9 Mayıs 2014 Cuma

MEHMET ALİ GÜLLER/ Erdoğan ile Öcalan’ın 5 maddelik mutabakatı

 
Hükümet ile Öcalan’ın özerklik konusunda uzlaştığı haberi, dünün en önemli haberiydi.
 
Namık Durukan’ın haberine göre Öcalan’la görüşme heyetinde yer alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Öcalan’la devlet heyeti arasında iki görüşme yapıldığını ve bu görüşmede iki konuda mutabakat sağlandığını belirtti. Buldan, mutabakat sağlanan iki konuyu, “Bölgesel Özerk Yönetim Yasası ve “Demokratik Sivil Toplum Yasası” olarak açıkladı. (Milliyet, 8 Mayıs 2014)
 
 
Ancak HDP, gün içinde bir açıklama yaparak bu haberi yalanladı.
 
Oysa Buldan’ın açıklaması ve haber doğruydu. Bunu biz de iki kaynaktan teyit ettik.
 
Öcalan: Uzlaşma düzeyi yakaladık
Üstelik HDP’nin yalanlamasını yalanlayan yakın tarihli bir “tutanak” vardı: BDP’li İdris Baluken ile Pervin Buldan’ın İmralı’da Öcalan’la yaptığı 14 Ekim 2013 tarihli görüşmenin tutanağı...
 
O tutanakta Öcalan açık açık özerklik konusunda hükümetle bir düzeyin yakalanmış olduğunu belirtiyordu: “Heyetle her şeyi geniş bir şekilde ele alabiliyoruz. Mesela bir MİT Müsteşar Yardımcısı Kürt hareketinden olabilir mi gibi? Seçimle iş başına gelen bir köy güvenlik birimi mesela. Belediyelere bağlı trafik polisi, zabıta, bekçi gibi. Türk ordusu bünyesinde bir Kürt birimi niye olmasın. Devletle bütün bu konuları tartıştım. Belli bir uzlaşma düzeyi yakalanmış durumda. Ancak faşist iktidarların yıllardır toplumun beynini sömürmesi var. Toplumun hazır olması gerekiyor.”
 
TSK ve MİT’te kadro ve birim, köy güvenliğini sağlayacak PKK timleri, BDP’li belediyelere bağlı emniyet ve asayiş birimleri... Tüm bunlar özerkliğin abecesiydi!
 
Öcalan’ın “toplumun hazır olması gerekiyor” dediği bu konularla ilgili, Erdoğan da daha önceden “hazmettire hazmettire uygulayacağız” demişti! Hazım işi için de, yine Öcalan’ın önerisiyle Akil Adamlar heyeti kurulmuştu!
 
Açılım’ın çerçevesini ABD çizdi
Bakın bir konuyu iyice berraklaştırmamız lazım. Kürt Açılımı ya da AKP ile PKK arasındaki müzakereler öyle gün geçtikçe çerçevesi ortaya çıkan, tarafların karşılıklı birbirine sunduğu yeni öneriler demeti değildir. Tersine, programı olan, hepsi en başında belirlenmiş maddeleri olan bir mutabakattır.
 
Ve o mutabakatın sahibi de ABD’dir, Washington’daki Kürt uzmanlarıdır; Graham Fuller’dir, Alan Makovsky’dir ve son olarak da David Phillips’tir... 2009’dan beri AKP’nin Kürt Açılımı bohçasından çıkardığı her yeni hamle, David Philips’in 2007 tarihli özel raporunda vardır.
 
İşte özerklik konusu da bu nedenle yalanlanamayacak bir anlaşmadır. Nitekim Aysel Tuğluk, 7 Mart 2013’te yayımlanan Kasım 2012 tarihli bir ses kaydında, AKP’nin ağır topu Bülent Arınç’ın kendilerine şöyle dediğini söylemektedir: “Özerklik, anadilde eğitim tabi ki bir haktır.”
 
Mutabakat ağır da olsa uygulanıyor
Kısacası ABD bir yol haritası belirlemiş ve Erdoğan ile Öcalan da o belirlenen yol haritasına uygun olarak 5 maddeli bir mutabakatı uygulamaya sokmuştur. Mutabakatın maddeleri Öcalan’ın ifadesiyle “toplum hazır oldukça”, Erdoğan’ın ifadesiyle de “toplum hazmettikçe” kamuoyunun önüne getirilmektedir.
 
İşte Erdoğan ile Öcalan’ın üzerinde anlaştığı o 5 maddeli mutabakat:
 
1) AKP ile PKK seçim ittifakı yapacak.
2) Anadilde eğitim kabul edilecek.
3) Öcalan serbest bırakılacak ve siyaset yasağı kaldırılacak.
4) Özerklik uygulanacak.
5) Başkanlık sistemi ile federasyona geçilecek.
 
Diğer tüm maddeler ve üzerinde konuşulan konular, mutabakattaki bu beş maddenin türevleridir.
 
Bu beş maddede bugüne kadar ne aşamaya gelindiğini ve mutabakatın nasıl uygulandığını da yarın inceleyelim.
 
09.05.2014-Aydınlık