27 Eylül 2015 Pazar

F TİPİ ÖRGÜTÜN BOMBA KUMPASI




Fethullah Gülen'in 'terör örgütü' yöneticiliği ile suçlandığı 'Tahşiye kumpası' iddianamesinde çarpıcı bilgiler yer aldı. Cemaatçi polislerin, 2010 yılında Tahşiye grubuna yapılan operasyon sırasında bulunan bombalar için “bunlar Ergenekon bombaları” ifadelerini kullandıkları ortaya çıktı. Ancak İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Hasan Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede, 'bomba ve mühimmatların Fethullah Gülen'e bağlı paralel yapı terör örgütü mensupları tarafından yerleştirildiği' tespiti yapıldı.

2009 yılında Tahşiye grubuna yönelik soruşturmada usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Fethullah Gülen ve STV Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile Ergenekon soruşturmalarında görev alan Ali Fuat Yılmazer gibi çok sayıda emniyetçinin de aralarında bulunduğu 32 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede ilginç ayrıntılar dikkat çekti.

22 Ocak 2010'da 'Tahşiyeciler' olarak anılan gruba yönelik 38 adrese operasyon yapıldı. İstanbul dahil 9 ilde eş zamanlı yapılan arama ve el koyma işlemlerinde sadece Turgut Yıldırım'a ait Bahçelievler'deki evde mühimmat ve el bombaları bulundu. Açılan dava kapsamında 21 ay cezaevinde kalan Yıldırım, 16 Aralık 2014 tarihinde kendilerine kumpas kurulduğu iddiasıyla savcılığa müşteki sıfatıyla ifade verdi.

POLİS 'ERGENEKON BOMBALARI' DEDİ

Yıldırım, ifadesinde evdeki arama esnasında mühimmatın bulunduğu anı şöyle anlattı: “Olay günü Dündar apartmanına gittik, gittiğimizde sadece polisler ve ben ikamete geçtik. Hazirun olmadan beraberce anahtarla kapıyı açtım eve girdik. Hep beraber salonu geçtik, ben 'üşüyeceğiz' diyerek sobaya doğru gittim. Sobayla uğraşırken bir ses geldi. Hafif kilolu olan polis iki elinde tuttuğu poşeti kaldırdı. Bombalar görülüyordu; 'bunlar Ergenekon bombaları' dedi. Ben 'ne bombası' diye onlara doğru yürüdüm. Altı yüksekçe bir kanepenin altından bulduğunu söylediler ama tutanakta böyle yazılmadı, bakınca görülecek bir yerdeydi. Beni hemen kelepçelediler odanın öbür tarafına gönderdiler.” Arama devam ederken banyoya girip çıktığı sırada, aynı polisin bu sefer de “bak işte Ergenekon dokümanları” diyerek odada bulunan dokümanları gösterdiğini söyleyen Yıldırım, “Ben banyodan çıktığım zaman her şey bulunmuştu bitmişti. Tutanağı yaptılar imza attım” dedi.

'GÜLEN'İN EMRİYLE HAREKET ETTİLER'

Yıldırım, operasyondan bir gün önce saat 22’ye kadar evde sohbet düzenlediklerini, çıkarken de evi kontrol edip ayrıldıklarını belirterek, bombaların kendilerinden sonra muhtemelen polis tarafından yerleştirilmiş olabileceğini belirtti. Polislerin operasyondan bir gece önce Yıldırım'a ait evin çevresinde oldukları, cep telefonu sinyallerinden saptandı. Bomba ve mühimmatları eve koyan ve buna gözcülük yapan şüpheliler ise net olarak belirlenemedi. Ancak iddianamede, “İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kadrolarında görev yapan şüpheli Fetullah Gülen'e bağlı paralel yapı terör örgütü mensubu olan şüphelilerden iddianamede isimleri belirtilip bu aşamada tespit edilenlerin çok iyi hazırlanmış plan çerçevesinde hareket ederek bomba ve mühimmatları yerleştirmiş oldukları” kaydedildi. İddianamenin devamında, bomba ve mühimmatların soruşturmada görev yapan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri ile olay tarihinde civarda bulunan İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerince yerleştirildiği, operasyonun ise şüpheli Fethullah Gülen'in emir ve talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiği ifade edildi.

Gamze Çınlar- Aydınlık/26.09.2015