8 Kasım 2016 Salı

ABD’nin Türkiye Sıkıntısı

ABD dış politikasının belirlenmesinde rol oynayan bazı eski istihbaratçı ve Pentagon eski çalışanlarından Michael Rubin vb kişilerin son günlerde Türkiye ile ilgili yaptıkları yorumlar ve haberler tam bir psikolojik harp ve algı operasyonudur. Bütün sorun ABD yörüngesinden çıkan ve onların planları doğrultusunda hareket etmeyen Türkiye’yi tekrar ABD’nin döşediği raylara oturtmaktır. Var güçleriyle bunu deniyorlar. Türkiye’deki işbirlikçilerini, bölgedeki işbirlikçilerini ve Avrupa’daki işbirlikçilerini kullanıyorlar. Darbe dahil her şeyi denediler. Amaçları Türkiye’yi korkutarak, tehdit ederek kendi politikaları istikametinde hareket etmesini sağlamak ya da kendi politikalarını uygulayacak kukla bir hükümeti işbaşına getirmek.

Peki nasıl bir politika uygulamamızı veya ne yapmamızı istiyorlar? İstedikleri açık; BOP’un uygulanmasına imkan verecek şeyleri yapmamızı talep ediyorlar. Tabii ki şimdilik. Daha sonrası ne getirir veya ne götürür onların ajandalarında belirlenmiştir.

Türkiye’nin PKK ile mücadelesinden vazgeçmesi ve onunla masaya oturulması isteniyor. Türkiye’ye yüzlerce cana mal olan “çözüm sürecine(!)” dönülmesi ve Abdullah Öcalan’ın arabuluculuk yapması konusunda Türkiye ikna edilmeye çalışılıyor. Yeni bir anayasa yapılması ve bu anayasada özerk bölge tesisi ve özerk bölgenin güvenliğinin PKK tarafından sağlanması talep ediliyor.

Suriye’de Fırat’ın doğusundaki PYD kantonlarının güneyden Menbiç üzerinden Afrin’e bağlanması ve Suriye’nin kuzeyindeki Kürt oluşumunu kabul etmemizi söylüyorlar. Suriye’deki Fırat Kalkanı harekatına son vermemizi belirtiyorlar. Irak’ın yeniden yapılanmasına ve Musul sorununa karışmamızı istemiyorlar. Türkiye’nin Türkmenlerin haklarını korumasına ve bu bölgeye müdahalesine şiddetle karşı çıkıyorlar.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de haklarını korumasına engel oldukları gibi Kıbrıs’ta çözümün Rumların istedikleri doğrultuda olmasını istiyorlar. Karadeniz’de Montrö Antlaşmasına aykırı miktarda deniz gücü bulundurmayı talep ediyorlar. Türkiye’yi kullanarak Kafkaslara, Hazar Havzasına müdahale etmeyi planlıyorlar.

Bütün bunlara mani olmaya çalıştığı için Türkiye’yi tehdit ediyorlar. Hazırladıkları senaryoları uygulamaya koyuyorlar. Peki nedir bu senaryoda belirlenenler:

- Güneydoğuda çok şiddetli çatışmalar yaşanması, bunun için PKK’yı; istihbarat, silah, teçhizat, mühimmat ve personel olarak (askeri danışman) desteklemek.

- Türkiye’nin batısında PKK, IŞİD ve/veya DHKP-C ve bunun gibi örgütlerle istikrarı bozmak için canlı bomba vb eylemleri yapmak.

- PKK veya IŞİD ya da her ikisinin Türkiye’de bir iç savaş başlatması.

- Ekonominin çökertilmesi.

- 15 Temmuz başarısız darbesinin Tayyip Erdoğan tarafından yaptırıldığı konusunu hem ülke içinde hem de ülke dışında işlemek.

- Suikastler yaparak kaos yaratmak ve başka bir darbeye zemin hazırlamak.

Türkiye bütün bunlara hazırlıklı olmalı ve iç cephesini sağlam tutmalıdır. İç cepheyi sağlam tutabilirsek bu senaryonun uygulanmasını önleyebilir ve ayaklarımız üzerinde durmayı başarabiliriz. Bu kargaşadan da güçlenmiş olarak çıkabiliriz.

İsmail Hakkı PEKİN
Aydınlık/04.11.2016