4 Haziran 2014 Çarşamba

27 Mayıs 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi ve Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Uygulanan Dış Politika'ya Örnekler 2


27.05.1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin birinci sahifesinin manşeti “Atatürkün Balkan İtilafına Verdiği Ehemmiyet” başlığını taşıyor. Habere göre; Başbakan İsmet İnönü’nün Yunanistan ziyareti’nde şerefine verilen Büyük Britanya Oteli’ndeki ziyafet esnasında Atatürk, İsmet İnönü’yü telefonla arıyor ve şu mesajı veriyor:
“ Bu anda samimi kardeş ve müteffik muhitte bulunduğunuzu istihbar ettim. Bu kadar kıymetli dostlarla ve ayrılmaz müttefik millet mümessillerile geçirmekte olduğunuz gecenin ne kadar gıptacısı olduğumu anlatamam. Gönlümü dolduran dostluk ve arkadaşlık duygularını olduğu gibi oradaki kardeşlere söylemenizi ricadan başka söz bulamıyorum. Size ve dostlarımıza selamlar.”

Verilen mesajda iki unsur dikkati çekiyor. Birincisi; dış politayla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasındaki işbirliği..İkincisi; mesajın dostluk ve kardeşliği vurgulayan içeriği..
Habere göre, Atatürk ikinci kez telefon ederek şu mesajı veriyor:

“Balkan müttefik devletlerinin Balkanlardaki hududları bir tek hududdur. Bu hududa göz dikenler güneşin yakıcı şuaile karşılaşır. Bundan hazer etmeği tavsiye ederim. Bu noktaya itina olundukça Balkanlarda dostluk şamil manasını kazanır. Balkan ittifakının insani ve medeni hedefi de budur.”
Aralarındaki sınırların kalkmış olduğu bir “Balkan Devletleri Birliği”nden söz ediyor Atatürk ve böyle bir ittifakın “insani ve medeni” amacının da bu olduğunu ifade ediyor.

Atatürk’ün telefonla ilettiği bu mesajlar üzerine, Yunan Başbakanı METAKSAS kendisine şu telgrafı çekiyor:
“Reisicumhurun mesajı, burada bulunanlara yüksek sesle okunmuştur. Burada hazır bulunan Elen Ordusu, donanması ve hava kuvvetleri mümessilleri, Türkiye Reisicumhurunun, Elen hissiyatına ve Elen milletinin kardeş millet hakkında duyduğu derin ve bozulmaz dostluğa tam surette tekabül eden bu sözleri karşısında duydukları büyük sevinci ve şevk ve heyecanı arz ederler.

Balkan devletleri sınırlarının bir tek hudud teşkil ettiği hakkındaki beyanatınızla, Balkan Antantını kurmak için işbirliği yaptığımız seneler içindeki bütün gayretlerimizin temelini teşkil eden bir hakikate vücud vermiş bulunuyorsunuz. Bu, o derece mes’ud ve o derece hakikat dolu bir ifadedir ki, memleketlerimizde bunu ta kalbinde hissetmiyen hiçbir kimse yoktur.”
Yunanistan Başbakanı cevaben, Atatürk’ün mesajının ortamda bulunanlarda yarattığı sevinç ve heyecandan, “bir tek hudud” beyanatının bir hakikat olduğundan ve bunu “ ta kalbinde hissetmeyen hiçbir kimsenin olmadığı”ndan söz ediyor. Net bir şekilde görülüyor ki; Atatürk’e karşı, kısa bir önce savaş halinde olduğumuz bir ülkede sevgi ve saygı söz konusu ve düşüncelerine büyük bir önem veriliyor.

Yunan Başbakanı’nın telgrafına karşılık Atatürk şu yanıtı veriyor:
“Bahtiyarım, hududlarımız böyledir ve onları müdafaa edecek kuvvetlerin bir tek ve birbirinden ayrılmaz olduğunu söylemekte insani ve askeri büyük bir sevinç duyduğumu size bildiririm.”

Buna karşılık olarak da, Yunanistan Başbakanı telefonla Atatürk’e: “Kelimenin bütün manasile ebedi müttefikiz.” diyor.
Sanırım daha fazla yoruma gerek yok. Şimdikilerle olan “çap farkı” ortada…

Aynı tarihli gazetede, “küçük bir yer tutan” diğer bir haber aslında “büyük” bir haber:

“MİLLETLER CEMİYETİ ASAMBLESİ TOPLANDI

Hariciye Vekilimiz (Tevfik Rüştü Aras) Asambleye reis seçildi.”

Ne diyelim ?