Amerika, müttefikleri ve Körfez ülkeleri, acımasız bir terör örgütü olan IŞİD’in yenilgiye uğratılması gerektiği konusunda görüşbirliği içinde ancak Irak’ta IŞİD sonrası kurulacak düzen belirsizliğini koruyor
Köktendinci terör örgütü IŞİD, Suriye ve Irak’ta toprak kazanmaya devam ederken, Amerika ve Körfez ülkeleri IŞİD’in ilerlemesini durdurma ve bölgede uzun vadeli istikrar sağlama yolları arıyor.
Irak’taki durum konusunda görüşbirliği içinde olan Amerika ve müttefikleri, Bağdat hükümetinin, Irak’ta IŞİD’in ortaya çıkmasına ve bir yıl içinde bu kadar güçlenmesine zemin hazırlayan koşulları gözden geçirmesini istiyor.
IŞİD’in çok dirençli, acımasız ve girişimci bir örgüt olduğunu belirten Amerika Dışişleri Bakan Yardımcısı Anthony Blinken, koalisyon güçlerinin IŞİD’i yenmek için doğru bir strateji izlediklerini söylüyor. Amerika ve müttefikleri, Irak’taki IŞİD hedeflerine hava saldırıları düzenliyor, orduya ve diğer yerel güçlere eğitim ve teçhizat desteği sağlıyor.
Iraklı Sünnilerle İletişim Önemli
IŞİD’i yenilgiye uğratmak öncelikli hedef olsa da, IŞİD’in yenilgisinden sonra Irak’ta ortaya çıkacak ortam da tartışılıyor.
Uzmanlar, Irak’ta büyük ölçüde dışlanmış Sünni azınlığı yeniden topluma kazandırmanın önemine dikkati çekerken, Sünniler’i Irak güvenlik güçlerine dahil etmek için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguluyor.
Amerika İlerleme Merkezi uzmanı Brian Katulis, Amerika’nın tamamen IŞİD’le savaşa odaklandığını ve Irak’ta sürdürülebilir güvenlik ve istikrarın temelini oluşturmak için yeterli desteği vermediğini söylüyor.
Katulis “IŞİD tehdidi siyasi ve ideolojik. Örgüt aynı zamanda güvenliği de tehdit ediyor. Şu anda biz sadece işin terörle mücadele kısmına odaklanıyoruz. Amacımız, terörün bize ulaşmasını engellemek” şeklinde konuşuyor.
IŞİD sonrası için belirgin ve etkili bir plan bulunmamasının çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Katulis, “Bu durum, terör tehdidinin sürmesine ve insanları şaşırtacak başka şekillerde ortaya çıkmasına yol açacaktır” öngörüsünde bulunuyor.
Birçok uzman Irak’ta bugün yaşanan kaosa, 10 yıldan fazla süredir Amerika ve Irak hükümetlerinin uyguladığı yanlış siyasi kararlar ve ülkedeki Şii ağırlıklı mezhepçiliğin yolaçtığını savunuyor.
Irak’taki mezhepçi yaklaşım, Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Ben Barry’i de kaygılandırıyor. Barry “Irak hükümeti, ülkedeki iç savaşın temel nedeni olan bu dengesizliği düzeltmek için gerekli adımları atmıyor” şeklinde konuşuyor.
Sosyal Sistem Değişmeli
Irak Meclis Başkanı Selim El Ciburi, IŞİD’den geri alınan bölgelerde neler yapılması gerektiğini bildiğini söylüyor.
El Ceburi Amerika’nın Sesi’ne şunları söyledi:
“IŞİD’i sadece askeri güçle yenemeyiz. Siyasi ve sosyal sistemlerimizi düzeltmemiz gerek. İnsanlar geçinecek kadar para kazanabilmeli. Düşünce tarzımızı değiştirmeliyiz. IŞİD, insanların çaresizliğinden yararlanıyor, umutsuz insanlara sorunların siyasi yollarla çözülemeyeceğini söylüyor. Dolayısıyla sorunlarımıza gerçekçi çözümler üretmeliyiz. Ayrıca Irak’tan kaçan mültecilerin evlerine döndüğünde IŞİD’in ağına düşmelerini önlemeliyiz.”
Geçenlerde Paris’te, IŞİD’le mücadele eden 25 ülkenin biraraya geldiği konferansta konuşan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Irak’ta askeri ve siyasi stratejilerin birlikte uygulanması gerektiğini söyledi.
Amerika Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Irak’taki planlara Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın da dahil edildiğini ve IŞİD’den geri alınan bölgelere acil mali destek sağlanacağını açıkladı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Sözcüsü, IŞİD’ten temizlenen bölgelerde sağlık, su, elektrik, yol gibi temel hizmetleri yeniden oluşturacaklarını, fırın, bakkal gibi küçük işletmelerin kurulmasını sağlayacak istihdam fonları sağlayacaklarını söyledi.
Ancak uzman Katulis, sorunların Irak ve Suriye’nin dışına taştığını söylüyor ve şu uyarıda bulunuyor: “Bölgedeki tüm ülkeler, adaletsizlikten kaynaklanan toplum sorunlarıyla mücadele etmediği ve sürdürülebilir yönetim sistemleri kurmadığı sürece, IŞİD gibi radikal örgütler bölgede varlıklarını sürdürmeye devam eder.”
Kaynak: Amerika'nın Sesi / 20.06.2015