6 Haziran'da yazdığımız "HDP % 10 Barajını Aşabilir mi ? " başlıklı yazımızda; (http://kaziminci.blogspot.com.tr/2015/06/hdp-10-barajini-asabilir-mi.html)
"Kürt kimlik siyaseti"ne önceki seçimlerde verilen oy sayı ve oranlarını incelemiş, şimdiye kadar elde edilen sonuçlara göre, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde "baraj"ı aşmasının zor olduğunu belirtmiş, dikkati son ay ve günlerde HDP binalarına yapılan saldırı ve seçimlerden iki gün önce aynı partinin Diyarbakır mitinginde meydana gelen patlama ve ölümlere dikkate çekerek bu olayların bir tür "false flag" operasyonlar olabileceğini, kritik seviyelerde dolaşan HDP oylarını arttırmayı hedeflediğini savlamıştık. Yazımızı şöyle bitirmiştik:
"...Zordur; ancak olanaksız değildir. İyi bir media desteğinin yanısıra küçük “false flag” operasyonlar (parti binalarına yapılan ufak tefek saldırılar), yetmezse “son anda” yapılan daha yüksek dozluları çok sayıda “SAZAN”ı (yekünü 120-170 bin kişiyi bulan EMEP, ÖDP, ½ TKP ve bir avuç- Öcalan’ın anarşist Murray Bookchin’den kopyaladığı- "DEMOKRATİK SOSYALİST?" kitlesini ihmal edilebilir sayıda oldukları için bu tanımlamanın dışında tutuyorum) kolaylıkla avlayabilir !.."
Aşağıda aktardığımız "Sandık Çıkış Araştırması" bu tezi doğrular nitelikte: "HDP son haftada % 4.4 oranında bir oy kazanmış" !
O halde, şimdi soru şudur ? Kimler "Kürt hareketi"nin, anayasal çerçevede, kendine ait "partisi"yle mecliste yer almasını istemiştir ?
Cumhuriyet - Bahçeşehir Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Çağdaş Şirin ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Çalışkan’ın “7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi Sandık Çıkış Araştırması”na göre, HDP, son haftada yüzde 4.4 oranında bir oy kazanmış. HDP’ye son bir ayda oy vermeye karar verenlerin oranı yüzde 5.5 ve son üç ayda karar verenlerin oranı ise yüzde 7.3. HDP seçmeninin yüzde 82.9’u ise kararını aylar öncesinde verdiğini belirtti.
Türkiye’de 42 farklı ilden 4 bin 208 seçmenle, oy kullandıktan sonra ortalama 15 dakika içinde yapılan görüşmelerin ardından hazırlanan araştırma, seçmenin tercihini ve nedenini yansıtması bakımından dikkat çekici. Seçim günü Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunu olarak görüldü. Katılımcıların yüzde 29’u Kürt sorunu, yüzde 26’sı ekonomi, yüzde 17’si ise yolsuzluğu söyledi. Yüzde 12 demokrasi ve özgürlükleri sorun olarak görürken, laikliği sorun olarak görenlerin oranı yüzde 5’te kaldı.
Araştırmaya göre diğer partilerden HDP’ye gelen oy oranı ise şöyle: Yüzde 14 AKP, yüzde 9 CHP ve yüzde 1 MHP. HDP seçmeninin yaklaşık dörtte biri, 2011 seçimlerinde, oyunu daha önce AKP ve CHP’ye verdiğini söyledi.
Genç seçmeni kaptı
HDP’ye oy verenlerin yüzde 18’i 18-24 arası genç seçmen. Yüzde 16’sı, 25-30 yaşlarında. Yüzde 14 ise 31-44 yaş aralığında yer alıyor. 65 yaş üstü oy verenlerin oranı ise yüzde 7. Seçmenlerin parti tercihini en çok lider belirliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 35’i liderden etkilendiğini, yüzde 26’sı ideolojiden, yüzde 22’si ise ekonomik vaatlerden etkilendiğini söyledi. CHP’de ekonomik vaatler öne çıkarken, lider, AKP ve HDP seçmenini en çok etkileyen faktör oldu. MHP seçmeni yüzde 40 oranında ideolojiden etkilenmiş.
CHP’ye kadro itirazı
CHP’nin ekonomik vaatlerini, seçmenin yüzde 51’i kaynak açısından gerçekçi buluyor. AKP seçmeni bile ekonomik vaatleri desteklemiş. Yüzde 16 oranında bir katılımcı, CHP’ye oy vermeye yanaşmış ancak oy vermemiş. Ankete katılan seçmenin yüzde 66’sı CHP kadrosunu yetersiz buluyor.
Seçmenin yüzde 80’i oyunu gönül rahatlığıyla vermiş. Araştırmanın ilginç bölümlerinden biri de “Oy verdiğiniz parti seçime katılmasaydı, oyunuzu hangi partiye verirdiniz?” sorusu oluşturdu.
Yüzde 37 oy kullanmayacağını, yüzde 20 ise baraj altındaki partileri tercih edeceğini söyledi: Yüzde 21 MHP, yüzde 10 CHP, yüzde 8 AKP ve yüzde 4 HDP. Bu sonuçlara göre, yüzde 10’luk seçim barajı düşerse, birçok yeni parti Meclis’e girebilir.
Kaynak: http://www.gercekgundem.com/siyaset/132633/bombalar-hdpye-44-oy-getirdi
