16 Mart 2017 Perşembe

PKK’nın Tüm Yasal Olanakları Elinden Alınmalıdır




Kürtlerin yaşadığı coğrafya’da kaosun hem içte ve hem de dışta yaşanmasını engelleyecek tek seçenek birliktir. Uzun yıllardır emperyalizmin ve onun şirin çocuğu siyonizmin kuklası haline gelmiş Kürtçü örgütler adeta işbirlikçilikte birbiriyle yarışmakta ve olan Kürtlere olmaktadır. Tarihte Kürtlerin bu kadar ayrıştığı ve birbirine yabancılaştığı başka bir tarih dilimine rastlamak mümkün değildir.
 
Dört ülke toprakları içinde yaşayan Kürtler, örgütlerin paravanı haline getirilmeye çalışılmış ve bu noktada epey mesafe kat edilmiştir. “Kürdistan” yaratmayı hedefleyenler; “PKK Kürdistanı”, “PYD Kürdistanı”, “Barzanistan Kürdistanı”, “Talabani Kürdistanı”, “Şeyh Osman Kürdistanı” ve ayrıca her örgütün kendi “Kürdistanı” oluşmuş durumda. Bu ayrı Kürdistanların ortak paydasını ise ABD emperyalizmine sadık, onların kara gücü olmayı kabullenme ve ABD/İsrail adına bölge devletleriyle savaşma oluşturuyor.
 
Baba ve oğul Barzani ile Barzanlar kaderlerini Amerikan emperyalizmi ve İsrail ile birleştirdiklerini tüm dünya biliyor. KDP ve onun önderliği İsrail istihbaratının en üst düzey yöneticileriyle yıllardır halvet olduklarını saklamaya dahi ihtiyaç duymuyorlar.
 
Barzanicilik 1970’li yılların ilk çeyreğinde iki Sait (Elçi-Kırmızıtoprak)tarafından Türkiye topraklarına monte edilmeye çalışıldı ve gelinen aşamada 1980 öncesinin pek çok örgütü de Barzanici oldu çıktı. Kemal Burkaylardan, İbrahim Güçlü’ye kadar PKK’den kopanlarda dâhil kaderlerini Barzanistana bağladılar.
 
İşbirlikçiliğin sembolü PKK
 
Bu örgütün izlediği çizgi pragmatizm üzerinedir. Her türlü karanlık ilişkilerin içinde olan PKK, ABD emperyalizminin çıkarları için Türkiye ve diğer komşu ülkelerde Kürtleri kullanmaktadır. PKK, başarısı için her şeyi yapabilir ve kabullenebilir.
 
PKK, Eylül 2016’dan itibaren eylemlerini azaltmaya ve oluşan karanlık havayı dağıtmaya yönelik tedbirler almaya yöneldi. Bazı intihar eylemlerinin dışında olabildiğince hedef olmamaya uğraştı. Amaçları bahar aylarında ya da daha geç bir tarihte, eğer olursa 24 Temmuz tarihinde bir çıkış yapmayı ve ben yenilmedim varım ve de devam ediyorum mesajı vermeye çalıştı.
 
Ancak, gün artık PKK aleyhine işliyordu. Neredeyse 40 yıldır Amerikancı PKK terörüne karşı mücadele veren TSK savaş yetenekleri bakımından dünyanın önde gelen ordusu konumuna yükselmiştir. Dile kolay, TSK onyıllardır PKK ve türevi terör örgütlerine karşı aralıksız mücadele vermiş ve büyük deneyimler sonucu eşsiz tecrübe kazanılmıştır.
 
PKK, Türkiye’nin içinden çıkan ve bu coğrafyanın örgütü olmaktan çıkmıştır. O artık uluslar arası güçlerin kullandığı taşeron örgüttür. Kurulduğundan beri cinayet şebekesi olma özelliğini kaybetmeyen PKK, hem kendi içinde ve hem de devrimci saflardaki sayısız insanında kanından sorumludur. İleride, PKK’nın 1976 ile günümüze kadar işlediği iç infazları isim isim yazacağız ve nedenlerini açıklayacağız.
 
Bölücülük yenilgiye birlik zafere götürür
 
24 Temmuz 2015’den itibaren bölücülük rüzgârı Türkiye topraklarında dindi. Irak ve Suriye’de ise emperyalizmin kaması olarak hayatiyetini devam ettiriyor. Bu büyük ve tarihsel coğrafyada bölücülük zafer kazanamayacaktır. Çünkü haklı olan kazanacaktır. PKK haksız tarafta yer aldığından parçalanacak, birliğini koruyamayacak ve iç çatışmalar dönemine yeniden girecektir ve de bu çok iyi bir gelişme olarak görülecektir.
 
PKK’sından I-KDP’sine kadar tüm ayrılıkçı örgütler Kürtlerin yenilmesini, büyük acılar çekmesini ve iç parçalanmalarının daha da derinleşmesini getirmekten öte bir yararları olmadı, olmayacaktır.
 
PKK’yı nefes alamaz duruma getirmenin bir yolu da, arta kalan legal olanaklarının tümünün elinden alınmasıdır. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve benzeri yayın organları başta olmak üzere, HDP/DBP tipi partiler ve dernek ile vakıf adı altında yürüttükleri tüm yapılanmalar kapatılmalıdır. Bölücülüğe geçit verilmesi onların yok olmalarını geciktirmekten başka bir işe yaramayacaktır.


Murat İNCE
Aydınlık/08.03.2017