22 Haziran 2016 Çarşamba

2000’li Yıllarda DİSK ve Kürt Milliyetçiliği



DİSK’in 28-30 Temmuz 2000 günleri toplanan 11. Genel Kurulu’na sunulan Çalışma Raporu’nda “ülkemizin çözüm bekleyen en önemli konularının başında gelen Kürt Sorunu, özellikle Öcalan’ın yakalanmasıyla yeni bir sürece girmiştir” deniyordu. (s.34) 

Genel kurulda kabul edilen “Kürt Sorunu” kararı ise geçmiş genel kurullardan daha yumuşak ve geneldi.

GERİ ADIM


DİSK’te 2000 yılı sonlarında bazı uzmanların işine son verildi; bazıları da kendi isteğiyle ayrıldı. DİSK’in 4-6 Haziran 2004 tarihlerinde toplanan 12. Genel Kurulu’na ve 15-17 Şubat 2008 tarihlerinde toplanan 13. Genel Kurulu’na sunulan çalışma raporlarında, daha öncekilerden farklı olarak, “Kürt Sorunu” başlığı altında bir bölüm bulunmamaktadır.

12. Genel Kurul’da “etnik ve kültürel zenginliğimizin korunması için mücadele” kararında Kürtlere ilişkin bazı talepler yer aldı.

13. Genel Kurul’da alınan karar ise, “toplumumuz yüzyıllardır birbirlerine ‘kardeşim’ diye seslenen bir dayanışma ve barış kültüründen uzaklaştırılarak Türk-Kürt düşmanlığının dipsiz uçurumuna doğru itilmektedir” dendikten sonra, DİSK’in, “Kürt sorununun çözümünde, şiddete, baskıya ve teröre dayalı politikalara karşı çıkacağını; eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış içerisinde bir çözümü kararlıca savunacağını” ifade etti.

DİSK’TEN AKP’YE DESTEK


Bu dönemde AKP’nin Kürt Açılımı veya Demokratik Açılım girişimi başlatıldı.

DİSK bu süreci destekledi.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, AKP’nin girişimini olumlu karşıladı. (Milliyet, 3.8.2009) İçişleri Bakanı Beşir Atalay 18 Ağustos 2009 tarihinde DİSK’i ziyaret etti. DİSK, kendisine “Kürt Sorunu Ancak Türkiye’nin Demokratikleşmesi ile Birlikte Ele Alınırsa, Gerçekçi Bir Çözüme Kavuşabilir” başlıklı bir rapor sundu. Raporda “açılım kararlılıkla yürütülmeli, geri adım atılmamalıdır”, “eğitim kurumlarında Kürt dilinin kullanılması ve öğrenilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır”, “koruculuk sistemi dağıtılmalı” talepleri yer alıyordu.

SINIF YERİNE ETNİK KİMLİK


Ahmet Türk’ün DİSK’i ziyaretinden sonra, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 600 işçi, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası’nın demokratik açılım projesine destek vermediği gerekçesiyle Belediye-İş’ten ayrıldı ve DİSK’e bağlı Genel-İş’e geçti. DİSK Diyarbakır Bölge Temsilcisi Serdar Ekingen şu açıklamayı yaptı: “Son süreçte DİSK’in Kürt sorunu konusunda gösterdiği duyarlılık bunun nedenlerinden biridir. İşçiler bölgedeki demokratik ve Kürt açılımı konusunda duyarlılık gösterdi.” (Cumhuriyet, 24.9.2009) Belediye-İş Sendikası Başkanlar Kurulu da, bu anlayışa şöyle yanıt verdi: “Ülkemiz, kimilerince ‘Kürt açılımı,’ kimilerince ‘demokratik açılım’, kimilerince de ‘milli birlik projesi’ olarak adlandırılan bir sürecin içinden geçmektedir. Başkanlar Kurulumuz, varolan soruna ne ad verilirse verilsin; çözümün, emperyalizmi dışlayan, ülke bütünlüğünden taviz vermeyen, demokrasiyi, barışı, özgürlükleri ve toplumsal uzlaşıyı hedefleyen politikalardan geçtiğine inanmaktadır.” (Belediye-İş Basın Bülteni, 19.10.2009)

DİSK’in 25 Haziran 2010 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunduğu raporda, “2009 yılı Ağustos ayında AKP iktidarı tarafından ortaya atılan ‘Demokratik Açılım’a destek olunmuştur” dendikten sonra, 18 Ağustos 2009 tarihinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a verilen raporda yer alan talepler tekrarlandı. Yeni talep ise şuydu: “Silahlı örgütün silahsızlandırılması için süreç içerisinde bir genel af çıkarılmalı.”

DİSK, PKK’ya “terör örgütü” diyemiyordu. 


Yıldırım KOÇ
Aydınlık / 04.06.2016