İsterseniz biraz gerilere gidelim:
ABD 1991 1. Körfez Savaşı’ndan beri bölgeye iyice yerleşti. Irak’ta 36 paralelin üzeri Saddam’a yasaklanarak Irak fiilen bölündü. Çekiç Güç ile hem Barzani-Talabani hem de PKK korundu.
Üstelik PKK’ya yardım kolileri atan uçaklar İncirlik’ten kalktı.
İSKİ yolsuzluğu olayı bile Çekiç Güç’ü Meclis’ten geçirmek için köpürtüldü. O dönemde iktidar ortağı olan SHP’nin direnci kırıldı.
Barzani bölgesi ve PKK hep ABD’nin “kırmızı çizgisi” oldu.
EŞREF BİTLİS SUİKASTI
Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Saddam ordularının Türkiye sınırına kadar gelmesini istiyordu. PKK’nın Irak sınırlarında barınmasını önlemek için bu yolu bulmuştu. Saddam’la Barzani’yi anlaştırıp ABD’yi devre dışı bırakacaktı. Önemli mesafe de alınmıştı.
Eşref Paşa gelişmeleri Özal’a, Özal da Amerikalılara anlattı. Sonra suikasta uğradı, uçağı düşürüldü. Katili belli!
HABUR’A ALTERNATİF OVAKÖY KAPISI
ABD 2. İsrail’i kurmak için hep Türkiye’yi kullandı. 2. İsrail’in finansmanını önemli ölçüde Habur üzerinden sağladı. Devlet arşivlerinde kalem kalem vardır. Habur’dan geçen Türk kamyonlarından alınan haraçlar, petrol ve sigara kaçakçılığı, ayakbastı parası, …
Yıllık gelir milyar doların üzerindeydi. Ecevit Hükümeti döneminde Habur’u ve Barzani bölgesini devre dışı bırakacak formüller arandı. Habur’un batısında Ovaköy’de yeni bir kapı açılması için düğmeye basıldı.
Ovaköy’den geçecek araçlar Türkmenlerin yaşadığı Telafer üzerinden Musul’a inecekti. ABD kabul etmedi. Saddam yönetimi ile Bağdat’ta anlaşma yapan heyetin ve iş adamlarının uçağı Irak’tan Türkiye sınırlarına girerken, İncirlik’ten Çekiç Güç uçakları havalandı. Yeni yolun güzergahındaki Telafer’de top oynayan çocukları vurdu.
ABD “engellerim” mesajı verdi. Ecevit, “ABD’nin bir numarasının ricası, biraz erteleyelim” demek zorunda kaldı.
IRAK İŞGALİ VE SONRASI
Arkasından Irak işgali geldi. İşe Türkiye operasyonu ile başlandı. Önce Kemal Derviş, sonra AKP iktidarı.
PKK Irak işgali ile yeniden toparlandı. ABD, PKK’ya kol kanat germeyi sürdürdü. “Açılım”ı dayattı. Sürecini bizzat yönetti. Avrupa ülkelerinde PKK ile AKP’yi masaya oturttu. “Oslo görüşmeleri” tutanakları (Bazı istihbaratçılar o görüşmenin Oslo’da değil Brüksel’de yapıldığında ısrarlı) ibret belgesi.
Bütün bunları yaparken kendini hep gizlemeye gayret etti. Aydınlık her seferinde ABD’yi kulağından tutup ortaya çıkardıysa da Türkiye’yi yönetenler gözlerini kapadı.
ARTIK MASKE BİLE TAKMIYOR
Suriye’de yüzündeki maskeyi çıkardı. PKK/PYD’ye ağır silah yardımı için resmi karar aldı. Erdoğan Amerika’ya gitmeden Trump kararı onayladı.
Yıllardır Türkiye-ABD savaşından söz edilir. Konunun uzmanları bu konuda kitaplar yazdı. Bunlara “komplo” diyenler vardı. Artık onların bile sesi kesildi.
Her şey çok açık. Türkiye-ABD savaşı maskesiz bir şekilde sürüyor.
YAPILMASI GEREKENLER
ABD, Avrupa’yı da kullanarak çemberi daraltmaya çalışıyor. İktidarın zaafları kullanılarak Türkiye sıkıştırılıyor.
Sorun ciddi. Sorunun ciddiyeti Türkiye’nin önündeki seçenekleri de netleştiriyor. Artık ABD ile dans etme dönemini geride bıraktık. Erdoğan’a “Taviz ver, ABD ile anlaş” diyenler olsa bile, o hedefte olduğunun farkında.
Gelinen noktada Türkiye’nin yapması gerekenler belli:
Şam ve Bağdat’la acil işbirliği.
Rusya, Çin, İran’la ittifak zorunlu.
İçerde kamplaşma değil, işbirliği elzem.
Kişisel hesapları terk etmek mecburi.
Milli dayanışma gerekli.
Milli hükümet şart!
İsmet ÖZÇELİK
Aydınlık/14.05.2017
