Önce Osmanlıcı geçinen Atatürk düşmanı cahiller şu büyük gerçeği öğrensinler: Osmanlı İmparatorluğu’nu Atatürk veya cumhuriyetçiler değil, etnik kimlikleri kışkırtarak bu devleti parçalayan Batılı sömürgeciler yıktı. (Ayrıntılar için, “Yabancı Kaynaklara Göre TÜRK KİMLİĞİ” adlı eserimizin “Kimlik Tartışmaları” bölümüne bakılabilir.)
Mustafa Kemal öncülüğünde başlattığımız direnişle Kürdistan-Ermenistan dayatmalı emperyalist planı çöpe attık ama onlar vazgeçmediler. Amerika bunu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) şeklinde yeniden gündeme getirdi.
Hedefte de Ortadoğu’nun merkez ülkesi Türkiye bulunuyordu. Bu amaçla da “BOP Eşbaşkanı olduğunu” televizyonlarda en az beş kez gururla söyleyen Tayyip Erdoğan’ı iktidara taşıdılar.
ŞİMDİ BİZE KÜRDİSTAN’I DAYATIYOR
Bugün Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli ikilisinin el ele vererek millete dayattığı yeni anayasa değişikliğinin temel amacı, Türkiye’de de bir Kürdistan bölgesi oluşturmaktır. NATO’cu Bahçeli ile her elbiseyi giyebilen Erdoğan “Türkiye’yi tehlikelerden korumak” yalanı altında Kürdistan’a giden yolu asfaltlıyorlar.
İşin aslı şu: 2709 Sayılı Kanun’un 123. Maddesi Türkiye’nin yönetim biçimine ilişkin. Bu maddenin 3. Fıkrasında deniliyor ki: Kamu tüzel kişiliği ancak kanunla veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Bunun anlamı şu: Ülke yönetiminde, il özel idaresi, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri, köy ve diğer mahalli idare birlikleri ancak TBMM’den çıkacak kanunla kurulur.
İşte Bahçeli-Erdoğan ikilisi, hiç önemsiz gibi gözüken bu kanunın 123. Maddesi’nin 3. Fıkrası’nı değiştiriyorlar. ..
Nereden çıktı bu bilmem ne kanunun bilmem kaçıncı maddesinin sonuncu fıkrasını değiştirmek?
Dayatılan anayasa değişikliğinin 16. Maddesi’ni okuyunca bunun sebebini anlıyorsunuz. Burada “yeni kamu tüzel kişiliği kurma yetkisini Cumhurbaşkanı’na da veriyorlar.”
Eğer evet çıkar da bu yetki cumhurbaşkanına verilir ise:
Yeni yetkilerle donatılan ve hesap da sorulamayan cumhurbaşkanı bir kararname yayımlayarak Türkiye’nin yönetimine eyalet sistemini dahil edebilir. Ve kanun yoluyla bir Kürdistan kurulabilir.
ERDOĞAN EYALETÇİDİR
Bu yazdıklarıma inanmayan varsa Sayın Erdoğan’ın başbakan olduğu yıllarda yaptığı konuşmaları hatırlasınlar. Kendisi 2013 yılında CNN Türk’te canlı yayında açık açık eyalet sistemini savundu. Dediklerine bakın: “Osmanlıya baktığımız zaman Lazistan eyaleti var Kürdistan eyaleti var. İniyoruz güneye aynı şekilde eyalet sistemleri var.”
Erdoğan bununla da kalmadı; böyle bir sistem içinde seçilmiş vali olmasının doğal olduğunu söyledi. Federal yapıyı savunduğunu da açıklayıp “Federal yapı diyoruz... Federal yapı nedir? Orada geliyor toplanıyor zaten.” diyerek bölücü Kürtçülerin federasyon taleplerine olumlu karşılık vermişti.
2013 yılı Mart ayında da “2023’te eyalet sistemi konuşulabilir. 2023’te ben başbakan olursam, işin başında olursam bunu, düşünürdüm, taşınırdım, konuşurdum.” diye açıklama yapmıştı.
İşte o dediği 2023’e geliyoruz...
EVET ÇIKARSA...
Eğer 16 Nisan’da evet çıkar ise:
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni yetkilerini kuşanacak, sonra da bir kararname yayımlayarak şöyle diyebilecektir:
“Diyarbakır merkezli olmak üzere Iğdır, Erzurum, Ağrı, Muş, Bingöl, Tunceli, Erzincan, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkari, Van vilayetlerimiz Kürdistan Eyaleti olarak birleştirilmiştir. Eyalet Valisi’ni bölge halkı kendisi seçecektir. Vali, eyaletin güvenlik, eğitim, kültür ve yönetim işlerini yerel birimlerle bağlantılı olarak yürütecektir.”
Burada tarif edilen eyalet sistemi, bugün Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yapının hemen hemen aynısıdır.
Bugün Bahçeli-Erdoğan ikilisi, işte bu bölücü plana evet dememizi istiyor.
Milletimizi buna alıştırmak için aşiret reisi Mesut Barzani’yi devlet başkanıymış gibi Ankara’ya davet ettiler; olmayan Kürdistan’ın uyduruk bayrağını Türk bayrağının yanına çektiler.
Kürdistan’ın kurulmasına giden yolu açacağından Mesut Barzani açıklama yaparak “evet” için çalışacağını söyledi.
Ben de AKP’li vatandaşlarımıza soruyorum:
- Siz, Öcalan ile gülücükler saçan pozlar veren Barzani’nin evet dediği plana evet diyecek misiniz?
Rıza ZELYUT
Aydınlık/17.03.2017