Bonn Uluslararası Silahsızlanma Merkezi’nin (BICC)
2016 Küresel Silahlanma Endeksi'ne (GMI) göre askeri harcamalarda İsrail başı
çekerken Türkiye 20'nci sırada yer alıyor.
Silahlardan arınarak barışı tesis etmek – Bu slogan
yıllarca dillerde dolaşmıştı. Ancak şu sırada anlaşmazlıkların giderek artması
nedeniyle dünyanın birçok bölgesinde yeniden silahlanma eğilimi dikkat çekiyor.
Rusya Kırım Yarımadası’na müdahale ediyor, Ortadoğu’da
çatışmaların sonu gelmiyor, Güney Çin Denizi’nde sular durulmuyor. Uzun yıllar
boyunca savunma harcamalarının eridiği Avrupa bile Ukrayna’daki gelişmeler
nedeniyle tavrını değiştiriyor. Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri askeri
harcamalarını artıyor, NATO bu ülkelere takviye asker konuşlandırma kararı alıyor.
Silahlanmada İsrail ilk sırada
Bonn Uluslararası Silahsızlanma Merkezi'nin (BICC) 2016
Küresel Silahlanma Endeksi (GMI) raporunda
konuya ilişkin ayrıntılar yer alıyor. Silahlanma harcamalarında 152 ülke
listesinde Almanya
100’üncü sırada gelirken İsrail
dünyanın en fazla askeri harcamasını yapan ülke olarak birinci sırayı alıyor. İsrail’in silahlanmada birinci sırada
gelmesinin birçok nedeni arasında zorunlu askerlik hizmeti geliyor. Bu ülkede
askeri görev yapanların sayısı toplam nüfusa oranla çok yüksek düzeyde.
Araştırmada temel alınan kriter
Bonn Uluslararası Silahsızlanma Merkezi silahlanma kriteri olarak sadece ülkelerin silahlanma
harcamalarını baz almıyor. Kriter bu olduğunda ABD 595
milyar dolar harcama ile hâlâ en başta gelen ülke
konumunda. Onu 214
milyar dolar ile Çin izliyor. BICC'ın araştırmasındaki asıl kriteri bir
ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasına
ve örneğin sağlık alanındaki harcamalarına
kıyasla ne kadar silah harcaması yapmış olduğu oluşturuyor.
Bu kriterden yola
çıkıldığında Rusya 91 milyar dolar silahlanma harcamasıyla gerçi ABD’den çok daha az harcama yapmış olarak
görünüyor ama endeksin kriterlerine göre dünya sıralamasında beşinci sırada, ABD ile Çin’in önünde yer alıyor.
İlk
20 arasında Türkiye de var
En çok silahlanma harcaması yapan ülkeler arasında ilk
onda İsrail’den sonra Singapur, Ermenistan, Ürdün, Rusya, Güney Kore, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan, Azerbaycan ve Brunei geliyor. Brunei’yi Kuveyt, Belarus, Umman, Cezayir, Ukrayna, Bahreyn, Suudi Arabistan, Moğolistan, Vietnam ve Türkiye izliyor.
Ortadoğu'daki
durum
Bilim insanları şimdiye kadar silahlanma
harcamalarında en başlarda gelen Suriye’ye ilişkin kesin bilgi veremiyorlar. Ancak raporu
kaleme alanlardan Max M. Mutscher, “Bu ülkenin silahlanma harcamalarının ve
silahlanmasının son derece yüksek olduğundan ve savaş nedeniyle daha da
yükselmiş olduğundan yola çıkılabileceğini” söylüyor.
Ortadoğu‘da İsrail‘in komşularında da
silahlanmada artış göze çarpıyor. Mısır 2013 yılındaki askeri darbe sonrasında 2015’te askeri
harcamalarını 53,6 milyar dolara çıkartarak hissedilir bir artış kaydetti. Suudi Arabistan’ın
silahlanma harcamaları gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 13,7’sine denk
düşüyor. Uzmanlar kriz bölgesi Ortadoğu için bile bu derece
silahlanmanın çok fazla olduğuna işaret ediyorlar.
