Hükümetin Öcalan'la sürdürdüğü "açılım"la birlikte Doğu ve Güneydoğu'da bürokrasi devre dışı kalırken PKK şehirlere yerleşmeye başladı.
Hükümet, "açılım"a zarar vereceği gerekçesiyle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde ipleri tamamen PKK'ya terk etti. PKK hızla şehirlere yerleşirken, vatandaşlara sorunları ile ilgili olarak devletin kurumlarına değil kendilerine başvurması için baskı yapıyorlar. PKK'nın baskısı nedeniyle devlet kurumlarına gelen giden vatandaş sayısı azalırken, PKK'lıların merkezi olarak bilinen işyerlerine ve BDP binalarına başvuranların sayısı da giderek artıyor.
Bürokratlar baskı altında
Bölgede görev yapan bürokratlar, Valiler üzerinden yapılan baskılara dikkat çekiyorlar. Bürokratlar, "Valiler üzerinden yapılan baskılar bürokrasiyi bezdirmiş durumda. PKK ve BDP'ye tepki gösteren bürokratlar baskı altında. Hükümetin uygulamalarına itiraz eden bürokratlar hemen 'paralel yapı mensubu olma' suçlamasıyla karşı karşıya kalmaya başladılar. F tipi örgütle uzaktan yakından ilgisi olmayan çok sayıda bürokrat, 'paralel yapı ile ilişkisi olduğu' gerekçesiyle soruşturma tehdidi altında. Kısacası bürokrasinin felç. PKK ile valilik arasında sıkışmış durumda. Özellikle PKK'nın tam etkin olduğu yerlerde tamamen devre dışı" dediler.
Özellikle 17 Aralık sonrasında "paralel yapı" tehdidinin hükümetin Kürt açılımı konusunda kullandığı bir sopa haline geldiğini vurgulayan memurlar, "AKP hükümeti bu sopayı, bölgede görev yapan ve hükümetin Kürt açılımına mesafeli bakan birçok bürokrata karşı kullanmaya başladı. İçinde Emniyet mensuplarından Valilik çalışanlarına, istihbarat elemanlarından, Tarım İl Müdürlüklerinde görev yapan mühendislere ve kamu bankalarının görevlilerinden, doktorlara ve hatta hemşirelere kadar, pek çok bürokrat soruşturma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu soruşturmaların tamamına yakınının gerekçesi olarak da, "paralel yapı" gösteriliyor" diye konuştular. Memurlar hükümetin "paralel yapı" suçlamalarının, bölgedeki tüm bürokrasiyi "açılım için hizaya getirme" operasyonuna dönüştüğünü belirttiler.
Sağlıklı bilgi akmıyor
Öte yandan, AKP'nin kullandığı bu "sopa" nedeniyle bölgeden Ankara'ya sağlıklı ve doğru bilgi akışı da neredeyse durma noktasına geldi. Özellikle, BDP ve PKK aleyhine, hükümetin Kürt açılımına darbe vurması olası hiçbir gelişmenin Ankara'ya aktarılmadığı, bu bilgileri aktarmakla görevli bürokratların "paralel yapı mensubu" suçlamasına hedef olma kaygısından ötürü sessiz kalmayı tercih ettikleri belirtiliyor.
Özerkliğe zemin hazırlanıyor
Aydınlık'a bilgi veren uzun yıllar bölgede görev yapmış bir bürokrat, Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki idari yapısının gerekçesi her ne olursa olsun baskı altına alınmasının, BDP'nin özerkliği için hem siyasal hem toplumsal hem de psikolojik açıdan zemin hazırlayacağını dile getirirken, "Bu Türkiye'nin sessiz sedasız parçalanmasına giden sürecin önünü açacaktır. Bürokrasi artık devletin değil doğrudan AKP'nin bürokrasisi durumuna gelmiştir" uyarısında bulundu.
Deniz Kahraman
09.05.2014 Aydınlık
