Gazi, İsmet Paşa ile beraber Dumlupınar’da
30 Ağustos emperyalistlerin zulüm kılıcının kırıldığı gündür. Zaferin mimarı, adlı adınca söyleyelim: tüm mazlumların önderi ve Türk milletinin öz evladı Atatürk’tür.
Tescilli HDP/PKK yalakalarının bile 30 Ağustos’u kutlaması iyiye işarettir, kızmayın.
Çünkü bu ülkede Atatürk’ten başka sığınacak liman yok. Bakın sadece PKK yancıları değil, azıcık akıl izan sahibi islamcılar bile Atatürk’e dönüyor.
Çünkü Ortadoğu’da hürriyet ve bağımsızlığın kutbu Atatürk’tür, kabul edeceksiniz.
İslamcılarla yan yana yürüyenler laikliği, HDP’nin yancıları milliyetçiliği kabul edecek. Nefes almanın, onurlu bir hayat yaşamanın başka bir yolu olmadığını hepsi tek tek görecek.
Evet, sakın kızmayın, sağdan soldan vatansızların, kozmopolitlerin Atatürk’ü anmaya mecbur kalması olumlu bir gelişmedir.
Şimdi bir adım daha atacaklar, öğreteceğiz:
İlk dersiniz bu olsun: 30 Ağustos cinlere perilere karşı kazanılmamıştır. Zaferi kazanan da ruhlar veya imajlar değildir. Hele hele öyle tuhaf bir romantizmle paylaştığınız “rakı içen Atatürk fotoğrafları” hiç değildir. İşgalci de bellidir onu yenen de.
Yenenin kim olduğunu söyledik, tekrar edelim: Türk milletinin öz evladı Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında tüm Türk milletidir.
İşgalciler ise başta Yunan olmak üzere İngiliz, Fransız, İtalyan ordularıdır. ABD desteklidir. Yani yenilen tarihin son Haçlı Seferidir. Ama bir dakika, işgalcilerin safında çok tanıdık başka birileri de vardır: yerli Rum, islamcı, Kürtçü ve tefeci bezirgan işbirlikçiler. Evet, bunları öğreneceksiniz, mecbursunuz.
Yunan işgal birlikleri Basmane’den geçerken şu marşı söylüyordu:
Mafton to Konstantino
Mafto to vasiya
Na vyoksume to turko
Sti kokini miya
Ne demek biliyor musunuz?:
Bu Konstantinos ile
Bu kralla
Türk’ü kovacağız
Kızıl Elma’ya
Demek ki işgalin amacı belliymiş, öğreneceksiniz.
Tüm Ege’de işgalin izleri hala dipdiridir. Yunanın ve yerli Rumların yaptığı zulüm hesaba gelmez. “Yunan mezalimi” denir, öğreneceksiniz.
Rumlar üç yıl İzmir’de sokak köpeklerini “elado Kemal” (gel Kemal) diye çağırdılar. Atatürk’ü seviyorsunuz ya şimdi, bunu da bileceksiniz.
Hülasa, her tecavüzün bir faili vardır. Bunun faili de emperyalist işgal orduları ve yerli işbirlikçileridir. Tıpkı bugünkü gibi!
Ve her tecavüzün bir amacı vardır. İşgalin amacı Türkleri orta asyaya geri sürmekti. Bugünkü “ekolojik moderniteci” çakalların hayali gibi.
Son dersinizi de şöyle özetleyelim: Atatürk önderliğindeki Türk ordusu, Türklerin yok edilmesi hayalini yıktı. Atatürk demeye başladınız ya işte, korkmayın Türk de deyin :)
Deli Gaffar’ın Notları
31.08.2017
