29 Eylül 2017 Cuma

Fetullah'ın Arşivcisi Anlattı: Gülen Gizli Mesajlarını Böyle Veriyor!



Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bazı MHP'li milletvekillerine yönelik "Kaset kumpası"na ilişkin hazırlanan iddianame tamamlandı. 171 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede "kaset kumpası"nın nasıl kurulduğunun yanı sıra FETÖ'nün gizli haberleşme taktiklerine ilişkin de önemli bilgilere yer verildi. 30 yıl boyunca FETÖ'nün içinde bulunan, Gülen'in vaazlarını deşifre ederek örgüte yayan ve Altunizade FEM dersanesinde kaset arşivi oluşturan Hasan Polat'ın çarpıcı itirafları iddianameye girdi.

ESKİ TAKTİK: RÛBERÛ

"Fetullah Gülen'in, örgüt mesuplarına, en güvenli ve eskiden beri kullanılan "rûberû" denilen yüz yüze görüşerek talimatlar verdiği gibi Samanyolu Televizyonundan yayınlanan dizilerle, gazete ve dergilerle yayınlanan yazıları ya da internettte yayınlanan konuşmaları ile de bu talimatları vermektedir" denilen iddianamede, örgüt terminolojisi ile yıllarca yetiştirilen yetkin örgüt mensuplarının Fetullah Gülen'in yazılarında ve konuşmalarında yer alan örgütsel talimat şeklindeki sübliminal mesajları kolayca anladığını ve ilgili örgüt birimine ilettikleri belirtildi.

FETULLAH ARŞİVCİSİNİN İTİRAFLARI

Tanık Hasan Polat'ın, örgüt içerindeki görevi nedeniyle Gülen'in verdiği sübliminal mesajları iyi bildiği ifade edilen iddianamede, Polat'ın 17 Ocak 2017'de verdiği ifade şöyle yer aldı:

"15 Temmuz'dan önce ve örgütün medya organları kapandığı tarihe kadar Gülen’in mesajları Samanyolu TV'de diziler, gazete ve Aksiyon dergileri gibi medya organlarında köşe yazıları veya yazı dizileri tarzında işlenerek toplumsal algı oluşturulmuştur. Örgütün operasyonel birimleri oluşturmak ve yönetmek istedikleri bir süreci Gülen'den aldıkları talimat doğrultusunda fikir alt yapısını oluştururlar. Sonra Ergenekon-Tevhidi Selam- MİT TIR'ları ve kaset davalarında olduğu gibi örgütün bütün birimleri devreye girerek kendi alanlarında çalışmalar yaparlar. Emniyet birimleri delil toplar, yargı birimleri dava açar, medya organları diziler, yazılar ve kendilerinden olmayan köşe yazarları da dahil algı operasyonu yaparlar. Toplum nezdinde iyice kanaat oluşturduktan sonra da operasyonlara girişirler.

İşte bütün bu çalışmaların üzerine örgüt tabanına yönelik mesajlar Gülen’in sohbetlerindeki sübliminal mesajlar ile gelir. STV'de Kollama dizisinde Karanlık Kurul'da alınan kararlar işlenirken aynı hafta gülen haftalık sohbetinde Karanlık Kurullar kelimesini kullanır. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde olduğu gibi Ekmeleddin İhsanoğlu'nu desteklemek amacıyla söylemlerinde 'İman-ı Ekmel, İhlas-ı Ekmel, İslam-ı Ekmel' diyerek Ekmel kelimesi ile kimi desteklediğini ve tabanın kimi desteklemesi gerektiği mesajını verir.

TÜRKİYE YAPILANAMSI UYUYAN HÜCRE MODUNA GEÇTİ

15 Temmuz'dan sonra örgütün yurt dışı yapılanması ve haber ağı aynı şekilde çalışmaya devam etmiş, yurt içi mesajlar ancak haftalık sohbetler ile verilebilmiştir. Türkiye yapılanmasındaki bütün kıdemler ve konumlar iptal edilmiş ve Türkiye yapılanması uyuyan hücre moduna geçmiştir.

