç Azerbaycan’ı kontrol altına almak ve Türkiye ile yakınlaşmasını engellemektir. İran da Rusya gibi bu savaşta Ermenistan’ı desteklemiştir. Onun da sorunu Hazar ve Güney Azerbaycan ilişkilidir. Güçlü bir Azerbaycan sorun yaratabilir endişesi vardır. 1988- 1993 arasında cereyan eden bu kanlı savaş sırasında Ermenistan kendinden 4 kat daha büyük bir ülkenin topraklarının yüzde 20’sini işgal etmiştir ve hâlâ işgali altında tutmaktadır. Ermeniler bu kanlı savaşta sadece Dağlık Karabağ bölgesini değil aynı zamanda 7 Azerbaycan rayonunu da (ilçe çapında yönetim birimi) işgal ettiler. 1994’te Bişkek’te imzalanan ateşkes ile bitirilen savaş sonunda, 1 milyon Azeri yerinden edildi, 20 bin Azerbaycanlı hayatını kaybetti, 100 binden fazla kişi yaralandı, 50 bin kişi engelli hale geldi, 4 bin 583 kişi kayboldu.

NASIL GELİŞTİ?

Hocalı’da olaylar nasıl gelişmişti? Aralık1991’de Hankendi çevresine yerleşen Ermeni güçleri, Azerilerin yaşadığı Kerkicahan kasabasını da ele geçirince Hocalı tamamen abluka altına alınmış oldu. Kasaba Alef Hacıyev komutasındaki yaklaşık 160 hafif silahlı kişiden oluşan özel polis gücü tarafından savunulmaktaydı. İlave olarak 200 kişilik milis gücü mevcuttu. Hocalı’nın bütün irtibatını ve diğer illerle karayolu bağlantılarını kesen Ermeni güçleri, tek ulaşım bağlantısını sağlayan helikopteri de düşürdüler. Ocak 1992 başından itibaren elektrik enerjisini de kestiler. Ermeni güçleri 25/26 Şubat 1992 gecesi bölgedeki Ruslara ait 366’ncı Motorlu Alay’ın öncülüğünde taarruza başladı. Önce 366’ncı Rus Motorlu Alayı’nın tank, top ve roketlerinden açılan ateşlerle Hocalı havaalanı kullanılmaz hale getirildi ve kentin dış dünya ile irtibatı tamamen kesildi. Rusların desteği ile kente giren Ermeniler tam bir katliam yaptı. Yağma edilen kasaba tamamen yok edildi, uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olamadı. İnsanların kafa derileri canlı canlı yüzülmüş, sistematik işkence yapılmış, hatta bazıları tıbbi deneylere tabi tutularak, insanlık dışı muamelelere maruz bırakılmışlardır. Görgü tanıklarına göre 56 hamile kadının karnı yarılmıştır. 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkü öldürülmüş, 487 kişi yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış, 150 kişi kaybolmuştur. Ölülerin gözlerinin oyulduğu, başlarının, kulaklarının kesildiği görülmüştür. Yaşamlarını kurtaranlar ruhlarını ve hafızalarını tahribattan kurtaramamışlardır.

Fransız gazeteci Jean-Yves Junet katliamın boyutunu anlatıyordu. “Pek çok savaş hikayesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim, ama Hocalı’daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz”.

Daud Kheriyan isimli, olayların görgü tanığı bir Ermeni yazar “For the sake of cross” (Haç’ın hatırı için) isimli kitabında (sayfa 62-63) şunları söylemektedir. “.......gaflan denilen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 km. batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Sıcağa, açlığa ve yaralara rağmen hâlâ yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öbür cesetlerin üzerine fırlattı. Tüm cesetleri yaktılar. Ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi... Yapabileceğim bir şey yoktu.”

Hocalı katliamı Dağlık Karabağ savaşı içinde yapılan en büyük ve en vahşi katliamdı. Bu bir savaş değildi. Ermeniler Azeri güçleri ile savaşmamışlardı, sivil halkı katletmişlerdi. Bunu yapmaktaki kasıtları vahşi cinayetler işleyerek, işkence yaparak dehşet yaratmak ve bunu yayarak bölgedeki bütün Azerilerin bölgeden kaçmalarını sağlamak ve bölgede etnik temizlik yapmaktır. Yani diğer Azerilere mesaj verdiler. Planlı bir soykırımla eski yerleşim yerlerinin haritadan silinmesini istediler. Bütün dünya ve uluslararası kuruluşlar sadece seyretmişlerdir.

EMRİ KİMLER VERDİ ?

Acaba bu katliamın emrini kim vermişti? Ermenistan devlet başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçeryan. Taşnaksutyun örgütünün liderlerindendir. Ermenistan’ın şimdiki devlet başkanı ve savunma bakanı da bu katliama katılmışlardır.

Azerbaycan parlamentosu 1994’te bu olayı soykırım ilan etti. Meksika, Pakistan, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Peru, Honduras, Sudan, İslam Birliği Teşkilatı Parlamenterler Birliği bu katliamı soykırım olarak kabul ettiler. ABD’deki 13 eyalet bunu katliam olarak kabul etmiştir. Azerbaycan Hocalı’yı soykırım olarak tanımlarken, Ermenistan Hocalı hadisesi olarak tanımlamaktadır.

Bakü’de “Ana Harayı” adıyla anılan bir soykırım anıtı bulunmaktadır. Ayrıca Lahey’de, Budapeşte’de, Saraybosna’da, Meksika’nın başkentinde, Ankara Keçiören’de, Beypazarı’nda, Isparta’da, Kızılcahamam’da ve Kocaeli’nde Hocalı katliamı için anıtlar yapılmıştır.

ÖNÜMÜZDEKİ SORUN

Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi ve bu katliamı yapanların uluslararası mahkemelerde insanlık suçu işledikleri için yargılanması ve cezalandırılması bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Hocalı katliamı ve Azerbaycan topraklarının işgalinde Rusların Kafkasya’ya yönelik politikalarının önemli bir yeri ve katkısı bulunmaktadır. Bunun yanında Azerbaycan’ın özellikle 1991’deki bağımsızlığını ilan etmesinden sonraki liderlik kavgaları, ülkeyi korumak için hazırlıklarının ve güçlerinin yetersiz olması, arkalarında onları destekleyen başka bir gücün bulunmaması da bu yenilginin ve Hocalı katliamının sebepleri arasındadır.

Bu acı olay, vahşi katliam ve dehşet, bir devletin halkını savunması ve koruması için Ordusunun gücünün ve uyguladığı politikaların / stratejilerin hayati önemde olduğunu bize bir defa daha göstermektedir. Umarım ders alınır ve ona uygun davranılır. Devlet yönetmek ciddi bir iştir. İyi niyetli temennilerle devlet yönetilmez. Bunu yaparsanız, ülkenizin ve halkınızın başı dertten kurtulmaz. Bu ve buna benzer acıları gelecekte de yaşarız ve kimse yardımımıza koşmaz.

AYDINLIK / İSMAİL HAKKI PEKİN / 26.02.2015