İfadesinde TIR’ların durdurulacağından haberi olmadığını öne süren Celepoğlu, olay yerine gitmediğini söyleyerek, gittiğine dair ifadelerin MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından Erdoğan’a iletildiğini belirtti. F tipi örgütle bağlantısı olmadığını iddia etti.
Aydınlık, MİT TIR'larının durdurulmasıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun sorgu hakimliğine verdiği ifadeye ulaştı. Celepoğlu savunmasında olay yerine gittiği konusunun, MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a da verilmiş yanlış bir bilgi olduğunu öne sürdü.
'OLAYI TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM'
'OLAYI TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM'
Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ifadesinde olayla ilgili daha önce hakkında idari ve adli soruşturmalar yapıldığını ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takipsizlik kararı verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“O dönem Adana Jandarma Genel Komutanı olarak görev yapıyordum. O döneme kadar TIR'ların durdurulacağından haberim yoktu. Adli ve mülki sorumluluğu olmayan bir birimin başındayım. Sekiz ilden sorumluyum. Adli kolluk amiri sayılan Cumhuriyet Savcısının talimatı dışında bir talimat vermem yasal olarak da mümkün değildir..."
"Her nekadar Jandarma Alay Komutanlığı ile Bölge Komutanlığı aynı binada altlı üstlü olsa da bu olay pazar günü gerçekleştiğinden, ben o gün konutumda olduğumdan, konutum MİT Bölge Başkanlığı konutu ile bitişiktir, giriş çıkış saatim bellidir. Olaydan haberim olmamıştır. Olayı TIR'lar durdurulduktan sonra televizyondan öğrendim. Olayı duyar duymaz İl Jandarma Alay Komutanlığı'nı aradım. Valinin yanında olduğunu, bir ihbar ile ilgili durum olduğunu, müsait olduğunda beni arayacağını söyledi. Ben kendi hazırlıklarımı yapıp evden Bölge Komutanlığı'na gidince Kurmay Başkanı Osman Eker ile görüştüm. Alay komutanı ile görüştüğümü, valinin yanında olduğunu kendisine söyledim. Olayın bu boyutta olduğunu o an için öğrenememiştim. Daha sonra Bölge Komutanlığı harekat merkezinde olayın gelişimini takip ettim. Adli ve idari görevim olmadığı için olay mahalline gitmedim."
ERDOĞAN'IN KATILDIĞI ZİRVE
Celepoğlu, olay yerine gittiği bilgisinin MİT tarafından devletin üst makamlarına verildiğini ancak bunun yanlış anlama nedeniyle olduğunu öne sürdü.
Celepoğlu'nun ifadesine göre, TIR'ların durdurulmasının ardından dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan, dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı İbrahim Aydın'ın katılımıyla Ankara'da bir toplantı yapılmış. Celepoğlu, kendisinin olay yerine gitmediğinin, söz konusu toplantıda Tayyip Erdoğan'a iletildiğini öne sürdü. Toplantının tarihine ilişkin bilgi vermeyen Celepoğlu, şunları kaydetti:
“Bu toplantıda Başbakan benim olay yerine gidip gitmediğimi sormuş, İbrahim Aydın da bunun mümkün olmadığını, gitmem halinde tespitinin mümkün olacağını söylemiş. Ben İbrahim Aydın'dan duydum. Bunun üzerine Başbakan MİT Müsteşarı'na dönerek 'hani olay yerine gitmişti' sorusunu yöneltmiş. MİT Müsteşarı da 'yanlış bir değerlendirme olmuş efendim' diyerek cevap vermiştir. Bu olayı bu şekilde bana İbrahim Aydın anlatmıştır.”
'RESMİ BİR TOPLANTI YOK'
'RESMİ BİR TOPLANTI YOK'
Şüpheli Celepoğlu'na, HTS incelemesine göre 20 Aralık 2013 saat 07.40'tan 21 Aralık 2013 günü akşam saatlerine kadar Ankara'da bulunmasının sebebi soruldu. Celepoğlu,
“Kayıtlarda vardır. Gitmişsem sebebi vardır. İzinli gitmişimdir. Komutanlığın haberi vardır. Diğer jandarma personelinin neden gittiğini ben bilemem. Ne özel ne de genel bir toplantıya katılmadım. Mesaj hakkında da bir bilgim yoktur (TIR’lar durdurulmadan önce bir albayla mesajlaştığı iddiası). 6-7 Ocak'ta Ankara'da yapıldığı iddia edilen toplantı ile alakam yoktur" dedi. Celepoğlu, söz konusu toplantı haberinin basında çıkmasından sonra Jandarma Genel Komutanlığı'nda araştırma yaptıklarını ve böyle bir toplantının resmi olarak gerçekleşmediğini gördüklerini söyledi.
