13 Ekim 2010 Çarşamba

TÜRBAN YAZILARI (NECATİ DOĞRU)

 TÜRBANA NEDEN KARŞIYIM? - Necati Doğru - Sözcü

Ben "gerçekten özgürlükten yana olduğum için" kadınların ve genç kızların türban giymesine karşıyım. Şimdi "türbanın üniversiteye girmesini, daha sonra da liselere, orta okullara, ilk okullara ve yuvalara bile sıçramasını arzulayan" başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere Meclis Başkanı, 22 Bakan, birçok muhafazakar görüşlü yazar, pek çok eski solcu şimdi dönmüş litoral olmuş kalem sahibi, bana dönecekler ve "ne yaman bir çelişki içindesin" diyeceklerdir. Hiç özgürlükten yana olan bir insan; inancının gereği kabul ettiği kıyafetle üniversiteye gidip eğitim almak isteyenlere karşı çıkar mı? Evet çıkar. Çıkmalıdır.



Türban kadının özgür iradesini elinden alıp ona şu dayatmayı yapıyor: Sen bir genç kızsan, başını özel bir şekilde bağlarsan ancak dışan çıkabilirsin, erkekler arasına karışabilirsin, erkeğin gittiği okula gidebilir. Onun girdiği işe girebilirsin. Türban, özgürlük vermiyor. Türban, tersine, esir alıyor. İnanç vesayeti koyuyor. Türbana "Allah'ın emri" dediğiniz zaman bu en büyük baskıdır. Hiçbir kadın, genç kız "ben de erkekler gibi başı açık gezeceğim. . . Bu neden Allah'ın emri olsun. . . İnsana akıl veren Allah, saçını şöyle örteceksin, böyle örteceksin diye niçin emir koysun. . ." diye düşünemez. Düşüncesi zincire vurulur. Vesayet özgürlüğü yok eder. Kadını, erkek karşısında "eşit doğmadın, eşit olamazsın" düzeyine indirmektir. Ha kadının eline kelepçe! Ha kafasına türban!


Özgürlükten yanaysak. Türbana razı olamayız. Türbana evet dersek: kadını esir ederek yaşama yolunu seçen bencil erkek hegemonyasına dalkavukluk etmiş oluruz. Özgürlükten yanayım. Bunun için türbana karşıyım. Benim bir kızım bir oğlum var. Kızımı, oğlumla eşit görürüm. Kızımı, erkekten eksik saymam.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder