15 Ocak 2016 Cuma

Bin 128’e karşı 150 bin 36 kişi...

PKK yanlısı bin 128 akademisyen bildiri yayınlamış...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de “başta Kürt halkı olmak üzere” bölge halklarını katletmekle suçlamışlar...

Terör örgütünü ise “iğne ucu kadar” bile eleştirmemişler!

Askere, polise ateş eden, bomba atan, sivil vatandaşları vurup öldüren PKK’lılar; onlara göre “bölge halkları” oluyor, güvenlik güçleri ise “katliamcı devlet!”

***
İyi de kim o devlet?

Bu arkadaşların patronu!

Devlet benim bir gün bile patronum olmadı; devletten bir lira bile kazanmadım.

Ancak bu bin 128 arkadaşın en az bini devlet üniversitelerinde çalışıyor...

Yani devlet memuru!

Doğal olarak devlet onların işvereni...

Madem senin işverenin “katil, katliamcı...”

O zaman “aydın namusu ve onuru” bu katil devletin verdiği parayı suratına çarpıp istifa etmeni gerektirmez mi? Neden duruyorsun hâlâ, neden istifa etmiyorsun?

***
Bunlar enayi mi; niye istifa etsinler?

Hem maaşlarını alıp hem de devleti dövmeye devam edecekler!

Ayrıca istifa ederlerse...

Kim zehirleyecek o zaman üniversitelerdeki çocukları?

Kim sahip çıkacak yerleşkelerdeki PKK’lılara?

Kim böyle bildiriler yayınlayıp devleti katliam yapıyor gibi gösterecek?

Kim tüm dünyayı kapsayan bir “algı operasyonu”na imza atacak?

***
Gelelim asıl konuya:

Çıkardıkları çatlak ses korkunç da... Cirimleri ne bu arkadaşların?

Yani ateş olsalar ne kadar yer yakarlar?

Söyleyeyim:

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın (YÖK) 2015 yılı verilerine göre ülkemizdeki 196 üniversitede 151 bin 164 akademisyen görev yapıyor.

Bunların 21 bin 958’i profesör...
14 bin 497’si doçent...
34 bin 196’sı yardımcı doçent...
21 bin 8’i öğretim görevlisi...
10 bin 257’si okutman...
3 bin 821’i uzman...
45 bin 383’ü araştırma görevlisi...
44’ü de çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı...

***
Demek ki neymiş; PKK destekçisi akademisyenler yüzde 1 bile değilmiş!

Çıkarın büyük rakamdan küçük rakamı; geriye ne kalır?

150 bin 36...

Bu saçma sapan bildiriye tam 150 bin 36 akademisyen imza koymamış... Asıl olay budur!

Bu PKK’lı akademisyenler bu bildiriyle aslında ne kadar zayıf ve güçsüz olduklarını gösterdi. Ne kadar haksız olduklarını dünyaya ilan etti!

Bize düşen PKK’lı bin 128 kişiyi değil de...

O bildiriye imza koymayan vatan sevdalısı, akıldan ve bilimden yana 150 bin 36 akademisyeni öne çıkarmak...

Gerisi “işveren devlet”le, işverenini beğenmeyen ve hakaret eden kötü personel arasındaki sorundur!

***
Sahi çıkıp desem ki “Terör örgütünü açıkça destekleyen bu adamların ya da kadınların çocuğumu okutmalarını istemiyorum. Onlara güvenmiyorum...”
Haklı olmaz mıyım?

Mustafa MUTLU
14.01.2016- Aydınlık