'GÜLEN VE GRUBUYLA ALAKAM YOK'
Celepoğlu, ifadesinde kendisini İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'na Işık Koşener'in atadığını ve terfisine gölge düşürmek isteyenler olduğunu iddia etti. Fethullah Gülen ile bir alakasının olmadığını öne süren Celepoğlu, “Onunla ve grubu ile herhangi bir ilişkim ve alakam yoktur. Terfilerim gayet normaldir ve hakedilmiş terfilerdir... Bingöl ve İstanbul'da görev yaptığım zamanlarda iki defa en iyi jandarma il komutanı seçildim” dedi.
GİZLİ TANIKTAN 'ANKARA'DA GİZLİ TOPLANTI' İDDİASI
'Selam Tevhid’de kumpas' iddianamesinde ifade veren ‘Gizli Tanık Alparslan’, 1 Ocak 2014’te durdurulan MİT TIR’larından sonra Ankara Jandarma Genel Komutanlığı'nda dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük’ün de katıldığı bir toplantı yapıldığını iddia etti. 6-7 Ocak 2014’te yapıldığı öne sürülen yarım saatlik toplantı hakkında bilgi veren 'Gizli Tanık Alparslan', “O zamanki Jandarma Genel Komutanı başkanlığında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya çoğunluğu subay 200-250 jandarma personeli katıldı” dedi. Alparslan, Org. Servet Yörük’ün toplantıda Suriye’deki terörist gruplara silah taşınmasına göz yumulmamasına dikkat çektiğini iddia etti.
'CELEPOĞLU BALYOZ KUMPASI ŞÜPHELİSİ'
Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun adı Balyoz davasında yargılanan komutanlar tarafından da dillendirilmişti. Emekli Jandarma Kurmay Albay Hanifi Yıldırım ve o dönem Jandarma Binbaşı olan Yarbay Özgür Ecevit Taşçı Jandarma Genel Komutanlığı'na yaptıkları suç duyurusunda Tuğgeneral Hamza Celepoğlu hakkında önemli iddialarda bulunmuştu.
Dilekçelerde, 'Balyoz Harekat Planı'nın delili sayılan 11 nolu CD ve 5 nolu hard disk içindeki verilerin Celepoğlu’nun görev yaptığı Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı Aşırı Sağ Faaliyetler Şubesi ile İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nden temin edildiği ifade edildi. 2010 yılı atamalarında tayini Bingöl İl Jandarma Komutanlığı’na çıkan Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun, kanunsuz ve usulsüz olarak İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nin tüm bilgisayarlarının hard-disklerini değiştirerek ortadan kaldırdığı ve bilgisayarları geri döndürülmeyecek şekilde formatladığı belirtildi. Celepoğlu'nun bu değişikliği bağlı bulunduğu İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'na bildirmediği, eski hard diskleri üst komutanlıklara iade etmediği de ifade edildi. Celepoğlu'nun Cemaat'in polis müdürleri Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer ile askeri hiyerarşiye aykırı, usulsüz ve gizli olarak birçok kez görüştüğü de iddia edilerek, soruşturulması istendi.
Hanifi Yıldırım; suç duyurusu dilekçelerinde elindeki belge ve bulguların Hamza Celepoğlu’nun TSK’ya kurulan Balyoz kumpasının şüphelileri arasında olduğunu açıkça gösterdiğini belirtti.
Genelkurmay Adli Müşaviri Hakim Albay Muharrem Köse ise suç duyurusu dilekçelerine verdiği cevabi yazıda “Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun işlemlerinde suç teşkil edecek nitelikte bir hukuka aykırılık bulunmadığı”nı öne sürerek, şikayetleri dikkate almadı.
Gamze ÇINLAR- Aydınlık/02.12.2015