22 Eylül 2015 Salı

PKK’ya göre TSK harekâtı

Eskiden dağdaydılar.
Düz ovaya inmişler şimdi. Şehirli olmuşlar.
Elde uzun namlulu silahlar. Omuzlarda roketatarlar.
“Özsavunma” diyorlar buna.

***
Yerel belediyelerin dozerleri emirlerinde.
Bir anda hendekler kazılıyor.
Sokak girişleri bildiğiniz barikatlara dönüşüyor.
Bayraklar, flamalar asılıyor.


Bu da “özyönetim” oluyor.
Sonuç: “Açılım” PKK’ya yaramış.
AKP alan açmış. Örgüt şehirlerde hakim olmuş.

***
Bese Hozat da aynı görüşte. KCK’nın Eşbaşkanı.

PKK’nın durumunu şöyle özetliyor (ANF, 15.8.2015):

“Son iki yılda Türkiye’de ve genel bölgede çok güçlü bir pozisyon kazandı.”

***
“Özyönetim” çağırısı elbette Kandil’den geldi.

Örgütün, hesaplı kararına dayanıyor.

Yöneticilerden Duran Kalkan açıkladı (11.8.2015):

“Artık kasabaları, şehirleri kaymakamların, valilerin yönetiminden çıkarmak lazım.”

Devlet müdahale edince?

“Kendilerine saldırı olursa da savunacaklar.”

***
Sonra Cemil Bayık konuştu. KCK’nın diğer Eşbaşkanı.

“Yapılması gereken yerellerin kendi kendilerine yönetmeleridir...”

“Kendi valilerini, kaymakamlarını, sorumlularını seçmeleridir...”

“Saldırılara karşı kendilerini savunmalarıdır...”

“Halkın şu anda yaptığı budur.” (12.8.2015).

***
Bese Hozat daha heyecanlı, frensiz.

Açıkça isyan, ayrılma çağrısı yaptı (15.8.2015).

“Kürdistan’da yeni bir dönem başlıyor.”

“Bu dönem sömürgeci devlet yönetiminden kurtulup... kendi kendini yönetme dönemidir.”

Ayrılıkçılığın tarihinde bir kırılma daha.

Sonuç: Ayrılıkçılığın doğası böyle.

Gündemi: İlk fırsatta, her fırsatta iç savaş.

***
Benzerini Abdullah Öcalan 1992’de yaptı.

“Botan-Bahdinan savaş hükümeti” kurulmasını istedi. Irak sınırının iki yakasında.

Türkiye’nin cevabı hayli sert oldu.

Sonuçta: Örgütün eylem gücü çökertildi.

1998’de Öcalan Suriye’den çıkarıldı.

***
Sahadaki durum nasıl gelişiyor?

PKK’nın çağırısına karşılık cılız oldu.

15 kadar ilçede, bazı mahallelerde girişimler yaşandı.

Katılım: Daha çok gençler. Hatta çocuklar.

Halk desteği: Zayıf.

Oysa: Kandil genel ayaklanma hayali kuruyordu.

Olamayacağı anlaşıldı.

Bu yüzden: Güvenlik güçleri kontrolü bir bir sağlıyor.

Yani: Örgütün “özsavunması” iş yapamıyor.

***
Niye böyle oldu?

Öncelikle TSK’nın yaygın hava harekâtı.

Anlaşılan öngörmemişler.

İnkâr etseler de, ağır kayıp vermişler.

Bese Hozat’ın iki tespiti önemli.

Bir: “(TSK) kırk yıllık savaş tarihinin en kapsamlı hava saldırılarını gerçekleştirdi.”

İki: “400 hedefin bir gecede aynı anda vurulmasının nedeni de bu son bir yıllık hazırlıklardı.”

***
Bir gecede 400 hedef vurulmuş.

Buna rağmen Cemil Bayık diyor ki: “11 kayıp verdik.”

Gerçekçi değil. İşin doğasına aykırı.

***
PKK’nin iki sorunu var.

İlki: Kadro sorunu.

Örgüt için ağırlık Suriye’nin kuzeyinde (Rojava).

Deneyimli militanların çoğu buraya kaydırıldı.

Çekmesi de mümkün değil. Çünkü karşısında IŞİD var.

Irak ve Suriye sınırına yakın illere bakılsın.

Ciddi saldırı eylemi yapamıyorlar (Ağrı’da farklı).

Şehir eylemleri dağınık gençlik gruplarına dayanıyor.

Sonuç: PKK, Türkiye’de yeni bir cephe açamaz.

***
İkincisi anlamaya çalışıyorlar: ABD-Türkiye İncirlik anlaşmasının kapsamı ne?

Cemil Bayık’ın iddiası (12.8.2015):

“Eğer Türkiye-ABD arasında PKK’ye karşı bir saldırı ittifakı yoksa...Türkiye bu kadar kapsamlı saldırılar yapamazdı.”

“Belli ki İncirlik üzerinde ittifak sağlanmış, bunun üzerine PKK’nin vurulmasına göz yumulmuş.”

Sonuç: Örgüt Kandil’de kendini güvende hissetmiyor.

Boşaltmak zorunda kalacak mı, bilmiyor.
***
(Bazı iddialar var: Örgüt “yedek Kandil” hazırlığında diye.
Ağrı-Iğdır hattındaki eylemler buna bağlanıyor.)

***
Sonuç: PKK kafa karışıklığı ve tereddüt yaşıyor.

Bir taraftan “isyan” çağrısı yapıyor.

Bazı ilçelerde güya özerklik ilan ediyor.

Türkiye’de çekingenlik yaratmak için.

Cemil Bayık ise “ateşkes” peşinde. ABD’den arabuluculuk istedi.

Örgütteki sıkışmanın ifadesi.
***
Selahattin Demirtaş ortayolcu.

“Özyönetim” girişimlerine açıktan karşı çıkamıyor.

“Halk inisiyatiflerini, kendi kendine yönetmesini destekliyoruz ancak tuzaklara düşülmemeli.”

Fakat o da “ateşkes”ci: “Türkiye’nin hiçbir sorununu silahla çözmek mümkün değil.”
***
Şimdi soru şu: 12 yıldır AKP taviz verdi, ateşkes istedi.

Şimdi PKK sıkıştı. Bakalım AKP ne yapacak?

RAFET BALLI- Aydınlık/20.08.2015