Ukrayna,
Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri
Kırım Yarımadası’nın Rusya tarafından ilhak edilmesinden sonra Ukrayna’nın silahlanmasının önemli ölçüde
artmış olmasının pek şaşırtmadığı yorumları yapılıyor. Ukrayna’da hem askeri harcamaların hem de
askeri ve yarı askeri (paramiliter) personelin artmış olmasına dikkat
çekiliyor. Bu gelişme sonucunda Ukrayna 2015 yılında 23’üncü sıradayken 2016’da 15’inci
sıraya yükselmiş bulunuyor.
Rusya'nın Ukrayna'daki tavrı nedeniyle birçok
Doğu Avrupa ülkesi de silahlanma sıralamasında tırmanışa geçti. Polonya, Çek Cumhuriyeti
ve Slovakya'nın yanı sıra üç Baltık ülkesi de 2013 ile 2015
yılları arasında askeri harcamasını artırdı.
Litvanya'nın NATO müttefiki Almanya'dan M577
tipi 168 adet zırhlı araç satın almak üzere Almanya ile anlaşma imzaladığı
ajanslara yansıdı. Ukrayna'daki
sonu gelmeyen anlaşmazlıklar nedeniyle kendini güvende hissetmeyen Litvanya Almanya'dan geçen dönemde de çok sayıda
zırhlı araç ve silah satın almıştı.
Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya, Ukrayna'daki gelişmeler nedeniyle NATO'ya
başvurarak, ülkelerinde takviye NATO taburları konuşlandırılmasını talep
etmişlerdi. NATO savunma bakanları 2017'den itibaren bu dört ülkede ek dört
tabur konuşlandırılmasını kararlaştırdı. Bu da yaklaşık 4 bin askere denk
düşüyor.
Batı
Avrupa ülkeleri
Buna karşın birçok Batı Avrupa ülkesinin silahlanma
konusunda sıralamanın epeyce gerisinde kaldığı görülüyor. Almanya (100. sıra), Fransa (60), İngiltere (71), İtalya (81), İspanya (92) gibi ülkelere dair Küresel Silahlanma Endeksi'nde (GMI) az oranda da olsa gerileme
saptanıyor.
Ancak raporu
hazırlayanlar bu eğilimin tersine dönmesini bekliyorlar. Batı Avrupa'da 2016
yılı için silahlanma harcamalarının yüzde 2,7 oranında artış göstereceği tahmin
ediliyor. Almanya örneğin savunma bütçesini 2019 yılına kadar yüzde 6,2
oranında artırmayı planlıyor.
Asya ülkeleri
Asya kıtasında Güney Çin Denizi'ndeki kıta sahanlığına
ilişkin anlaşmazlıklar göz önünde bulundurulduğunda silahlanmada önemli ölçüde
artışın görülmediği saptanıyor. BICC raporunda Çin, Endonezya, Vietnam, Filipinler ve Japonya'nın silah harcamalarının belirli bir düzeyde kaldığı
belirtiliyor.
Afrika'daki durum
Raporu hazırlayan uzmanlar Afrika kıtasındaki
istikrara kavuşamayan Liberya
ve Sierra Leone gibi
bazı eski iç savaş ülkelerinde askeri harcamalar az olsa bile bu durumun bu
ülkelerin sorunu olmadığı anlamına gelmediğine işaret ediyorlar. Öte yandan
yüksek askeri harcamaların da açlıkla mücadeleyi ya da sağlık sistemini
desteklemeye yönelik maddi kaynakları bağladığına dikkat çekiliyor. Örneğin Angola'da 100 bin kişiye sayısal olarak 1
doktor, fakat 48 asker düşüyor.
©
Deutsche Welle Türkçe