ORTAÇAĞ’DA
ERMENİLER
Boryan’ın tespit ettiği gibi, bir emperyalizm
meselesi olan Ermeni meselesinin iyi
anlaşılması açısından Ermenilerin tarihsel köklerine inmekte fayda var. Konuya,
Ermenilerin tarih boyunca egemen bir devletleri olup olmadığı sorusuyla
başlayalım.
Boryan, bu soruya kesin bir cevap verir:
Ermeniler, hemen hemen her zaman başka devletlerin iktidarı altında
bulunmuşlardır. (…)
“Açıktır ki, Ermeni kralları, bağımsız bir rol oynamamıştır ve egemen
hükümdarlar olmamışlardır. Tarihleri boyunca, birkaç küçük istisna dışında,
büyük dünya devletleriyle ‘birlik’ içinde yer almışlardır (Boryan,
burada Ermeni milliyetçi tarih yazımının “birlik/müttefiklik” tezine ironik bir
şekilde atıfta bulunmaktadır). Büyük devletlere bir alet olarak hizmet
etmiş, bağımsız ve egemen devlet kuramamışlardır. Ermeni tarihçileri,
krallarını Kir’in (İran hükümdarı), Roma’nın, Babil’in vb.
müttefikliğine kadar yükseltse de, bunu milliyetçi- şovenist bir bakış olarak
ele almak ve tarihsel gerçeklere, olgulara üstünkörü bir yaklaşımın sonucu
olarak değerlendirmek gerekir.”
Boryan, o dönemle ilgili başka önemli bir noktaya
daha dikkat çekmektedir. Esas olarak başka devletlerin hükümranlığı altında
yaşayan Ermenilere Batı’nın ilgisi Ortaçağ’ın ilk dönemlerinde başlamıştır.
Batı’nın Katolik kralları, Ermenileri Papa’ya bağlayarak onları sömürgeci
politikalarında kullanma amacı gütmüşlerdir. Papa, Ermenileri Filistin’deki
haçlılara yardım etmek için önemli bir araç olarak görmüştür. Ermeniler, Katolikleştirilerek
Haçlı Seferleri’nde silahlı bir kuvvet olarak kullanılabilecektir. Böylece
Ermeniler, Müslüman Doğu’da Batı için askeri ve siyasal bir silaha
dönüşebilecektir. Ayrıca Ermeni tüccarlar aracılığıyla İpek Yolu’nun kontrolü
ele geçirilebilecektir. Bu amaçla Ermenilerin yaşadıkları bölgeler misyoner
akınına uğramıştır.
Zaman zaman Ermeni kralları bu meseleye
olumlu bakmışlar, hatta Haçlı Orduları’nın yardımı karşılığında Katolik Kilisesini
tanıyacakları sözü vermişlerdir. Ancak Batı’nın vaatleri o zaman da boş
çıkmıştır. Ermeniler, Batı tarafından yalnız bırakılmıştır. İlerleyen yıllar
Batı’nın bu planlardan vazgeçmediğini ve bu projeyi tekrar yürürlüğe koyacağını
gösterecektir.
Ermeni Devlet Adamı B.A.BORYAN’IN GÖZÜYLE
TÜRK- ERMENİ ÇATIŞMASI
Mehmet PERİNÇEK
Yazının Birinci Bölümü İçin Bakınız