3 Mart 2017 Cuma

Rakka-Münbiç Çıkmazı

ABD Rakka’ yı IŞİD'ten temizlemek için Türkiye’ye aba altından sopa gösterircesine diyor ki; eğer Rakka operasyonuna katılmazsan ben bu operasyonu PKK/PYD ile yapar ve Rakka’yı da onlara teslim ederim. Aslında IŞİD'ten boşalacak Rakka’ya PYD/PKK yı yerleştirmek ABD'nin asıl hedefidir.
Türkiye ise öncelikli olarak ABD’nin verdiği sözü tutmasını Münbiç’ten PYD/PKK nın Fırat’ın doğusuna çekilmesini, bundan sonra da PYD/PKK olmadan ABD ile bu harekâtı yapabileceğini açıklamaktadır. Hatta bu harekata Rusya’nın da katılımını arzulamaktadır. Aksi halde; Türkiye Münbiç harekâtına girişecektir. Nitekim Türk birlikleri El Bab’tan sonra hedef olarak Münbiç’e harekât hazırlığına başlamışlardır. Münbiç de bulunan ABD özel kuvvetleri PYD/PKK ile birlikte ABD bayrağı asarak Türkiye’ye, “Buralar ABD koruması altındadır” mesajını vermektedir.
Türkiye Münbiç harekâtına girişebilir mi?
Şimdiye kadar ABD piyonları ile çarpışan Türk kuvvetleri bu kez Münbiç’te doğrudan ABD ile karşı karşıyadır.
Asıl önemli olan ise Türkiye’nin bölgede Rusya, İran Irak ve Suriye ile ilişkilerini geliştirip bölgesel ittifaklara yöneldiği anda sihirli bir elin bu ittifakların oluşmasını engelleyerek, Türkiye’yi yeniden yalnızlığa itmesidir.
Böyle kritik bir dönemde MHP lideri Bahçeli tarafından “Başkanlık Sistemi” nin ortaya atılmasının Türkiye’nin lehine olmadığı ortadadır. Halk oylaması öncesinde anketlerde “Hayır” oylarının ezici bir üstünlükle önde olması AKP iktidarında ciddi bir endişe ve paniğe sebep olmuştur. ABD Başkanı Trump’a sunulan Washington Enstitüsü raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde “Tek adamla anlaşmak daha kolay olur, o nedenle Erdoğan desteklenmelidir” ifadesi Trump tarafından da kabul görmüş olmalı ki CIA Başkanı Türkiye’ye gönderiliyor ve onunla yapılan görüşmelerden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından İran’ı suçlayıcı sert açıklamalar başlıyor. İran’a karşı bu tavır değişikliği ABD’nin “Evet” e destek verme bedeli olarak da değerlendirilebilir.
Irak Kürt Özerk Bölge lideri Barzani Türkiye’ye davet edilmiş ve kendisinden Türkiye’deki Kürt aşiretlerle görüşerek “Evet” desteği istenmiştir. Her şeyin bir karşılığı olduğu gibi adeta “Sen bize destek olursan biz de seni bağımsız devlet olarak tanırız” anlamında bayrak asma olayı yaşanmıştır. Irak Kürt Özerk Bölgesi flamasının bağımsız bir devlet bayrağı gibi ikili görüşmelerde gönlere çekilmesinin başkaca bir anlamı olamaz. Bu hareket aynı zamanda Irak hükumetine karşı da bir tavır olup Türk –Irak ilişkilerine de zarar vermiştir.
AKP iktidarının halk oylamasında “Evet “oylarını artırmak üzere uyguladığı yanlış dış politikalar sonunda İran ve Irak ile yakınlaşmamızı sekteye uğratmış, Türkiye bölgede yalnızlaşmaya ve güç kaybetmeye başlamıştır.
Bir yandan dış politikadaki güç kaybı öte yandan da halk oylamasına kadar “Evet/Hayır” çekişmeleri ile iç cepheyi yani içteki siyasi güç birlikteliğini de zayıflatmaya başlamıştır.
Şu an ki siyasi gücü ile Türkiye’nin Münbiç’e harekâtı yapması oldukça zor görünüyor. Askeri güç olarak Türk Ordu’su kendisine yapılan darbelere, iftira ve kumpaslara rağmen bugün bölgedeki en güçlü ordudur ve bir değil, 10 Münbiç operasyonu yapacak güçte olduğunu El Bab’da da kanıtlamıştır.
Peki Türkiye ne yapabilir?
Bir kere kesinlikle Münbiç temizlenmeden Rakka operasyonuna katılmamalıdır.  ABD nin bu operasyonu PYD/PKK ile yaparım tehdidine kulak asılmamalıdır.  Buyursunlar yapsınlar.  ABD, PYD/PKK çapulcularına ne kadar silah, teçhizat ve hava desteği verse de onu kullanacak disiplinli eğitimli bir insan gücünden yoksun PYD/PKK nin de bu harekâtı başaramayacağının farkındadır.
PYD/PKK unsurları bugüne kadar doğru dürüst bir silahlı güç ile çatışmaya girmemişlerdir. Ellerinde tuttukları yerleri savaşarak değil, silahsız dirençsiz halkın bölgeyi terk etmesi ya da teslimiyeti ile elde etmişlerdir. Basına yansıyan fotoğraflardan da görüldüğü üzere çoğu çocuk yaşata savaşçılardır. Rakka operasyonunda karşılarındaki güç ise hem savaş tecrübeleri hem de çok ciddi bir beyin yıkma ile öldüklerinde cennette hurilere kavuşacaklarına inanmış kelle kesen cani IŞİD militanlarıdır. Öte yandan Rakka, IŞİD ’in başkenti konumunda ve son direnme noktası ve son kalesidir.
İçerisinde Barzani Kürt birliklerinin, Irak güçlerinin de bulunduğu koalisyon güçleri ile birkaç haftada biter denilen Musul harekatının 5 aydır sonuçlanamayışı IŞİD militanlarının savaşma gücünün en somut göstergesidir.
Bugüne kadar IŞİD’e karşı kesin soncu bölgede Türk Ordusu'ndan başkası alamamıştır. ABD bunu çok iyi bilmekte ve Türk ordusu olmadan Rakka da başarı sağlanamayacağının farkındadır. Türk ordusu dışında tek çözüm ABD kara ordusu ve özel kuvvetleridir. Ancak hem maliyet açısından hem de verilecek kayıplara ABD kamuoyunun tahammül edemeyeceği ve Trump’ı daha başlangıçta çok zor durumda bırakacağı gibi nedenlerle ABD böyle bir seçeneği düşünmeyecektir.
Sonuç olarak Rakka operasyonu konusunda kozlar Türkiye’nin elindedir ve Münbiç’in boşaltılması ve ABD’nin sözünü tutması için direnç gösterilmelidir. Tüm bunlara rağmen Münbiç e operasyon yapmak durumunda kalınır ise operasyon öncesinde başta Suriye olmak üzere Rusya, Irak ve İran ile ilişkiler geliştirilmeli ve siyasi destek sağlanmalıdır.
İhsan SEFA
Aydınlık/03.03.2017