8 Mayıs 2014 Perşembe

SONER YALÇIN / BDP NEDEN HDP OLDU

 
 
Mec­li­s’­e olan il­gi kay­bol­ma­sın­dan mı bi­lin­mez geç­ti­ği­miz haf­ta ya­şa­nan bir ge­liş­me pek ko­nu­şul­ma­dı.

BDP mil­let­ve­kil­le­ri tö­ren­le HDP’­ye ka­tıl­dı. Par­ti­nin Eş Ge­nel Baş­ka­nı Er­tuğ­rul Kürk­çü, “Bu­gün ya­şa­nan sa­de­ce bir yer de­ğiş­tir­me de­ğil, ye­ni bir stra­te­jiy­le yo­la çı­kı­yo­ru­z” de­di.

 Kürk­çü­’nün kas­tet­ti­ği stra­te­ji ne?

 Si­zi 11 yıl ön­ce­si­ne gö­tü­re­yim…
 

Ta­rih: 23 Ocak 2003.
Mil­li­yet ga­ze­te­si­nin man­şe­tin­de bir fo­toğ­raf ya­yın­lan­dı.
AB­D’­nin Ira­k’­a mü­da­ha­le­ye ha­zır­lan­dı­ğı gün­ler­de ya­yın­la­nan fo­toğ­raf­ta, PKK yö­ne­ti­ci­le­ri Ni­za­met­tin Taş, Ali Hay­dar Kay­tan ve Ha­lil Ataç, AB­D’­li üst dü­zey bir as­ke­ri yet­ki­liy­le kır­sal­da otu­rup ko­nu­şur­ken gö­rü­lü­yor­du.

Fo­toğ­ra­fın ne­yi ifa­de et­ti­ği­ni söy­le­me­ye ge­rek yok.

O gün­ler­de Was­hing­to­n’­da ko­nu­şan emek­li Or­ge­ne­ral Çe­vik Bir, AB­D’­nin Ira­k’­a gir­me­sin­den mem­nu­ni­ye­ti­ni be­lir­tip “kom­şu olu­yo­ru­z” di­ye se­vi­ni­yor­du!..

 ABD-PKK iliş­ki­si­ni gös­te­ren bu fo­toğ­raf ne ilk­ti ne de son.

“Ye­ni kom­şu­”, böl­ge­de sa­vaş­tı­ğı Şi­ile­r’­e ve Mil­li­yet­çi Arap­la­r’­a kar­şı PKK’­yı müt­te­fik ola­rak seç­miş­ti.

 AB­D’­nin böl­ge­ye ge­li­şi­nin PKK’­da ya­rat­tı­ğı he­ye­ca­nı söy­le­me­ye ge­rek yok. “Ye­ni bir İs­ra­il olu­yo­ru­z” di­ye se­vi­ni­yor­du ki­mi­le­ri.

Şim­di­ler­de BDP adı­nı ön­ce HDK-HDP (Halk­la­rın De­mok­ra­tik Kon­gre­si-Par­ti­si) di­ye na­sıl de­ğiş­ti­ri­yor­sa, PKK da is­mi­ni 2002’de KA­DEK (Kür­dis­tan Öz­gür­lük ve De­mok­ra­si Kon­gre­si) ola­rak de­ğiş­tir­di. Böy­le­ce ulus­la­ra­ra­sı te­rör ör­gü­tü lis­te­le­rin­den çık­tı. AB­D’­nin ege­men ol­du­ğu yer­ler­de tem­sil­ci­lik­ler aç­ma­ya baş­la­dı. Es­ki­nin me­kap ayak­ka­bıy­la ge­zen si­lah­lı adam­la­rı, dip­lo­ma­si­nin öne­mi­ni fark et­ti; için­den bir de kra­vat­lı­lar gru­bu çı­kar­dı!

Sa­de­ce bu ka­dar de­ğil…

PKK ar­ka ar­ka­ya AB­D’­nin böl­ge­ye ge­li­şi­ni “Kürt hal­kı için fır­sa­t” ola­rak gör­dü­ğü açık­la­ma­lar yap­tı.

2002 se­çim­le­ri­ne bu ge­liş­me­le­rin yö­rün­ge­sin­de DE­HAP (De­mok­ra­tik Halk Par­ti­si) adıy­la gi­ren par­ti, dün­ya AB­D’­nin ola­sı Irak iş­ga­li­ni ko­nu­şur­ken “em­per­ya­liz­m”­in “e­”si­ni ağ­zı­na al­ma­dı.

Er­do­ğan gi­bi on­lar da “göm­le­k” de­ğiş­tir­miş­ti…

ABD ba­şa­rı­sız
AB­D’­nin Irak mü­da­ha­le­sin­den bu ya­na 11 yıl geç­ti.

ABD söz­de Ira­k’­ı dik­ta­tör­lük­ten kur­ta­ra­cak, de­mok­ra­si­ye ge­çi­şi­ni sağ­la­ya­cak, ül­ke­ye ba­rış ve hu­zur ge­ti­re­cek­ti.

El­bet­te asıl ni­ye­ti­ni bi­li­yo­ruz:

Irak pet­rol­le­ri­ni kü­re­sel pa­zar­la­ra aç­mak, İs­ra­il’­in gü­ven­lik so­ru­nu­nu çöz­mek, ken­di eko­no­mik kri­zi­ni son­lan­dır­mak…

Ba­şa­rı­lı ol­du mu?
 
Ha­yır.

Sad­da­m’­ı de­vir­di de­vir­me­si­ne an­cak Ira­k’­ı yö­ne­te­bil­me ka­pa­si­te­si­ne sa­hip Ma­li­ki dı­şın­da bi­ri­ni bu­la­ma­dı.

İs­ra­il’­i da­ha gü­ven­li kı­la­cak­tı. Ak­si­ne Ira­k’­ı, İs­ra­il’­in can düş­ma­nı İra­n’­ın et­ki ala­nın­da bir ül­ke­ye dö­nüş­tür­dü.

Eko­no­mik kri­zi son­lan­dı­ra­cak­tı. Ira­k’­ta sa­vaş için 2 tril­yon do­la­rı aşan bir pa­ra har­ca­mak­la kal­ma­dı, borç­la­rı ve büt­çe açı­ğıy­la ta­ri­hin en de­rin eko­no­mik kri­ziy­le bo­ğu­şu­yor.

Sa­de­ce bu ka­dar de­ğil…

Su­ri­ye­’de, Öz­gür Su­ri­ye Or­du­su­’nu si­lah­lan­dı­ra­rak Esa­d’­a bir ve­sa­yet sa­va­şı yü­rüt­tü. Esa­d’­ı de­vi­re­me­di­ği gi­bi, ya­rat­tı­ğı mu­ha­le­fet, ka­fa ke­sen te­rö­rist­le­rin de­ne­ti­mi­ne gir­di.

Ku­zey Af­ri­ka­’da des­tek­le­di­ği “ı­lım­lı İs­lam ik­ti­dar­la­rı­” dal­ga­sı Mı­sı­r’­da­ki as­ke­ri mü­da­ha­ley­le yı­kıl­dı. Ar­dın­dan Tu­nus gel­di. Kı­sa­ca­sı ba­şa­rı­sız olan yal­nız­ca AB­D’­nin tan­kı to­pu de­ğil. Bir bü­tün ola­rak, böl­ge­’de ABD pro­je­si/BOP tut­ma­dı. Çün­kü…

Or­ta­do­ğu­’da yıl­lar sü­ren mü­ca­de­le so­nu­cu ya­ra­tı­lan si­ya­si bi­ri­ki­mi yok say­dı. Böl­ge hal­kı­nı mo­dern kim­lik­ler­le de­ğil; Arap, Şi­i, Sün­ni, Kürt di­ye sı­nıf­lan­dır­dı. Et­nik, di­ni, mez­hep kim­lik­le­ri­ni ok­şa­dı. Hiç­bi­ri­nin Ba­tı­’ya rağ­men böl­ge­de ku­ru­lan yurt­taş­lı­ğın önü­ne ge­çe­me­di­ği­ni gö­re­me­di. Su­ri­ye­’de İs­lam­cı mi­li­tan­la­rın vah­şi­ce öl­dür­dü­ğü Hı­ris­ti­yan din ada­mı­nın ce­na­ze­sin­de bir ima­mın du­a oku­ma­sı­nı an­la­ya­ma­dı.

ABD kay­bet­ti; ül­ke­si­ne dö­nü­yor…

Fi­yas­ko­nun so­nu­cu
BDP’­nin HDP’­ye dö­nüş­me­si­nin ar­dın­da AB­D’­nin bu kay­bı var.

Kürt hal­kı­na AB­D’­nin onu kur­ta­ra­ca­ğı­na da­ir su­nu­lan “Kür­dis­tan ha­ya­li­” fos çık­tı.

İra­n’­da, Ira­k’­ta, Su­ri­ye­’de kan uyuş­maz­lı­ğı ya­şa­dı­ğı ik­ti­dar­lar var. Al­ter­na­ti­fi ise ka­fa-kol ke­si­yor.

Bu ye­ni şart­lar PKK’­yı ye­ni­den Tür­ki­ye­’ye mec­bur bı­rak­tı.

Evet, PKK stra­te­ji­si­ni de­ğiş­tir­mek zo­run­da kal­dı.

Ön­ce­ki gün PKK’­lı Mus­ta­fa Ka­ra­su, “Es­ki­den dev­let kur­ma an­la­yı­şı var­dı, bun­dan vaz­geç­ti­k” de­di. De­va­mın­da HDP’­nin ku­ru­luş ge­rek­çe­si­ni de Er­tuğ­rul Kürk­çü­’nün sö­zü­nü ta­mam­la­ya­rak söy­le­di: “U­lus­la­rın dev­let kur­ma­dan da öz­gür ve de­mok­ra­tik ya­şam için­de, ken­di ka­der­le­ri­ni ta­yin ede­bi­le­ce­ği yak­la­şı­mı için­de­yiz. HDP ile Tür­ki­ye sı­nır­la­rın­da Tür­ki­ye­’nin de­mok­ra­tik­leş­me­si için­de Kürt so­ru­nu­nu çöz­me­yi he­def­li­yo­ruz. Bu bir stra­te­jik pro­je­dir.”

PKK ar­tık ken­di­si­ne Tür­ki­ye­’de bir alan aç­mak zo­run­da ol­du­ğu­nu an­la­dı. Ye­ni bir dev­let kur­ma ama­cıy­la kur­tul­mak is­te­di­ği Tür­ki­ye, bu­gün böl­ge­de Kürt­le­rin ne­fes ala­bi­le­ce­ği tek top­rak par­ça­sı.

Ha­liy­le PKK’­nın Tür­ki­ye­’de si­ya­set ya­pa­bi­le­ce­ği bir pro­je­ye ih­ti­ya­cı var.

Müt­te­fik­le­re ih­ti­ya­cı var.

Gü­ney­do­ğu­’da­ki Kürt­ler dı­şın­da di­ğer ke­sim­ler­le bir ara­ya gel­me­ye ih­ti­ya­cı var.

BDP’­yi HDP’­ye dö­nüş­tü­ren ne­den de iş­te bu re­ali­te.

Öca­la­n’­ı, kü­çük sol grup­lar­la bir­lik­te par­ti kur­ma­ya iten bu.

Kan­la-göz­ya­şıy­la ge­çen yıl­lar­dan her­ke­sin ders çı­kar­ma­sı ge­re­ki­yor. Bü­yük dev­let­le­re da­ya­na­rak ku­ru­lan ha­yal­ler­den uyan­ma za­ma­nı gel­di. Bı­ra­ka­lım ar­tık baş­ka­la­rı­nın iş­gal­le­ri­nin ya­rat­tı­ğı fır­sat­la ku­ru­la­cak ya­pay Kür­dis­ta­n’­ı.

Bu­gün Gü­ney­do­ğu­’dan da­ha faz­la Ba­tı­’da Kürt kar­de­şi­miz ya­şı­yor. Bi­zi bir­bi­ri­miz­den na­sıl ayı­ra­cak­sı­nız? Ara­mı­za na­sıl sı­nır çe­ke­cek­si­niz?

Bı­ra­ka­lım ar­tık bu et­ni­si­te­ye, mez­he­be da­ya­nan, Or­ta­do­ğu­’da top­lum­la­rı bir­bi­ri­ne boğ­du­ran ge­ri­ci ide­olo­jik an­la­yış­la­rı.

Bun­la­rın hiç­bi­ri 1923’te ku­ru­lan Cum­hu­ri­ye­t’­in eşit yurt­taş­lık fel­se­fe­sin­den da­ha ile­ri­si­ni ya­ra­ta­ma­dı.

Kürt Kar­de­şim!

Gel bir­lik­te he­pi­mi­zin öz­gür­ce, kar­deş­çe ya­şa­ya­ca­ğı bir ül­ke in­şa ede­lim.

Baş­ka tür­lü hiç­bi­ri­miz mut­lu ola­ma­yız.


08.05.2014 SÖZCÜ