Daha önce de yazdım.
Başlığı: “Bir koridor, dört strateji” (2.10.2016) *.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatını özetledim.
***
Dört strateji neydi?
Bir: Türkiye’nin Suriye politikası koridora endeksli.
Ne pahasını olursa olsun önlemek istiyor.
İki: Koridoru önlemenin temel şartı Rusya ile ittifak kurmak.
Moskova’dan başlayarak bölgesel ittifakı inşa etmek.
Üç: ABD ile kesin hesaplaşmadan kaçınmak.
Dört: IŞİD yükünün altına tek başına girmemek.
***
Türkiye, üç konuda başarılı oldu.
Bir: Koridoru kesme harekatı genişledi, derinleşti. El Bab’a dayandı.
İki: Rusya’yla ittifak bölgesel ittifakın önünü açtı.
“Moskova Bildirisi”yle dünyaya ilan edildi.
Sıradaki adım: Suriye ile açık görüşmeler.
Üç: ABD’nin seçim sürecindeki mutad kararsızlığı iyi değerlendirildi.
***
Fakat: Dördüncü stratejide sorun yaşanıyor.
El Bab’ta yürütülen IŞİD harekatından söz ediyorum.
TSK, yaklaşık bir aydır El Bab önünde.
Sahadaki vaziyet şöyle:
Bir: IŞİD’in direnişi ciddi.
İki: TSK’nın kayıpları ciddi.
***
TSK, cephede bir ikilem içinde.
Ya: El Bab’ı almaktan vazgeçecek.
Bu, “TSK’nın zaafı” olarak kayda geçer.
Olumsuz sonuçları olur.
***
Ya da: Yüklenip IŞİD’i El Bab’ta imha edecek.
Fakat yüksek kayıplar verir.
İkisi de Türkiye için zaaf yaratır.
***
Niye böyle oldu?
IŞİD nasıl bu kadar sert direniş gösterebiliyor?
Bilelim: Sıradan bir örgüt değil IŞİD.
Özellikleri var.
BİR: Bölgenin devlet dışı en güçlü silahlı kuvveti.
***
İKİ: Sınır aşan bir örgüt.
Afrika’dan Afganistan’a uzanan coğrafyada faaliyetteler.
***
ÜÇ: Geniş bir sahada hükümranlar.
Musul’dan Rakka’ya uzanan bir alanda.
***
DÖRT: Ölme motivasyonları yüksek.
İslamın “şehitlik” birikimini sonuna kadar kullanıyorlar.
***
BEŞ: Şehir savaşı tecrübeleri yüksek.
Askeri terminolojide “meskun mahal savaşı” deniyor.
Savaş hafızalarına bakıyoruz. Yaygın, çeşitli ve derin.
İki kaynağa dayanıyor.
İlki: Gayri nizami savaş.
Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Sudan, Felluce... Hepsi var.
Diğeri: Düzenli ordu tecrübesi.
Saddam döneminden subayların IŞİD’teki varlığı biliniyor.
***
Evet: TSK’nın El Bab’ta savaştığı kuvvetin dış görünüşü böyle.
ABD stratejileriyle bağlantısı...
Farklı istihbarat örgütlerinin yönlendirici etkisi...
Bölgesel olarak “aç”/”kapa” müdahaleleri...
Bunlara şimdilik girmeyelim.
***
Ve son bir not.
TSK El Bab’ a abandı.
ABD yönlendirdi: Musul harekatında vites boşa alındı.
Böylece: IŞİD, Musul’dan Rakka ve El Bab’a takviye yapabildi.
***
Gelelim: El Bab’ta gerçek “çare”ye.
Türkiye, “kapı”yı nasıl açabilir?
Tabii en az kayıpla.
***
Artık biliyoruz: Her işin başı siyaset.
Siyaset tıkanmışsa silah devreye girer.
Bazen de tersi.
El Bab’ta, IŞİD’in bir büyük askeri açığı varsa tamam.
TSK yüklenir, sonuç alır.
Değilse: Kapıyı siyasetle açmak en düşük maliyetlisi.
***
Sahaya bakalım.
Türkiye’nin yeni müttefikleri kimler?
Cevap: Rusya, İran ve örtülü olarak Suriye.
Buna “bölgesel ittifak” diyelim.
İttifakın birleştiği prensip: Suriye’nin toprak bütünlüğü.
Bizim açımızdan bunun anlamı: Amerikan koridorunun dağıtılması.
***
Bölgesel ittifakın ilk büyük icraatı: Halep.
Siviller tahliye edildi. Silahlı gruplar çıkarıldı.
Halep’ten çıkarılanlar nereye gitti? İdlib’e.
Bütün silahlı gruplar buraya sıkıştı. IŞİD dışındakiler.
Terörist listesine alınan El Nusra dahil.
***
Gündem: Suriye’de genel bir ateşkes ilanı.
Fakat: IŞİD ve El Nusra’yı kapsamayacak.
Başka bazı küçük gruplar da var.
Anlamı: Suriye ordusunun önceliği İdlib.
“Terörist listesi”ndeki gruplara karşı.
***
Türkiye’nin yeni ittifak politikası burada sonuç alabilir.
Yapılacak olan: El Bab harekatıyla İdlib harekatını birleştirmek.
Türkiye’nin büyük kuvvetler yığması da gerekmez.
Atması gereken adımlar belli.
Bir: Suriye ile açık koordinasyona girmek.
Rusya ve İran’ın da desteğiyle harekete geçmek.
***
İki: İdlib’teki silahlı güçleri ikiye ayırmak.
Yerliler için genel af. Yabancılara teslim olma koşullarını yaratmak.
Teslim olmayanlara ise güç kullanmak. Müşterek olarak.
***
Üç: Bölgesel ittifak burada durmaz.
Siyasi ve askeri operasyonlar adım adım genişletilir.
El Bab, Rakka ve Rojava’ya da kapsayacak şekilde.
***
Bölgesel ittifakta kritik ülke Suriye.
Suriye’nin varlığı uluslararası meşruiyet için zorunlu bir şart.
Hem: PKK/PYD’nin direnmesini kırar.
Hem de: ABD’nin müdahale ihtimalini azaltır.
***
Son söz: Bölgesel ittifak zemini zaten oluştu.
Türkiye’ye düşen hızlandırmak.
Doğrudur. Meşrûdur. Sonuç alır.
Rafet BALLI
Aydınlık/28.12.2016
* Rafet BALLI'nın "Bir Koridor, Dört Strateji" başlıklı makalesi için bkz.