Doğu illerine akşam karanlığı indiği anda tehlike başlıyor. Yaşları 15-25 arası değişen gençler ellerinde silahlar (hatta roketatar ve doçka gibi ağır silahlar da dahil) sokaklara çıkıyor.
Bir köşede onlar kimlik kontrolü yapıyor, ilerideki köşede ise polis.
Kürt kökenli doğu halkı, her ikisinden de korkuyor ama şu sıra en çok korktukları bu gözü kara ve gözü dönmüş genç PKK’lı teröristler.
Cümle içinde PKK derken seslerini kısıp, fısıltıyla hızlıca “pekeke” diyorlar.
Çünkü bunlar kendi inisiyatflerini kullanıyor çoğu zaman. Yani gruplar PKK yönetiminden genel bazı talimatlar alıyor almasına ama çoğunlukla kendi kafalarına göre takılıyorlar.
Bu çocukların çoğu bulundukları yerlerin yerlileri değil. Kırsal kesimden göç etmiş fakir, cahil ve çok çocuklu ailelerin Kürt bölgelerinde bile dışlanmış devam jenerasyonları.
PKK’nın “açılım-çözüm” ve “Suriye’de rejim değişimi” adı altında son 5 yıldır AKP gaflet, delalet ve hatta hıyaneti sayesinde...
radikal.com.tr’de Metin Gürcan’ın “PKK’nın Z nesli” başlıklı yazısı çok güzel anlatıyor bu profili.
İşte bu YDG-H filan gibi akılda tutulamayan kodlarla kendilerine sözde yasal bir ordu/gerilla kimliği edinen gençler, yöre halkının en büyük korkusu oldu.
Sadece devlete, Türk ifadesine, batıdaki yaşam tarzına öfkeli olmakla kalmıyorlar, yaşadıkları şehirlerde (Diyarbakır, Van, Şırnak, Hakkari vs) de dışlanmışlıklarına ve aşağılanmalarına öfkeliler.
Ve çok tehlikeliler. Kendilerince kahraman olmak için çok şiddetli eylemlere karışmak arzusundalar. Eşkıya ve haydut olma eğilimindeler, ellerindeki silah gücü ile de.
Bunlar benim aklıma 19. yy ve 20. yy başlarında Meksikalı haydut çeteleri olan “Desperadoları” getiriyor.
Merkezi yönetimin otoriter ve fakat kırsala uzanamayan tutumu ve kuzeydeki “gringo” ABD’nin parmaklaması sonucu çıkan köylü isyanlarında rol alan bu desperado çeteleri aslında bildiğiniz eşkiya, haydut çeteleriydi.
Meksika yönetimi, Kalifornia gibi altın bir toprak parçasını bu gringo-desperado işbirliğiyle kaybetti.
Tabii bunlar her zaman ABD’ye uşaklık etmedi ama para ve silah kaynağı oradaydı.
GRİNGONUN HESABI
Yugoslavya, Ukrayna, Irak, Mısır, Somali, Sudan, Yemen, Libya ve en önemlisi Suriye’de “Emperyalist Gringo” her ne yaptıysa, ülkemizde de bunu yapıyor.
Mevcut sorunları tespit ediyor, bunları kaşıyor, kanatıyor.
Suriye’de kuraklık sonrası ortaya çıkan bunalımı ve şehirlere göçleri değerlendirdi. Etnik ve mezhepsel ayrılıkları körükledi.
Bizde de uzun bir süredir bunu yapıyor.
Çözüm süreci denen dönemde PKK, hem TSK’dan gelecek operasyonlardan muaf tutuldu, hem de bu sayede Suriye’de ABD’ye piyade yazıldı.
Ama herkes biliyordu ki, bu ihanet sürecinde PKK şehirlere silah yığdı, başta sözettiğimiz Z neslini devreye soktu.
Şimdi RTE’nin başkanlık obsesyonu yüzünden patlak veren terör sarmalı PKK’yı dış destek bakımından hayal kırıklığına uğrattı.
ABD ve Avrupa’dan beklediği desteği alamadı.
Nedeni de basit.
Gringo bu sefer, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi öncelik sırasına koydu.
Barzanistan ve Türkiye’de PKK faaliyetleri “şimdilik” kaydıyla ABD açısından çok anlamlı bir kazanım sağlamaz.
Hatta bu eylemler Türkiye’nin Suriye’deki elini zayıflatır.
Ama şu da çok önemli bir gerçek ki, ABD’nin bölgedeki 20 yıllık planları, Barzanistan’ın resmen bir devlet olarak tanınmasını, Suriye’nin kuzeyinden Barzanistan’ı yaşatacak bir “Kürt Koridorunu” ve de Türkiye’nin doğusunun Kürt bölgesi olarak İran ve Kafkaslarla bağını kesecek şekilde koparılmasını içeriyor.
Asırlık planlarında Ermenistan’ı başaramadılar Kürdistan’ı deniyorlar.
İşte o yüzden İncirlik ve diğer üslerde uzun erimli bir ABD askeri varlığını öngörüyorlar.
Bunu ABD Büyükelçisi Bass açıkça söyledi.
IŞİD ve diğer radikal dinci terör örgütleri bahanesiyle ABD, Irak’ı bölmede kullandığı Çekiç Güç benzeri bir yapılanmayı yeniden, ancak bu kez Suriye ve Türkiye için oluşturmayı hedefliyor.
ÇÖZÜM
Çözüm Türk ve Kürt kardeşliğinin yeniden tesisinden geçmektedir.
PKK ve patronu, yukarıda saydığım ülkelerdeki gibi düşmanlık ve bunun devamında iç savaş çıkarma peşinde...
Sultanlık sevdasındaki RTE de siyasi çıkarları için buna göz yumuyor, hatta gaz veriyor.
Batıda Kürt yurttaşların dükkanlarını yakanlar PKK’nın gençlik örgütlenmesinden farklı değiller.
Cahil ve öfkeli güruhlar her iki tarafta da aynı ve çok tehlikeli.
Çözüm, PKK’nın üst yönetiminin ve tüm yürütme kadrolarının kararlılıkla yok edilmesi ve bölgede kalıcı huzurun tesisi, Türk ve Kürtlerin hiçbir siyasi ayrım gözetmeden “büyük bir kardeşlik” mitingi düzenleyip, iç savaş çıkarmak isteyen karanlık mahfilleri lanetlemesi, en önemlisi de bölücü ve gerici SüperNATO oyunlarını, bireysel çıkar için ülkeyi ateşe atma girişimlerini 1 Kasım seçimlerinde en bi-linçli bir şekilde püskürtmeleridir.
Al kanlara bulanmış ülkemizin yaşaması, o kahraman şehitlerimizin aziz hatırası ve tüm toplumun barış ve huzuru için bundan başka seçenek de yoktur.
Hüseyin VODİNALI- Aydınlık/15.09.2015