Bu mesajların çözümlenmesi konusunda İslami Literatürün (Kuranı Kerim, Hadisler ve Risalei Nur ) çok iyi bilinmesi gerekir. Çünkü sosyal müçtehid seviyesinde bilgiye sahip olan Fetullah Gülen mesajlarını tamamen dini terminoloji üzerinden vermektedir. Örgüt terminolojisi ile yıllarca yetiştirilen örgüt mensupları verilen sübliminal mesajları kolayca anlamakta ve hayata geçirebilmektedir. Şu anda ABD'de Pensilvanya'da her hafta Gülen'in yapmış olduğu sohbetlerde vermiş olduğu mesajları çözümleyebilecek uzman seviyesinde birkaç isim vardır. Bu kişiler: Ahmet Keleş, Selim Çoraklı, Latif Erdoğan gibi isimlerdir. Bu mesajları örgüt yapılanması içerisinde bölge imamı, bölge talebe sorumlusu ve onların üzerinde görev yapan birim sorumluları rahatlıkla çözebilirler. Fetullah Gülen’in 17-25 Aralık sürecinden sonra mesajlarını öncelikli olarak 'İrşat ekibi' denilen eski imamlardan altmış yaş civarında yüz kişiye yakın insanla şifahi olarak dünya geneline ulaştırmaktadır. Birim sorumlularına il ve ülke sorumlularına ulaşan bu mesajlar her ülkenin kendi şartları doğrultusunda yorumlanarak kendi tabanına indirilmektedir. 15 Temmuz'a kadar Türkiye yapılanmasına da bu şekilde iletilen mesajlar darbe sonrası tamamen kesilmiş Türkiye'deki yapı uyuyan hücreler haline dönüşmüştür.

KİŞİLERİN KODLARI

Gülen’in 21 Temmuz 2016 tarihinde başlayıp darbe sonrası her hafta bir kere yaptığı sohbetlerde verilen sübliminal mesajlar ise talimattan daha ziyade tabanı bir arada tutabilmek, tutuklanan örgüt mensuplarına bazen moral vererek bazen de tehdit ederek çözülmelerini engellemek hedefine yöneliktedir.... Genel anlamda Gülen bu mesajlarda kendisini peygamberle, cemaati sahabeler ile özdeşleştirerek hem cemaatin kendisine olan bağlığını devam ettirmek ister hem de cemaatle uğraşan devlet yetkililerinin sahabe ile uğraşan Ebu Cehil'ler olduğunun mesajını vermiş olur. 

Sohbetlerde sıkça geçen yalı, villa, saray, filo, makam arzusu, istikbal sevdası, alkışlanma arzusu gibi terimler ve Firavun, Nemrut, Yezit, Saddam, Kaddafi, Hitler, Romler, Führer gibi kavramların tamamını Recep Tayyip Erdoğan için kullanır. 

'Mezopotamya' halkları derken Kürtleri, 'Kapadokya sakinleri' derken askerleri, 'beyindeki nöronların uyandırılması' derken uyuyan hücreleri, 'fedailer', 'adanmış ruhlar', 'dava adamları' derken de kendisine bağlı olanları kasteder. 

Türkiye ve Dünyadaki siyasal gelişmeleri olmuş olayları veya bazen de olmasını bekledikleri süreçleri sübliminal mesajlar şeklinde dini motifler üzerinden sohbetlerinde anlatır. Sohbetlerin yüzde sekseni dini sohbetler tarzında olup ana mesajlar genelde yüzde yirmi içerisindedir. Mesela bir sohbette 'topal arkadaş' derken örgüt tabanının tanıdığı bir ayağı topal olan Latif Erdoğan’ı kast eder. Mesela 'bir villaya satılan adam' derken Ahmet Taşgetiren’i, 'paraya makama satılan adam' derken Hüseyin Gülerce’yi, 'zayıf fıtratlar' ve 'kalleşler' derken de itirafçıları kast eder."

aydınlık/29.09.2017

2002 yılında FETÖ ile ilişkisini kestiğini belirten Hasan Polat, TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda da açıklamalarda bulunmuştu.