Şunları biliyoruz:
Tarih: 4 Kasım 2017.
Yer: Suudi Arabistan.
Olay: Hanedan içi tasfiye.
Artı: Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifası.
Teşhis: Savaş riski var... İran ile İsrail-Suud cephesi arasında.
Arka planda ABD’yi görüyoruz.
***
Şunları soruyoruz:
Bir tarafta İran... Diğer tarafta İsrail-Suud ittifakı varsa.
Krizin coğrafyası... Sıklet merkezi neresi olur?
İlk bakışta Basra Körfezi geliyor akla.
Niçin “kriz” önce burayı ısıtmalıydı?
Çünkü: İran ve Suud, Körfezde, karşılıklı iki yakada oturuyorlar.
Bir soru daha: Niçin, herkes Lübnan’ı konuşuyor?
Hedef şaşırtma mı?
Zorunluluk mu?
***
Cevap için sahaya bakalım.
İki ülke: İsrail ve Suudi Arabistan.
İkisi de kuşatılmış durumda... Üç örgüt üzerinden.
Yemen’de: Ensarullah.
Irak’ta: Haşdi Şabi.
Lübnan’da: Hizbullah.
***
Üç örgütün konumu şöyle:
Ensarullah: Hizbullah modeline göre kuruldu.
Hem Suudi’leri Yemen’den kuşatıyor.
Hem de, Kızıldeniz’in girişini tutuyor.
Uzun vadeli stratejik sonuç: İsrail boğazı İran’ın eline geçiyor.
***
26 Mart 2015: Suudi Arabistan, Ensarullah’a harekat başlattı.
Hedef: Örgütü tasfiye... Ve Yemen’de kontrol sağlamaktı.
Bugün: Ensarullah daha da güçlendi.
***
Ensarullah’ın etki gücüne bir işaret.
Lübnan Başbakanı Saad Hariri. Riyad’a çağırıldı. İstifa etti(rildi).
Tarih: 4 Kasım 2017. Saat 11.00 civarıydı.
Aynı gün saat 23.00 suları.
Riyad havaalanı üzeri... Bir balistik füze imha edildi.
Füze, 900 km güneyden... Yemen’den fırlatılmıştı. Ensarullah örgütü tarafından.
Anlamı: Suudiler Hariri’yi istifa ettirmiş... İran cephesi 12 saatte karşılık vermişti.
***
Haşdi Şabi: IŞİD, Irak’ta Musul’u işgal etmiş... (9-10 Haziran 2014).
Fırtına gibi esiyor.
Irak ordusu ise savaşamıyor.
Çare: Büyük Ayetullah Ali Sistani’den geldi.
Bir fetva... “Eli silah tutan herkesi” savaşa çağırdı.
Sonuç: Haşdi Şabi’ye 3 yıl yetti.
Irak sahasının en büyük kuvveti oldu.
Devlet bütçesinde kuvvet mevcudu: 122 bin.
***
Haşdi Şabi’nin iki büyük hamlesine dikkat.
Önce: Musul’u IŞİD’den kurtardı (9.8.2017).
Sonra: Barzanilerin “bağımsızlık” referandumuna cevap verdi.
Kerkük’e yürüdü. Peşmergeyi savaşmadan teslim aldı. (16.10.2017).
***
Anlamı: Hazar’dan Doğu Akdeniz’e uzanan hat tamamdı.
“Direniş zinciri”nin Irak halkası da örülmüştü.
Oysa: ABD, İsrail ve Suud cephesinin amacı neydi?
İkinci İsrail’le: Türkiye’yi güneyinden kuşatmak... İran’ı da batısından çevrelemek istiyorlardı.
Şimdi: Irak’ta, Amerikan cephesinin önüne duvar çekilmişti.
***
Gelelim, cephenin en batı hattı Lübnan’a.
Mevzilenme 1980’lere dayanıyor...
Aslında: Hizbullah, rüşdünü çoktan ispat etti.
Ünlü 2006 Temmuz savaşı: İsrail Lübnan’a saldırdı (12.7.2017).
Savaş 33 gün sürdü.
Beklenti: İsrail, Hizbullah’ı ezecekti.
Tersi oldu. Siyonist kuvvet acze düştü. Sonuç alamadan çekildi.
Fiilen yenilmişti. İsrail savaş tarihinde bir ilkti bu.
***
Hizbullah yeni tür bir kuvvet.
Hem gerilla, hem düzenli ordu.
Hafif silah da kullanıyor... İnsansız hava araçları da.
Ve füze gücü... Orta boy bir devletten bile ileride.
Füze envanteri büyük. 2006’da 40 bindi. Bugün 100 binden fazla.
Kuvvet mevcudu: En az 50 bin.
Örgüt kaynaklarına göre seferberlik mevcudu: Bölgeden katılımlarla birlikte 500 bin.
***
Tekrar başa dönelim: Ensarullah, Haşdi Şabi ve Hizbullah üçgeni...
Amerikan cephesini kuşatmış durumda.
Lübnan krizinin anahtarı da bu üçgende.
Amerikan cephesinin konuştuğu senaryo belli.
Üçgeni en kuvvetli köşesinden parçalamak istiyorlar.
Yani öncelikli hedefleri Hizbullah.
***
Normalde, karşı cephe en zayıf halkadan parçalanır.
Öyleyse, niçin Hizbullah?
Bu, Direniş cephesinin savaş stratejisiyle ilgili.
Amerikan cephesi nereden saldırırsa saldırsın... İran cephesi asıl cevabı Hizbullah’la verecek.
Yani: Tahran’ın ilk hedefi İsrail olacak.
***
Asıl soru şu: ABD cephesi gerçekten saldıracak güçte mi?
Cevabını Suudi cenahından alalım.
Şark’ül Awsat: Suudilerin finanse ettiği gazete. Londra merkezli.
Abdurrahman Raşid: Gazetenin eski genel yayın yönetmeni.
ABD cephesinin savaş iradesini değerlendiriyor (7 Kasım 2017).
“Bölge ülkeleri (İsrail ve Suud) ve ABD, İran’ın stratejisine uygun bir karşı politika geliştirmekte yetersiz kaldılar.”
Savaş çıkar mı: “İran’la savaş, uzak bir ihtimal... (Savaş) ancak İran’a karşı savunma durumunda yapılır.”
ABD cephesinin çaresizliği: “İran’ı bölgeden çıkarmak veya varlığını zayıflatmanın yolu yok...”
Savaş: “İran’a karşı doğrudan askeri çatışmaya gidilmesi kimsenin istemediği bir seçenek...”
Yine kukla örgütler: “Sorunlu ülkelerdeki yerel milis güçlerinin güçlendirilmesi tek çıkar yol.”
***
Tersten bir soru: İran cephesi yenilirse ne olur?
Cevap basit: ABD’nin bölgeyi parçalama projesinin...
İkinci İsrail’in önü açılır.
Rafet BALLI
Aydınlık/14.11.2017