Bugünlerde CHP’liler şu soruyu tartışıyorlar: Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak gibi isimleri neden alkışlattı?
İkincisi de: “CHP Genel Başkanı’nın başdanışmanı nasıl olur da FETÖ’den tutuklanabilir?”
Görmek isteyenler için cevap çok açık: Amerikan derin devleti, Ortadoğu’yu elinde tutmak için hazırlattığı Büyük Ortadoğu Projesi’nde diyor ki: “Bir daha 1 Mart 2003 tezkeresindeki gibi sonuçla karşılaşmamak için Türkiye’deki köklü ve güçlü partilerin, ılımlı İslamla kucaklaşmasını sağlayacak çabalar yoğunlaştırılacaktır.” (Kaynak: Muaviye’den Erdoğan’a Din ve Siyaset, s. 255)
BOP belgelerinde Ilımlı İslam’ın siyasal lideri olarak Tayyip Erdoğan, cemaat lideri olarak Fethullah Gülen gösterilmektedir.
BOP’ta hedef nedir?
CHP’yi ve MHP’yi Erdoğan-Gülen çevresinde yeniden örgütlemek!
BOP için model ülke kabul edilen Türkiye’nin laik ve Kemalist yapısını kırıp orayı din fanatizmine teslim olmuş bir Orta Çağ toplumuna çevirmek...
Yine, bölgede bir Kürt devletinin yolunu açmak...
ABD; işte bu planı adım adım devreye sokmuş; köklü ve güçlü muhalefet partileri olan CHP’yi de MHP’yi de AKP’nin yedek lastiği haline getirmiştir.
İŞTE BAZI BELGELER
Amerikan gizli belgeleri Deniz Baykal’ın Amerika tarafından bir engel gibi görüldüğünü ortaya koyuyor. Bu nedenle de onun yerine partililerin uygun bulacağı bir isim arıyorlar.
Ve Kemal Kılıçdaroğlu ismi böylece ortaya çıkıyor.
Peşinden de ünlü kaset kumpası devreye sokuluyor.
Bu yakıcı gerçeği bazı CHP’liler bir türlü anlamak istemiyorlar. Genel Başkan’a midesinden bağlı bu tiplere ilgili iki belgeyi bir daha hatırlatıyorum. Önce şurada ne yazıldığını bir öğrenin:
“APRIL 22, 2008
TURKEY: CHP CONVENTION TO AFFIRM BAYKAL’S
DEATHGRIP ON PARTY
Reference id: 08ANKARA746
Cable time: Tue, 22 Apr 2008 07:26 UTC
Origin: Embassy Ankara
“Baykal’s decrepit chairmanship undermines the argument that the all-powerful “deep state” pulls the strings in Turkey - booting Baykal and installing even a marginally more presentable opposition leader would be a more effective weapon against Erdogan’s ruling Justice and Development Party (AKP) than military or judicial pressure.”
Bundan sonra da Amerikan derin devletinin Wikileaks’ta yayımlanan şu belgesine bir göz atın:
“Origin, Secretary of State (United States)
Cable time, Mon, 1 Jun 2009 14:56 UTC
4) (C) WHAT IS CHP LEADER DENIZ BAYKAL’S HOLD ON THE PARTY? ARE THERE ANY POSSIBLE THREATS TO BAYKAL’S LEADERSHIP INTERNALLY? IF SO, ARE THOSE INDIVIDUALS RECEIVING OUTSIDE SUPPORT AND IN WHAT FORM? WHAT GIVES ANY PROSPECTIVE CHALLENGERS THE HOPE THAT THEY MIGHT FARE BETTER THAN PREVIOUS CONTENDERS?
5) (C) WHAT IS BAYKAL’S RELATIONSHIP WITH CHP PARLIAMENTARY WHIP KEMAL KILICDAROGLU? HOW DOES THE CHP VIEW KILICDAROGLU’S ELECTION RESULT IN THE ISTANBUL MAYORAL RACE? WHAT MEASURES MIGHT BAYKAL BE CONSIDERING TO DEFEND HIMSELF AGAINST KILICDAROGLU’S POPULARITY?
Kaynak: http://wikileaks.org/cable/2009/06/09STATE55869.html
Özetleyelim: Amerikan yönetimi, CHP’yi ele geçirmek için BOP gereği bir plan yapmış, bunun sonunda da güvenilir isim olarak Kemal Kılıçdaroğlu bulunmuş, kendisine medya desteği sağlanmış ve partinin başına oturtulmuştur.
GÖREVİNİ YAPTI
Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini CHP’nin başına geçiren ABD ne istedi ise yerine getirdi.
Düşünün ki CIA belgelerinde “Bunları koruyalım!” denilen Kürtçü isimleri genel başkan yardımcısı haline getirdi. Sorosçu ve Fethullahçıları, Atatürk’e soykırımcı diyenleri bile kendi eliyle Meclis’e soktu.
“Laiklik karın doyurmaz!” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden ilkeyi Tayyip Erdoğan ile kol kola girip çiğnedi. Cemaatlere yaşam tarzı üstünden serbestlik getirilmesini savundu. Türbanı yasal hale getirtti. “1930’ların CHP’si değiliz!” diyerek şanlı devrim yıllarını ve “6 OK”u reddetti.
Daha da önemlisi, AKP’nin yürüttüğü Kürt açılımı isimli yıkım projesine her fırsatta destek verdi. “Meclis’e getirin biz de destekleyelim” dedi.
Bölücü HDP ile “demokratik blok” kurmaya kalkıştı. Halkı bu partiye oy vermeye çağırdı.
ONLAR GAZETECİ DEĞİL
Amerika, kendi medya casuslarının susturulmasını Kılıçdaroğlu ve Y-CHP üstünden durdurmaya çalışıyor. Bugün; Ergenekon, Balyoz, Ulusal Kanal-Aydınlık kumpasları, Şike Davası ve Askeri Cususluk tuzaklarında FETÖ’nün psikolojik propaganda elemanı gibi çalışan casus gazetecilere arka çıkmasının sebebi de budur.
Bu yüzden de “Vatanı bir kadın memesine satarım!” diyen adamı gazeteci gibi göstererek aklamaya uğraşıyor. Casus Taraf ile Sorosçu Cumhuriyet’in savunma kalkanı oluyor.
Şimdi CHP’lilere soruyorum: CHP Genel Merkezi’ni ne zaman bu işgalcilerden kurtaracaksınız?
KILIÇDAROĞLU BİTMİŞTİR
Onu görüyorsunuz: Erdoğan-Gülen ikilisinin propaganda elemanları gibi çalışmış olan CHP ve Atatürk düşmanlarına sahip çıkıyor da yoksul kardeşi Celal Kılıçdaroğlu’nu adam yerine koymuyor.
Soruyorum: En yakınına bile bir faydası dokunmayan böyle birisinin Türkiye’ye yararı olabilir mi?
Halkın gözünde artık Y-CHP ve başındaki isim bitmiştir...
Kılıçdaroğlu CHP’ye genel başkan olsa da CHP tabanı ile duygusal bağı bitti. Bunu da kardeşi Celal Kılıçdaroğlu ile yaşadıkları yarattı. Bir insan eğer yoksul kardeşine sahip çıkmıyorsa onun millete bir şey vermesi mümkün mü?
Kimse, namuslu ve yoksul Türk halkının sembolü haline gelen Celal Kılıçdaroğlu’na kızmasın. En yakınını adam yerine koymayan, derdiyle ilgilenmeyen, onunla konuşup kafasındaki sorunları çözmeyen o ağabeye kızsın.
Türk töresine de Alevi yoluna da ihanet olan bu bencil tutumu yüzünden Kemal Kılıçdaroğlu bitmiştir. Kemal Bey, Amerikancıları, Fethullahçıları, Ermeni soykırım yanlılarını, PKK’cıları tuttuğu kadar kendi kardeşini de tutsa idi; bu acıklı manzara ortaya çıkmazdı.
O, CHP Genel Başkanlığı’na artık hiç mi hiç yakışmıyor...
Rıza ZELYUT
Aydınlık/07.12.2016