İsmail Hakkı Pekin 38 yurttaşın şehit olduğu saldırıyı Aydınlık’a değerlendirdi. Saldırının failinin PKK, IŞİD veya başka bir örgüt olmasının çok önemli olmadığını, bu örgütlerin ipinin batılı istihbarat örgütlerinin elinde olduğunu vurguladı.
24 TEMMUZ SONRASI
Pekin, “PKK ile AKP arasında yürütülen açılım sürecinin sona ermesinden sonra TSK PKK’ya karşı büyük bir operasyon başlattı. PKK hendeğe gömüldü. Bu durum ABD ve AB’yi çok rahatsız etti. 24 Temmuz’da PKK’nın hedef alınmasından sonra terör saldırıları arttı. Bazen PKK, bazen IŞİD, bazen başka bir örgüt devreye sokuldu. Ama hepsi aynı hedef için hareket ediyor. ABD ve AB’nin Türkiye’yi PKK ile yeniden masaya oturmaya zorladığı çık açık” dedi.
ABD ve AB’nin değişik şekillerde Türkiye’yi tehdit ettiğini vurgulayan Pekin Türkiye’nin isteklerine uymaması durumunda önüne konulan tehditleri şöyle sıraladı:
“Birincisi ‘Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde kan gövdeyi götürür’ deniyor.
İkincisi, Türkiye’de iç savaş çıkacağı söyleniyor.
Üçüncüsü, batı illerinde istikrarsızlık çıkabileceği ve kamu düzeninin bozulacağı uyarısı yapılıyor.
Dördüncüsü de ekonomik kaos çıkması. Sürekli yapılan bu uyarılar aynı zamanda tehdit. ‘İstediklerimizi yapmazsanız Türkiye’de bunlar olur’ deniyor.
Türkiye’ye bir anayasa yapılması ve Güneydoğu bölgesine özerklik verilmesi için baskı yapmaya çalışıyorlar. Ama bu baskılar sonuç vermeyince terör olayları daha da arttı.”
ABD KONGRESİNİN KARARI TÜRKİYE’YE TEHDİT
İsmail Hakkı Pekin ABD kongresinin Suriye’deki muhaliflere hava savunma silahları verme kararını da şöyle değerlendirdi:
“Kongreden geçen kararın amacı çok açıktır. Bölgede ABD’nin “kara gücü” olan örgüt PKK/PYD’dir. Geçmişte muhaliflere verilen Doçka’ların önemli bir bölümü Türkiye’ye taşındı. O silahlarla helikopterimiz düşürüldü, çok sayıda şehit verdik. ABD kongresinin kararıyla bölgeye gönderilecek hava savunma silahların doğrudan PKK’ya gideceği çok açık. PKK son dönemde gerek yurt içinde gerekse sınır ötesinde hava saldırılarında çok büyük kayıplar verdi. Şimdi alacakları hava savunma silahlarını Türk savaş uçaklarına ve helikopterlerine karşı kullanacaklar.”
KORİDOR DAYATMASI
ABD’nin uzun süredir Suriye’de bir koridor dayatması içinde olduğunu da ifade eden Pekin şu bilgileri verdi:
“ABD Suriye’de Akdeniz’e kadar uzanan bir koridor için hamle yaptı. PKK’nın Suriye kolu PYD ile yapılan bu hamle Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı ile kesildi. Bu ABD’yi sıkıntıya soktu. Koridor için Türkiye’ye her türlü baskı yapılıyor. Ekonomik krizi büyütme ve terör de bunun bir parçası. Şimdi çeşitli formüller masada. Koridor açılsın, bunun güvenliği PKK/PYD’de olsun. Koridorun Türkiye tarafında Suriye sınırları içindeki bir şeridi de Türkiye kontrol etsin gibi öneriler getiriliyor. Türkiye bunu kabule zorlanıyor. Türkiye tehditle ABD planlarına razı olmaya zorlanmaya gayret ediliyor.”
TERÖRÜN 10 HEDEFİ
İsmail Hakkı Pekin terör saldırılarının hedefini de şöyle sıraladı:
- Açılım sürecine dönülmesi, PKK ile yeniden masaya oturulması
- Fırat Kalkanı Harekatı’nın durdurulması ve ABD-İsrail Koridoru’nun açılması
- FETÖ’ye operasyonların engellenmesi, darbecilerin serbest bırakılması
- Rusya, Çin ve İran’la ilişkilerin dondurulması
- Kıbrıs konusunda taviz verilmesi ve Türkiye’nin garantörlüğünün sona erdirilmesi, Türk askerinin adadan çıkması
- Mülteciler konusunda Avrupa’nın isteklerinin yerine getirilmesi.
- Karadeniz’de NATO daimi gücüne izin verilmesi
- Musul operasyonuna Türkiye’nin karışmaması
- Türkiye’nin ŞİÖ üyeliğinden vazgeçirilmesi
- Doların devre dışı bırakılarak, yerel para birimleriyle ticaretin engellenmesi
ASIL FAİL BAŞKA GÜÇLER
24 Temmuz’da TSK’nın PKK operasyonlarına başlamasıyla birlikte ülkenin değişik yerlerinde yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği çok sayıda bombalı terör eylemi gerçekleştirildiğini hatırlatan Pekin, bu eylemlerin arkasında uluslararası büyük istihbarat örgütlerinin parmağı olduğunun çok açık olduğunu bildirdi. Bu eylemlerin istihbarat çevrelerindeki adının “örtülü eylemler” olduğunu belirten Pekin şunları söyledi:
“CIA, MOSSAD gibi istihbarat örgütleri dünyanın birçok ülkesinde benzer eylemler gerçekleştirmişlerdir. Eylemlerin arkasından bazı örgütlerin adı öne çıksa da asıl failin bu istihbarat örgütleri olduğunu herkes bilir. Suriye’de yaşanan patlamaların çoğu da aynıdır. Türkiye’deki çok sayıdaki bombalı saldırıyı da ‘örtülü operasyon’ anlamında değerlendirmek mümkündür.”
Aydınlık /Ankara
12.12.2016