14 Ekim 2010 Perşembe

YARGI YAZILARI

Cumhuriyet 13.10.2010

Kadir Özbek, kavganın asıl nedenini hükümetin yargıyı tasfiye çabası olarak nitelendirdi


‘Düşen uçağın pilotlarıydık’

© İstifadan başka bir yol kalmadığını vurgulayan eski HSYK Başkanvekili Özbek, yargı ile hükümet arasında süren kavgayı “Oluşturulması gereken sisteme uymayan yargının yeniden şekillendirilmesi” olarak tanımladı.

İLHAN TAŞCI

ANKARA - Eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, yürüttükleri mücadeleyi “Nasıl ki bir pilot düşmekte olan uçağı kurtarabilmek için azami gayreti sarf edecekse, yapması gereken her şeyi yapacaksa ben ve arkadaşlarımda onu yapmaya çalıştık” sözleriyle aktardı. Gelinen noktada istifadan başka bir yol kalmadığını vurgulayan Özbek, yargı ile hükümet arasında süren kavgayı “Büyük bir projenin ve sistem değişikliğinin bir parçasıydı. Oluşturulması gereken sisteme uymayan yargının yeniden şekillendirilmesi” olarak tanımladı.

6 üyeyle birlikte istifa eden HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, hem Adalet Bakanlığı’nın hem de Başbakan’ın kendilerine yönelik açıklamalarını gazetemize değerlendirdi.

Özbek, Adalet Bakanlığı’nın istifalarını Yargıtay ve Danıştay’da gelecek beklentilerine bağlamasına ilişkin olarak, “Hoş olmayan bir değerlendirme. Çünkü Yargıtay ve Danıştay Genel Kurulları’nca ardından da Cumhurbaşkanı tarafından seçilerek gelmiş, onlarca yıl yargısal deneyimi olan kişilerin burayı bir basamak gibi kullandıklarını söylemek son derece haksız bir değerlendirme” dedi.

‘Başka noktalara çekilmesin’

Toplu istifanın tepki gibi değerlendirilmesi ve başka noktalara çekilmesinin yanlış olacağını kaydeden Özbek, “Özellikle ikisi dışında, 5 üyenin görev süresinin dolmasına 2 yıldan fazla zaman var. Bu durumun göz ardı edilmesi o arkadaşlarımıza karşı haksızlıktır” diye konuştu.

Kendilerinin yargı bağımsızlığı adına yürüttükleri mücadele sürecindeki birtakım değerlendirme ve girişimlerini hiçbir zaman kişisel beklentiler açısından yapmadıklarının altını çizen Özbek, “Altını çizerek söylüyorum, bu vaziyette herkes bulunduğu mevkide üzerine düşenin azamisini yapmak zorundadır. Bulunduğum nokta itibarıyla nasıl bir pilot düşmekte olan uçağı kurtarabilmek için azami gayreti sarf edecekse, yapması gereken her şeyi yapacaksa ben ve arkadaşlarım da onu yapmaya çalıştık. Çünkü kurtarılması gereken bir yargı sistemi ve hâkim bağımsızlığı vardı. Onu sağlamaya çalıştık” dedi.

‘Yargı büyük sıkıntıların eşiğinde’

“İstifa etmeyip mücadeleyi sürdürmeleri” gerektiği yönündeki eleştirilere de değinen Özbek, “HSYK taslağını alıp bakarsanız daha önce de söylediğim gibi anayasa taslağında da birtakım bağlantılar var demiştim. Burada o irtibat noktaları biraz daha açığa çıkıyor. O gözle bakarsanız bu sonuçtan başka başka bir yere varamazsınız. Yürütmenin denetimi, etkisi altına girmiş olan bir yargı elbetteki büyük sıkıntıların eşiğindedir” değerlendirmesini yaptı.

İstifa tarihiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, şunları söyledi:“17 Ağustos’ta neden istifa etmediler deniyor. Bizim tamamlamamız gereken ve bakanlığın zorunlu olarak önümüze getirmesi gereken işler vardı. Örneğin acil yetkilendirme gibi. Bunu bakanlığın kendi başına yönetmesi yasal olarak mümkün değil. Kararname çalışması sırasında görüşmesi tamamlanmış ama karara bağlanmamış hâkim ve savcı atamalarının tamamlanması gerekiyordu. Bunları beklemek zorundaydık. Daha da ötesi referandum öncesi ya da sonrası istifa edecek olsak bu seferde ‘halka karşı eylem’diye propaganda yapacaklardı.”

Sistemin kavgası

Yargı ile hükümet arasında aylarca süren “kavganın gerçek” nedenine ilişkin ise Kadir Özbek, “Bu büyük bir projenin ve sistem değişikliğinin bir parçasıydı. Oluşturulması gereken sisteme uymayan birtakım yerler vardı. Bunların değiştirilmesi ve yeni oluşumların gündeme gelmesi gerekiyordu. Bunların en önemlilerinden biri de yargıydı. Aslında yargı ile yürütme arasındaki uyumsuzluk zaman zaman yürütme tarafından gizlenmeden açık açık ifade edildi. Kimi zaman öyle noktalara getirildi ki yargı yuhalatıldı. Sistem değişikliği nedeniyle yargıya yönelik saldırı noktalarına geldi. Buna karşı da ayakta kalmak, bir hâkim titizliğinde karşı koymak gerekiyordu. Biz bunu yapmaya çalıştık.”

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder