IŞİD'in Musul'u işgalinin ABD, AKP ve Barzani'yle ilişkili olduğunu belirten yazılar yazdık. Musul işgali şu koşullarda yaşanmıştı:
Irak'ın kuzeyinde 9 ay önce seçim olmuş, ancak henüz hükümet kurulamamıştı. Irak'ta 45 gün önce seçim olmuş, Başbakan Nuri el Maliki güçlenmiş ama henüz hükümet kurulamamıştı. Erdoğan ile Barzani, Maliki'ye karşı 50 yıllık "petrol kaçakçılığı" anlaşması yapmış ve bunu yasadışı yöntemlerle uygulamaya çalışıyordu. ABD, istemediği ama mecbur kaldığı Maliki'yi hizaya sokmak, burnunu sürtmek istiyordu.
Ve IŞİD'in Musul işgali geldi...
MALİKİ DÜŞMANLIĞINDA ORTAKLIK
İşgalle birlikte tüm aktörler, operasyonel kuvvetler, ABD'nin "taşeronlar koalisyonu" Irak Başbakanı Nuri el Maliki'yi hedef almaya başladı:
IŞİD Musul'u rahatça alsın diye güvenlik kuvvetlerine "Müdahale etmeyin" emri verdiler, IŞİD'in işgaline "devrim" dediler... Ama Maliki'yi mezhepçilikle suçladılar, Irak'ın iyi yönetilmediğini savundular, fırsattan yararlanıp Kerkük'ü işgal ettiler vs.
Hatta son olarak ABD Kongresi'nde, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, ancak Maliki'nin istifası halinde Irak'a yardım edilebileceğinde uzlaştılar!
Kaldı ki Los Angeles Times'ta yazdı: ABD Büyükelçisi Robert S. Beecroft ile Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkililerinden Brett McGurk, Maliki karşıtlarından Ahmet Çelebi ve Usame Nuceyfi ile görüştü. Yine Foxnews, Beyaz Saray yetkililerinin Maliki'yi istifa ettirmek için baskı yaptığını haber yaptı.
'ULUSAL GÜÇLER İTTİFAKI' ÇALIŞMASI
Gelin en iyisi ne anlatmak istediğimizi ortaya koyan bir haberi, daha doğrusu belgeyi inceleyelim.
IŞİD'in Musul'u işgalinden 15 gün önce, Irak El Kanun haber sitesi çok önemli bir operasyonu deşifre etti: Nuri el Maliki'nin yeniden başbakan seçilmesini önlemek için Erbil, Amman ve İstanbul'daki otellerde bazı gizli toplantılar yapılıyordu.
İlginçtir, tam da o günlerde Barzani, Maliki'nin yeniden başbakan olması halinde Irak'tan ayrılacakları tehdidini savuruyordu.
El Kanun'a göre Maliki'yi devirmeye çalışan bir lobi, Meclis'te "ulusal güçler ittifakı" adı altında muhalefeti birleştirmeye çalışıyordu.
Yine ilginçtir, benzer faaliyet daha önceki seçimde de yapılmış, hatta Ahmet Davutoğlu'nun da itiraf ettiği gibi Maliki karşıtı liste bizzat onun evinde düzenlenmişti!
Neyse, konuyu dağıtmayalım ve El Kanun'un haberine devam edelim.
MALİKİ KARŞITLARININ 4 HEDEFİ
Habere göre Maliki'yi devirme bloku, "ulusal güçler ittifakı"nın hedeflerini şöyle belirlemişti:
1) "Genel af yasası çıkarılması, BAAS'çıların temizlenmesi yasasının kaldırılması ve Tarık Haşimi ve Ahmed el-Ulvani gibi hakkında yargı kararı bulunan eski yetkililere yeniden görevler verilmesi.
2) "Kerkük'ün ve tartışmalı bölgelerin Kürdistan Bölgesi'ne bağlanması. Petrol kaçakçılığının sürdürülebilmesi için Irak merkezi hükümetinin, Kürdistan Bölgesi karşısında zayıf konumda tutulması.
3) "Birinci derecede Türkiye'nin lehine olacak şekilde Irak'taki ekonominin ve siyasetin kırılgan bir yapıda tutulması.
4) "Katar ve Suudi Arabistan'ın isteği doğrultusunda Irak'taki demografik gerçekliğe aykırı bir şekilde azınlıkların siyasi konumunun güçlendirilmesi." (YDH, 28 Mayıs 2014)
AKP'NİN ELİNDEKİ REHİNELER
IŞİD'in Musul'u işgal etmesinden sonra gelişen olaylarla, "Erbil, Amman ve İstanbul'da yapılan Maliki'yi devrime toplantılarının" hedefleri arasındaki benzerlikler ne kadar çarpıcı, değil mi?
Kerkük işgal edildi, kaçak petrol İsrail'e satıldı, Haşimi ortaya çıktı, Batı'da Irak'ın bölünmesi konuşuluyor vs.
Bağdat'ın somut istihbaratına dayanan El Kanun'un haberi ortaya koymaktadır ki, Musul işgalinin arkasında gerçekte ABD ve taşeronları var.
AKP'nin Suriye'de IŞİD'e verdiği destek ve Erdoğan'ın Barzani'yle petrol kaçakçılığı ortaklığı, Musul işgalindeki sorumluluğunun kanıtlarıdır.
Bu durumda IŞİD'in elindeki 95 yurttaşımız da gerçekte IŞİD'in değil, AKP'nin elinde rehindir!
AYDINLIK / Pazar, 22 Haziran 2014