KCK, Girê Sipî zaferiyle birlikte tüm Suriye halklarını, ortak mücadeleyle halkların ortak ve demokratik vatanı olacak demokratik Suriye’yi yaratarak tüm Ortadoğu'nun demokratikleşeceği yeni bir dönemi başlatmaya çağırdı.
BEHDİNAN - ANF NEWS / 17.06.2015
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı Girê Sipî zaferiyle birlikte tüm Suriye halklarını, demokratik ulus zihniyeti temelinde ortak mücadeleyle halkların ortak ve demokratik vatanı olacak demokratik Suriye’yi yaratarak tüm Ortadoğu'nun demokratikleşeceği yeni bir dönemi başlatmaya çağırdı.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Girê Sipî’nin özgürleştirilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
KCK açıklamasında, “Suriye halkları başta olmak üzere Ortadoğu halklarının başına bela olan IŞİD’in Girê Sipî ya da Tel Abyad’tan atılması sadece Rojava devrimcilerinin değil, tüm Suriye halklarının başarısıdır. Bu başarıda rol alan devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, YPG-YPJ gerillalarını ve Burkan El Fırat güçlerini kutluyoruz. Bu başarının demokratik Suriye ile taçlanmasını diliyoruz” denildi.
‘SADECE KANTONLARIN DEĞİL SURİYE HALKLARININ BULUŞMASIDIR’
“YPG ve YPJ’nin başarısı sadece Cezire Kantonu ile Kobanê Kantonlarının buluşması değildir; aynı zamanda Suriye halklarının buluşmasıdır” diyen KCK, devamla şu hususlara dikkat çekti:
“Girê Sipî Arap, Kürt ve Türkmenlerin birlikte yönettiği ortak bir yönetime kavuşacaktır. Bu yönetim gerçeği Demokratik Suriye için model olacaktır. YPG ve YPJ komutanlarının açıklamaları bunu göstermektedir. Zaten Rojava Devriminin en çarpıcı karakteri demokratik ulus zihniyetiyle halkların birlikte yönetim olmalarıdır.
‘TÜRK DEVLETİ IŞİD’E HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLIYORDU’
Türk devletinin Tel Abyad’ın düşmesine ve Rojava Devrimci Güçlerinin eline geçmesine üzülmesi IŞİD’le suç ortaklığının açık itirafı olmaktadır. Türk devleti, Akçakale üzerinden IŞİD’e savaşçı, askeri olanlar başta olmak üzere her türlü lojistik malzeme aktarıyordu.
Türk devletinin Kürt karşıtlığı onu IŞİD’in en büyük ortağı yapmıştır. AKP Hükümetinin Ortadoğu'daki politik çıkmazını yaratan da Kürt düşmanlığı olmuştur. Kürt düşmanlığı Girê Sipî’nin düşmesine Türk devletinin üzülmesinin de en temel etkenidir. Türk devleti Kürt düşmanlığını bırakmadan içeride de dışarıda da doğru politikalar yürütmesi mümkündür değildir.
AKP Hükümeti, IŞİD’in Kürtleri bulundukları yerlerden sürmesini hiçbir biçimde dile getirmezken, IŞİD’ten ve IŞİD’in kendisine canlı kalkan olarak kullanmasından kaçan insanları PYD’den kaçtılar diye göstermesi ikiyüzlülüktür, kendi suçlarını örtmek amaçlıdır. Herkes bilmelidir ki, Önder Apo'nun düşüncesinin bulunduğu her yerde halkların kardeşliği, demokratik ulus ve ortak demokratik yönetim gerçekleşir. Tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak Erdoğan ve AKP Hükümetinin karakteridir. Rojava Devrimcileri IŞİD’i yenerek bu tekçi zihniyeti de yenmişlerdir.”
‘BU ZAFER IŞİD GERİCİLİĞİNİN SONUNUN BAŞLANGICIDIR’
Girê Sipî’nin alınması, Kobanê Direnişini daha da anlamlı hale getirdiğini vurgulayan Eşbaşkanlık, “Girê Sipî’deki zafer, aynı zamanda Kobanê Direnişinin zaferidir; Kobanê Direnişi etrafında birleşen dünya halklarının zaferidir. Girê Sipî zaferi aynı zamanda Kobanê’de ve Rojava Devriminde şehit düşen enternasyonalist devrimcilerin zaferidir. Girê Sipî zaferi sadece Kürtlerin değil, Arap halkı dahil, Süryani ve tüm farklı ulusal ve inanç topluluklarının zaferidir. Bu zafer, IŞİD gericiliğinin sonunun başlangıcı olmuş ve demokratik Suriye devriminin başarısının da bugünden ilan etmiştir” dedi.
‘KÜRTLER TÜRK DEVLETİNİN ROJAVA SURİYE POLİTİKASINDAN ÇOK BÜYÜK RAHATSIZLIK DUYMAKTADIR’
Kürt halkının Türk devletinin Rojava ve Suriye politikasından çok büyük rahatsızlık duyduğunun altını çizen KCK, “Tayyip Erdoğan “Kobanê düştü düşecek” zihniyetini Girê Sipî’de de açıkça ortaya koymuştur. Bu kafa ile Türkiye'nin Kürt halkı ile barışması zordur. Gerçek anlamda bir çözüm sürecinden söz edilecekse her şeyden önce bu Kürt düşmanlığının bırakılması gerekmektedir. Birkaç Türkmen köyü için kaygı belirten Türk devletinin Kobanê’de olduğu gibi Kürtler için bir kaygı taşımaması; Girê Sipî’den Kürtler sürgün edildiğinde bunu gündem yapmaması Türk devleti için Kürt karşıtlığını ifade etmektedir.
Türk devleti bu Kürt karşıtlığını bırakmadan “Kürt-Türk kardeşiz, ayrımız gayrımız yoktur” demesinin bir inandırıcılığı olmayacaktır. Bu kafa bırakılmadan da Kürt sorununu halkların kardeşliği ve demokratik ulus içinde çözmek, barış ve istikrar sağlamak mümkün değildir. Türk devletinin bu politikayı bırakması, Türkiye'de yaşayan başta Kürtler olmak üzere tüm halkların birliğini sağlaması, sadece içeride değil, Ortadoğu'da yaşadığı siyasi çıkmazdan kurtulması anlamına gelecektir” diye belirtti.
‘YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATMAYA ÇAĞIRIYORUZ’
KCK açıklaması şu ifadelerle son buldu:
“IŞİD’le işbirliğinin Türkiye'ye hayır getirmediği görülür ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin demokratik ulus çözümü benimsenirse bundan en fazla Türkiye ve Türkiye halkları kazanacaktır. Türkiye için en doğru politika, Rojava Devrimi ile barışıp içeride ve dışarıda yeni bir politik dönemi başlatmak olacaktır.
Girê Sipî zaferiyle birlikte tüm Suriye halklarını Rojava Devrimiyle birlikte demokratik Suriye’yi gerçekleştirme mücadelesinde birleşmeye, demokratik ulus zihniyeti temelinde ortak mücadeleyle halkların ortak ve demokratik vatanı olacak demokratik Suriye’yi yaratarak tüm Ortadoğu'nun demokratikleşeceği yeni bir dönemi başlatmaya çağırıyoruz.”