Türk askeri Musul’a nasıl gitti?
AKP hükümeti dedi ki: “Bağdat’ın bilgisi ve izniyle.”
Bağdat’ın cevabı: “Hayır biz çağırmadık.”
AKP hafif çark etti: “Barzani’nin haberi var.”
Barzani istiyor ama kenarda gözüktü: “Sorunda taraflardan biri değiliz.”
Fakat hemen Ankara’ya koşuyor.
***
AKP tutunacak dal arayışında: “Musul Valiliği çağırdı.”
Musul Valisi Neufel Hamadi reddetti: “Bu, Irak’ın egemenliğinin çiğnenmesi anlamına geliyor. İşgal olarak görüyoruz.”
Öğreniyoruz ki, kastettikleri “vali” Esil Nuceyfi.
Fakat bir sorun var. O kişinin hiçbir resmi sıfatı yok.
Musul’un eski valisi. Irak Meclisi 28 Mayıs 2015’te görevden almış.
***
Ya ABD? Onlar da AKP’nin arkasında durmadı.
Pentagon sözcüsü net konuştu:
“Irak topraklarına, Irak hükümetinin rızası olmadan herhangi bir askeri konuşlandırmayı desteklemiyoruz. Buna ABD askeri personelinin yanı sıra herhangi bir komşu ülkenin askerleri de dahildir.”
Anlamı: ABD krizi gördü. Cepheden göğüslemek istemiyor.
***
Ne yapsın AKP? O da “joker” hakkını kullandı.
“DAEŞ’le mücadele için oradayız. Heşdi Vatani güçlerini eğiteceğiz.”
Kastettikleri: Nuceyfilerin başında bulunduğu Sünni aşiret milisleri.
***
Nuceyfiler Irak’ta Sünni Arap vilayetlerinin ayrı federasyon kurmasını savunuyor.
Bir adım sonrası, bağımsızlık.
Ve Suriye’deki Sünni bölge ile birleşmek.
***
AKP’nin “bahane” lügatında niye Türkmenler yok?
Herkes biliyor: Musul’da yoğun Türkmen nüfusu var.
“Türkmen kardeşlerimiz” edebiyatı yapabilirdi. Bayır-Bucak’taki gibi. Fakat girmedi.
***
Sebebini Musul Türkmenlerinin sözcülerine sordum: AKP hükümeti ile Türkmenler arasında bir sorun mu var?
“Hem de nasıl” deyip anlattılar.
5 Ekim 2015’te Musul Valiliği için seçim yapılmış.
Aday çok. Fakat iki esaslı taraf çıkmış.
Biri: Nuceyfi’nin adamı. Tabii ki Sünni Arap. Federasyoncu.
Diğeri: Neufel Hamadi. O da Sünni Araplardan. Federasyona karşı.
***
Irak’ta valileri il meclisleri seçiyor.
Musul’da mesele, bir valilik koltuğunun ötesinde. Seçim, bir işaret fişeği olacaktı seçim.
Musul’un Sünni Arapları federasyon yoluna mı girecekti?
Bağdat’la uygun adım mı yürüyecekti yoksa?
Özeti: Birlik mi, bölünme mi?
***
İki tarafın oyları birbirine yakın.
Anahtar 5 Türkmen üyenin elinde.
Kime destek verirlerse, o vali olacak.
***
AKP hükümeti hemen devreye giriyor.
5 Türkmen üyeye baskı yapılıyor: “Nuceyfi’nin adamını destekleyeceksiniz.”
Yani: Federasyoncuları.
AKP’nin şiarı artık belli: Yurtta federasyon, bölgede federasyon!
***
Peki Tükmenler ne yapıyor dersiniz?
5 Türkmen üyeden 3’ü AKP’yi dinlemiyor.
Bağdat’la bütünleşmeyi savunan Hamadi’ye oy veriyor.
Sünni Arapların çoğunluğu da öyle.
Sonuç: 21’e 16. Federasyoncu aday kaybediyor, birlikçi Hamadi kazanıyor.
Barzanici 8, Talabanici 3 üye de Nuceyfi’yi destekliyor.
***
Türkmenler niye öyle oy kullandı?
Musul’daki Türkmenlerin çoğu Telafer’de yaşıyor.
IŞİD 19 Haziran 2014 gecesi Telafer’e girdi.
Türkmenlerle gece boyunca telefondaydım.
Türkiye’den yardım gelir umudundaydılar.
Maalesef: AKP bir demeci bile esirgedi.
***
150 bin kadar Şii Türkmen. Katliam korkusuyla yollara düştü.
Sözcüleri Türkiye’ye başvurdu: “Bizi Güney Irak’a göçmek zorunda bırakmayın.”
“Hemen sınırda kamp kurun. Ya Irak tarafında. Ya da Türkiye tarafında.”
“Böylece Türkmen varlığı dağılmaz. Kimliğimizi koruruz.”
AKP yine harekete geçmedi.
Şii Türkmenler güneyde Kerbala tarafına sığınıp dağıldılar.
Türkmenler kendilerince iki sonuç çıkardılar:
Bir: “Biz Türküz. Fakat, Şiiyiz diye Ankara uzak durdu. Demek ki Türkiye’ye bel bağlayamayız.”
İki: “Irak parçalandıkça ayak altında kalıyoruz. Birliği korumalıyız.”
***
Musul’daki gelişmelere bir de bu gözle bakalım.
Rafet BALLI / Aydınlık- 10.12.2015