21 Mayıs 2014 Çarşamba

Açılım sürecinde PKK’nın çocuk militanları

 
“Çocuk işte ... İkisi de çocuk daha. Kızın adı Ayşe belki...Belki de Fatma. Oğlanınki de Ahmet, büyük ihtimalle de Mehmet... Ellerine silahları tutuşturmuşlar, boylarını geçen silahlar. Öfkeyi öğretmişler onlara, insan öldürmeyi belletiyorlar şimdilerde. Güneş de yakmış yüzlerini ama, masumiyet akıyor her şeye rağmen... Çünkü daha çocuk onlar, çocuklar da masum olur. Onları öfkeye boğanlar, onları kan dökme makinası haline getirenler suçlu. Hem de büyük suçlu onlar ve suçlular, hakkettikleri cezayı mutlaka bulmalı.” 29.08.1992
(Hürriyet)
 
‘Analar ağlamayacak’ masalı
AKP’nin sözde açılımının bir fantezi olduğu gerçeği bütün çıplaklığıyla yüzümüze çarpılıyor.
29 Ağustos 1992 yılından bu yana 22 yıl geçti.
 
Yine Ayşe’nin, Fatma’nın, Mehmet’in ve Ahmet’in eline silah tutuşturuluyor.
PKK zorla çocukları dağa kaçırıyor !
 
Dağ nerde ?
Cevap yok !
Peki Şivan Perver nerede?
Cevap yok !
Eee peki Başbakan nerede ?
Yine cevap yok!
Tek cevap, kaçırılan çocukların annelerinin gözyaşları !
 
Ancak bu kez durum farklı.
Aileler bütün tehdit ve korkularına karşın tepkilerini esirgemiyor.
PKK’nın kaçırdığı 14 yaşındaki Sinan Böçkün ailesinin ısrarı sonucu serbest bırakılınca diğer aileler de çocukları için eylem başlattı. Eylemler PKK’ya muhalif bölge sitelerinde de açık tehditlerle destekleniyor. PKK’ya muhalif bazı sitelerde ise BDP yöneticileri şu sözlerle tehdit edildi:
 
“Korkmayın ve çocuklarınıza sahip çıkın!
 
Çocuklarınız her hangi onurlu bir dava için değil, çetelerin ve diktatörlerin kirli emelleri için kaçırılıp feda ediliyor. Birileri de çocuklarınızın kanından beslenerek saltanat kuruyor. Gücünüzü birleştirin ve sesinizi yükseltin. Kararlı duruşunuzla çocuklarınıza mutlaka kavuşacaksınız. Çocuklarına sahip çıkmayanların onurlarına ve ülkelerine sahip çıkması olanaklı değildir.
 
PKK’da çocuk militan geleneği
PKK kuruluşundan bu yana çocuk militanlara ayrı bir önem göstermektedir. (1990 - 10 bin , 1991 - 10 bin 1992 - 10 bin 1993 - 12 bin 1994 - 8 bin 1995 - 7 bin 1996 - 6 bin 500 1997 - 6 bin 500, 1998 - 7 bin)
 
Yine binlerce çocuğun 2014 Mayıs ayında da dağda olduğu iddia edilmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın hazırladığı raporda ise son 6 ayda 317 çocuğun dağa kaçırıldığı tespiti yapılmıştır.
 
Televizyonlarda fıkra anlatmasıyla bilinen Sırrı Süreyya Önder başta olmak hiçbir HDP yöneticisinin bu duruma karşı net bir duruş sergilememesi ise “saçılım öncesi sessizlik” olarak adlandırılabilir.
 
Çocuktan al haberi!
2013 Nevroz’unda PKK silah bırakacağını açıklamıştı. Ancak o dönemden sonra hazırlanan istihbarat raporlarında PKK’nın silahlı unsurlarını azaltmadığını bunun yanı sıra çeşitli vaatler ya da zorla daha fazla çocuk ve genci dağa çıkardığı belirtilmiştir.
Çocukları pikniğe götürüyorum diyerek dağa kaçıran PKK’nın verdiği mesaj çok net.
Masal bitiyor...
 
Ali Özgür Aydınlı / Aydınlık,21.05.2014