19 Haziran 2014 Perşembe

CHP- MHP’nin cumhurbaşkanı adayına neden soruşturma açıldı

 
CHP İstanbul Milletvekili- İstanbul Üniversitesi eski Rektör Yardımcısı Fatma Nur Serter; CHP ve MHP’nin “çatı adayı” Ekmeleddin İhsanoğlu’nun İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü Başkanlığı döneminde yaşadıklarını Odatv’ye anlattı.
 
F.Nur Serter; Rektör Yardımcılığı döneminde İhsanoğlu’nun ne zaman, nerede, nasıl profesör olduğuna yönelik kendisine yöneltilen sorulara cevap verebilmek için küçük bir inceleme yaptığını ve dosyasında bulamadığını belirterek “Bunun üzerine YÖK’e soruldu. Ve YÖK’ten de bir cevap gelemedi. Açıkçası onun dışında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun özgeçmişiyle ilgili veya yaşamının aşamalarıyla ilgili telaşa kapılıp bir araştırma yapmadım” dedi.
 
SERTER: BÖLÜMÜN KAPATILMASI SİYASAL BİR OLAY GİBİ GÖSTERİLDİ
Rektör Yardımcılığı döneminde Ekmeleddin İhsanoğlu’yla yaşadıkları sorunların tamamen idari olduğunu vurgulayan CHP milletvekili Nur Serter, “Bugün Taha Akyol yalan yanlış bazı şeyler yazdı. Karıştırmış herhalde kafasında. İki olay olmuştur. Bir tanesi Ekmeleddin İhsanoğlu’nun görevli olduğu bilim tarihi bölümünün kapatılması olayı. Bu olay tamamıyla İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün dışında cereyan etmiş bir olaydır. YÖK Başkanı Kemal Gürüz, üniversitelerin bölümlerinin yeniden gözden geçirilmesi sürecinde bir çalışma yaparken bu bölümün sadece İstanbul Üniversitesi’nde olduğunu görüp bu konuda bir inceleme yaptırdı. Bütün bölümlerin incelenmesi için YÖK uzmanlar görevlendirdi, geldiler. Bu bölümün bir karşılığının olmadığını, buradan mezun olan öğrencilerin kendilerine iş bulabilmek konusunda çok ciddi sorun yaşadıkları gibi bir takım somut gerekçeler ortaya konuldu ve tamamıyla bizim dışımızda, bu bölümler üzerinde bir düzenleme yaparken bu bölümü kapadı. Fakat bu bölümün kapatılması sanki büyük bir siyasal olaymış gibi takdim edildi, gazetelere servis edildi. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü hedef gösterildi. Ve ciddi sıkıntılı günler yaşandı” ifadelerini kullandı.
 
SORUŞTURMA DEVAM EDERKEN İSTİFA ETTİ
F.Nur Serter; bu duruma paralel olarak başka bir olayın daha cereyan ettiğini aslında ikisinin de birbiriyle bağlantılı olduğunu belirterek “Zamanlama olarak hatırlayamıyorum. Hangisi önceydi hangisi sonraydı… Bize kendi bölümünden yapılan bir ihbarla derslere, bölüme hiç gelmediği, sürekli yurt dışında olunduğuna ilişkin bir iddia ortaya atıldı. Üniversite yönetimi de doğal olarak böyle bir iddia ortaya atıldığı zaman bunu soruşturur, soruşturmak görevidir. Bununla ilgili bir soruşturma başlatıldı. Ve gerçekten hiçbir izin talep etmeksizin yılın neredeyse 3’te 2’sini farklı görevler nedeniyle yurtdışına giderek geçirdiği ortaya çıktı. Bütün bunları izin alarak da yapabilirdi ama izin alınmadan yapıldığı ortaya çıktı. Soruşturma daha devam ediyordu; onun üzerine Ekmeleddin Bey istifa edip üniversiteden ayrıldı” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter; İhsanoğlu’nun izin almadan yurtdışına çıkmış olmasının belgelenmiş olduğunu vurgulayarak “Bunun savunmasını yaptı mı yapmadı mı hatırlamıyorum. Çünkü ben soruşturma ekibinde değildim. Ama bunun öğretim üyeleri disiplin yönetmeliğine göre ciddi bir suç karşılığı var. O arada istifa etti, ayrıldı. İkinci olay da bölümünün kapatılmasının kendisi tarafından siyaseten kullanılmış olmasıdır. Bunun dışında bir olay kendisiyle yaşamadık” ifadelerini kullandı.
 
PROFESÖRLÜĞÜ İLE İLGİLİ SOMUT BİLGİ YOK
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “profesörlük” unvanıyla ilgili iddialarla ilgili ise Nur Serter şunları söyledi:
 
“Demirtaş Ceyhun bir yazı yazmıştı. Aramızda böyle bir konuşma geçti onu sordu, bilgi edinmek istedi. Ben de baktım profesörlüğe yükseltilmesiyle ilgili dosyasında herhangi bir somut bilgi olmadığı cevabını kendisine verdim. O da basında yer aldı. Üniversitede doğal olarak öğretim üyelerinin dosyalarının tamam olmalarını istiyoruz. YÖK’e yazdık ama YÖK’ten bir cevap gelmedi. O arada da bizim görevimiz sona erdi. Bir de öyle bir olay var. Yani ben bunu profesör olmamıştır, şaibelidir falan diye söylemiyorum. Sadece olan olayları olduğu biçimde anlatıyorum. Bütün ilişkimiz budur. Ama sürekli olarak İstanbul Üniversitesi yönetimini şikayet ettiğini ve basınla temas ettiğini, bizi hedef gösterdiği günleri de yaşadık. Hakkımızda aleyhte yazılar çıkarıldı. Ama kendisine siyasi ideolojisi, dünya görüşü nedeniyle yaptığımız bir şey yoktu. İdari bir konuydu. Ama o bu idari konuyu siyaseten kullanmayı tercih etti”.
 
Odatv.com / 17.06.2014