22 Aralık 2016 Perşembe

ABD ve Avrupa Sona Doğru



ABD ve Batının dünyayı getirdiği nokta tam bir kargaşa, kaos ve sömürü düzeni. Hâkimiyetlerini ve refahlarını devam ettirmek için dünyayı kan gölü haline çevirdiler. Dinden, etnisiteye,  mezhep kavgasından toplumları ayrıştıracak algı operasyonlarına kadar her türlü çirkefi kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar. Dünyayı demokrasi diyerek, adalet diyerek, bir takım normlar vazederek kandırdılar. Her şey kendileri içindi. 

Asya’da, Afrika’da, Avrupa’da ve Amerika’da on milyonlarca insanın ölümüne sebep oldular. Kendi medeniyetlerini dayatmak için insanlığın en kadim medeniyetleri yaşayanları ile birlikte yok ettiler. Kadim toplumların hazinelerini Avrupa’ya taşıdılar. Bunların zenginliklerine el koydular.

İnsanların emeklerini sömürdüler. Elleri kanlıydı, zenginlikleri, medeniyetleri kanlıydı. Az gelişmiş ya da sömürge yaptıkları ülkelere sistem vazettiler, kendi sistemlerini zorla, silahla, savaşla, tehditle dayattılar. Ancak 2000’li yıllara geldiğimizde doğu toplumlarının uyandığını gördük. Artık hiç kimse (tabii ABD ve Batının ülkelerdeki işbirlikçileri değil) bu yalanlara, propagandaya, algı operasyonlarına kanmamaya başladı. Bu sefer güç kullanarak, ülkeleri bölmeye, toplumları karşıya getirerek çatıştırmaya, savaştırmaya karar verdiler. Sadece insanlara, terör örgütlerine silah, mühimmat, patlayıcı vererek, istihbarat, eğitim desteği, mali destek ve danışmanlık hizmeti sağlayarak hâkimiyetlerini devam ettirecek düzeni başka bir şekilde sürdürmeye çalışıyorlar. 

Ne yaparlarsa yapsınlar her şey nafile. Artık ABD ve Batının sonu gelmiştir. Bundan sonra uyguladıkları veya uygulayacakları stratejilerin bu sonu durdurmaya gücü yetmeyecektir. Ortadoğu’da dağıldılar, bölge ülkelerinin birleşmesi ve iş birliği ile hem kendileri hem de işbirlikçiler arkalarına bakmadan kaçacaklar. Aldıkları tedbirler, uygulayacakları yeni stratejilerle ancak biraz daha masum insanın kanının dökülmesine, insanların yabancı ülkelerde mülteci konumuna düşmelerine, yıkımlara neden olabilirler. Ama onlar için deniz bitmiştir.  

Bölgemizdeki kaos ve savaşlar sonuçta yeni dönemin başlamasının ve bir devrimin işaretleridir. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve hem bölgemiz hem de ülkemiz yeni ufuklara yelken açacaktır. Dünya yeni bir yapılanmaya doğru gidiyor. Bu yapılanmanın Avrasya’dan güç alarak Çin ile birlikte yeni bir dünya düzeninin tesisine yol açmakta olduğu aşikârdır. 

Bölgemiz ve ülkemizde yaratılmak istenen kaos ve tetiklenen savaş ortamı ABD/ Batı ve onların işbirlikçileri olan rejimlerin ve grupların sonunu getirecek ve yeni bir dünya düzeni yaratacak devrimi doğuracaktır. Bu doğumun sancıları şimdiden hissedilmeye başlanmıştır. Dünya’daki mazlum ülkeleri de, bölge ülkeleri de, Türkiye de ABD ve Batının üzerlerine geçirdiği deli gömleğini çıkaracak ve zincirlerinden kurtulacaktır. Bu müjdeli günlerin çok yakın olduğunu söylemeliyim.

İsmail Hakkı PEKİN
Aydınlık/19.12.2016