Aydınlık, HDP’nin, dün iki gazetede çıkan haberi yalanlamasına rağmen, Öcalan ve MİT heyetinin iki yasal düzenleme konusunda mutabakata vardığını ortaya çıkardı.
MİT heyeti ile Abdullah Öcalan’ın, geçtiğimiz günlerde yaptığı iki görüşmede, iki konuda mutabakata vardığı netleşti. Heyet, Öcalan’ın talep ettiği “Bölgesel Özerklik Yönetim Yasası” ve “Demokratik Sivil Toplum Yasası” konusunda yeşil ışık yaktı. Mutabakatın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’a verilecek destek karşılığında olduğu öğrenildi.
Dün, Milliyet gazetesinde “İmralı ile 2 konuda uzlaşma”, Akşam gazetesinde de “Öcalan barışta ısrarlı” başlığıyla verilen haberlerde, İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüşen heyette yer alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın açıklamalarına yer verildi. İki haberdeki bilgilere göre, Buldan gazetecilerin iki düzenleme ile ilgili “Mutabakata mı varılmış” sorusuna “Evet, evet. İki tane yasanın çıkması konusunda Sayın Öcalan çok ısrarlı” yanıtını verdi.
Öcalan’ın görüşmede, iki yasadan ısrarla söz ettiğini belirten Buldan, “Bu iki yasa çıkarsa Kürt sorunu bu çerçevede çözüme kavuşacak’ dedi. Bizim gözlemlerimiz, bizim aldığımız izlenim şu ki; bu konuda bir şey var. Olumlu bir hava var. O yüzden ben de görüşen biri olarak umutluyum” dedi.
Dün haberlerin kamuoyuna yansımasından sonra HDP, apar topar açıklamayı yalanladı. HDP’nin açıklamasında Buldan’a atfedilen ifadelerin “gerçeği yansıtmadığı” ve Buldan’ın, “İmralı’da devlet heyeti ile Öcalan arasında süren görüşmelerin olumlu geçtiğine dair edindikleri izlenimi kamuoyuyla paylaştığı” iddia edildi.
Ancak, haberlerde belirtilen iki düzenleme ile ilgili mutabakatın doğru olduğu ortaya çıktı. Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre, mutabakatın yasal bir çerçeveye henüz oturmadığı ancak, düzenlemenin Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında gündeme getirileceği kararlaştırıldı. Mutabakat karşılığında da PKK, HDP ve BDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’nin adayına destek vereceği belirtildi.
Öcalan açıklamıştı
Öcalan’ın bazı şartlar karşılığında Tayyip Erdoğan’a destek vereceği geçmişte ortaya çıkan tutanaklara yansımıştı. 2013 yılının Şubat ayında Milliyet gazetesinde yayınlanan görüşme tutanaklarına göre Öcalan, kendisiyle görüşmeye gelen heyete “Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz” demişti. Görüşmede Öcalan “Demokratik Barışın Eylem Planı” diye bir plandan söz etmiş ve bu planın üç aşamalı olduğunu aktarmıştı.
KCK iddianamesinde MİT-PKK Protokolü
KCK soruşturması kapsamında da, MİT ile Abdullah Öcalan arasında bir protokol üzerinde uzlaşıldığı bilgisine ulaşıldığı basına yansımıştı. Dönemin Özel Görevli Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya ‘nın, ulaştığı iddia edilen ‘Oslo X Mutabakat Taslağı’, ‘20 ve 21 No’lu Protokol’ adlı belgelerde yer alan bazı maddeler şöyle:
- Taraflar, bu güne kadarOslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.
- Taraflar, 10 Mayıs 2011’de İmralı’da yapılan görüşmede Öcalan tarafından sunulan, Türkiye’de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm İlkeleri Taslağı, Türkiye’de Devlet ve Toplum İlişkilerinde Adil Barış İlkeleri Taslağı ve Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı İçin Eylem Planı Öneri Taslağı adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder.
- Taraflar, ayni süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar.
- Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda Örgütü temsilen iki kişinin Sayın Öcalan’ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da Sayın Öcalan’la ilişkilendirilmesini taahhüt eder.
- Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Newroz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder.
Ceyhun Bozkurt
09.05.2014 Aydınlık