3 Aralık 2015 Perşembe

İnönü neden paradan Atatürk resmini kaldırdı?




İnönü düşmanlığı, Atatürk’e düşmanlığın ayaklarından biridir. Atatürk’ten nefret edenlerin veya kendini Atatürkçü gibi gösterenlerin ilk saldırdığı yer, her zaman İnönü’dür. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. İnönü, Atatürk’e çok iyi bir yoldaş, arkadaş ve ikinci adam olmuştur. Bu yüzden kirli akılların öncelikli hedefi Atatürk ve İnönü ilişkisi olup, iftiraların boyutu ‘’İnönü, Atatürk’ü zehirledi’’ noktasına kadar gelmiştir. Uzun yıllar beraber yürüyen bu iki değerli insanın üzerinden atılan iftiralar bununla bitmemiş ve bitmeyecektir. 

Vay efendim, İnönü neden Atatürk’ün resmini paradan kaldırmış... Zannedersin ki, bunu söyleyenler, Atatürk’ü çok seviyor ve bu meseleden dolayı uyuyamıyor. 

Mesela 2008 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ü çok sevdiğinden(!) dolayı şöyle diyor: “CHP zihniyetinin, vefatından hemen sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerini Türk parasından nasıl çıkardığını gayet iyi biliriz.’’ 

“İyi biliriz”,biz biliriz” ve en sonunda “kandırılmışız” üçgeninden oluşan siyaset denklemlerinden farklı olarak tarih bilimi, veriler ve belgelerle ilerler. 

‘BİZİM ONA SADAKATİMİZ TARİHİN İMTİHANINDAN GEÇMİŞTİR’

O zaman gelelim 1925 yılına... Anlayacağınız konunun tüm aktörleri yaşıyor. Gerek Atatürk, gerek İsmet İnönü. O sene çıkan 701 sayılı yasa ve ertesi sene çıkan kararname ile 50, 100, 500 ve 1.000 liralık banknotların ön yüzlerinde Cumhurbaşkanı’nın resminin olması kararı alınmıştır. Haliyle İsmet İnönü’nün de Atatürk’ün vefatından sonra Cumhurbaşkanı olunca, kendi resmini bastırması yasaldır. Zaten Cumhurbaşkanı olunduğunda yasal sınırların dışına çıkmak -bugünün aksine- o yıllarda mümkün değildir.

Ha peki, İsmet İnönü bunu illa ki yapmak zorunda mıydı? Kendi resmini koymasa olmaz mıydı? İnönü bunu şöyle açıklamıştı: 

‘’Atatürk gibi eşsiz bir kahramanın halefi olmuştum. Benim için en büyük tehlike onun gölgesi altında erimek ve ezilmek idi. Devlet icraatının bütün sorumluluğu bana ait olmalıydı. Bunun için de gücüm, kudretim neyse benim damgamı taşıyacak bir dönemin başladığının belli olması gerekiyordu. Paralara resim nakşedilmesi tarihten gelen bir devlet kudreti ve hakimiyeti geleneği idi. Parada pulda yapılanların başka türlü manalandırılması bir istismardır. Ve vebali yapanlara aittir. Bizim ona vefa ve sadakatimiz tarihin imtihanından geçmiştir.’’

Görüldüğü gibi İnönü, konuyla ilgili akıllarda kalan sorulara da cevap vermiştir. İnönü bunu, yani iftiralara cevap vermeyi sağlığında hep yaptı ve diğer kirli iddiaların sahiplerine de gereken cevapları verdi. Ancak bu akbabalar durur mu? İnönü vefat ettikten sonra, kirli iftiralarına her daim yenisini eklediler. İnönü de ölüm uykusundan kalkıp cevap veremeyeceği için, toplumun içinde kahvehane ağzıyla at koşturdular. 

Ancak şu an yaşasa, onlara o malum sözünü söylerdi: ‘’Maskaralar...’’